İşte Enver Erkan’ın analizi:
“Merkez Bankası faizleri değiştirmedi, ancak daha sıkı politika duruşu mesajı verdi. Para politikasını sadeleştirme çalışmaları kapsamında yayınlamış oldukları yol haritasına baktığımızda ise, Merkez Bankası’nın yeterince açık olmadığını ve yine yorumlanması, açıklanması zor bir iletişim yöntemi seçtiğini görebiliyoruz. Sadeleştirme politikasının yol haritasına göre Merkez Bankası’nın belli evreler belirlediğini görüyoruz. Bu evreler; normalleşme öncesi, normalleşme süreci ve normalleş sonrası olarak üçe ayrılmış durumda.
Merkez Bankası’nın normalleşmeden kastettiği küresel merkez bankalarının para politikalarının normalleşme evresine girmesi. En temellerini açıklamakta fayda var. Standart hamleler yine devam edecek. Yani Merkez Bankası yine döviz satacak, döviz depolarıyla ilgili düzenlemeler yapacak, TL zorunlu karşılıklara daha fazla faiz ödeyecek. TL ve döviz likiditesini ayarlamaya yönelik müdahaleler devam edecek yani. Yabancı para zorunlu karşılıklara da Fed’in politika faizinin üst bandı kadar ödeme yapılacak. Bu tarz hamlelere alışığız, her şeyden önce piyasa alışık. Ve döviz likiditesi önlemlerinin kalıcı bir iyileşme yaratmadığını, hatta kuru daha yukarı seviyelere doğru götürdüğünü hatırlamak için çok gerilere gitmeye gerek yok. TL’deki bu değer kaybı eğiliminin temel kaynağının likidite olmadığını belirtmek gerek, dolayısıyla burada TL’nin değerini koruyabilmek için şu iki şarttan birini sağlamak gerekiyor; ya iyi bir hikayemiz olacak, ki bu ihtimal son politik belirsizlikle beraber ortadan kalkmış durumdadır, ya da benzer ligdeki ekonomilerden daha fazla faiz vermek olacak.
Burada da faiz koridorunun daraltılması olayına bir parantez açmak gerekecek. Hali hazırda üst bant 10,75, bir haftalık repo faizi 7,50, alt bant da 7,25 seviyesinde. Faiz koridoru daha simetrik hale gelecek ve bir haftalık repo faizi etrafında şekillenecek. Anladığımız kadarıyla sadeleşme hemen başlamıyor, küresel merkez bankaları bekleniyor. Küresel merkez bankalarından kasıt FED elbette. Fed hamleleri yakından takip edilecek. Bir sonraki PPK toplantısı 22 Eylül’de, yani FED kararlarından 5 gün sonra. Fed’in olası faiz artışında TL aleyhinde volatilite çok şiddetli olacaktır, çünkü hali hazırda Merkez Bankası Fed öncesinde bir önlem almamış durumdadır. Çok daha aktif ve direkt Merkez Bankası hamlelerine ihtiyaç duyabiliriz.”