Garanti Bankası Genel Müdürü Özen’den 2014 öngörüsü:
2014’ün bankacılık sektörü açısından son 10 yılın en zor yılı olacağını kaydeden Garanti Bankası Genel Müdürü Ergün Özen, “FED’in parasal çıkışının yarattığı belirsizlik ve alınan önlemlerin bilançoları yansıması sektörü olumsuz etkileyecek” dedi.
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, 2014’te bankacılık sektörü açısından son 10 yıllık dönemin en zor yılı olacağını düşündüğünü söyledi. 2014’te bankacılık sektörüne ilişkin beklentilerini paylaşan Özen, “Ekonometride kullanılan yapısal kırılma (structural break) kavramını ödünç alırsak, sektörün kârlılık ve büyüme trendlerinde sapmaya neden olabilecek iki temel yapısal kırılma riski bekliyor. Biri ABD Merkezi Bankası’nın (Fed) parasal çıkış stratejisinin yarattığı belirsizliğin, diğeri ise ekonomik büyüme kompozisyonunun dengelenmesi amacıyla alınan önlemlerin banka bilançolarına yansımaları” dedi.
YAKINMAK YERİNE ANLAMAK
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Ekonomi yönetiminin bazı konjonktürel veya yapısal önlemleri bankalar üzerinden alması ve genel ekonomiye bu kanaldan istediği şekilde yön vermesinden daha doğal bir durum olamayacağını söyleyen Özen, “Sektör, düzenlemeler bize ilave yük getiriyor diye yakınmaktansa verilen mesajı iyi okuyabilmeli” dedi. BDDK’nın kredilere ve kredi kartlarına ilişkin düzenlemelerinin sektöre etkisine de değinen Özen, “Bireysel krediler 10 yıllık bir geçmişe sahip. Fakat, kısa sürede akıl almaz bir büyüme yaşandı. Sektörün hatası kredi koşullarını aşırı gevşetmesi oldu” dedi. Özen, kredi büyümesine getirilen düzenlemelere ve alınan önlemlere ilişkin ise, insanlara gelirleriyle orantılı bir tüketim alışkanlığı kazandırmak istendiğini söyledi.
Küçük-büyük banka sorunsalı gereksiz
Ekonomi yönetiminin tasarruf oranlarını yükseltebilmek için tüketici kredilerini dizginlemeye çalıştığını söyleyen Ergun Özen, “Önlem alınmak zorundaydı. Büyük banka, küçük banka sorunsalı yaratmak gereksiz bir tartışma. Kredi kartı hacmi yüksek büyük bankaların da ilave genel kredi karşılığı (GKK) nedeniyle maruz kaldıkları yük, küçük-orta ölçeklilerle kıyaslanamayacak kadar yüksek. Bu düzenleme küçüklere mi yaradı diyeceğiz? Böyle bir mantığı kabul etmiyorum. Kaldı ki isteyen bir müşteri bu düzenleme çıkmadan önceki limitini müktesep hak gibi aynen koruyarak kredi kartını istediği bankaya taşıyabilir. Bu durumda, küçük-büyük sorunundan değil rekabet eden ve edemeyen banka sorunundan bahsedebiliriz” dedi.