Devlet Bakanı Recep Önal, enflasyonla mücadelede tam anlamıyla başarı kazanılıp tek haneli rakamlara indirilip orada dengeye oturması sağlandıktan sonra Türk Lirasından sıfır atılmasının gündeme geleceğini bildirdi. Recep Önal, FP Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya`nın yazılı soru önergesini yanıtlarken enflasyonun makroekonomik istikrarsızlığa neden olduğunu, gelir dağılımının bozulduğunu, zengin kesim ile fakir kesim arasındaki gelir uçurumunun giderek daha da büyüdüğünü anlattı. Sabit gelirlerin enflasyon nedeniyle eridiğini, fiyatlandırma politikasında belirsizlik ortaya çıktığını kaydeden Önal, sermaye birikimi ve yatırımın azaldığını söyledi. Önal, enflasyon nedeniyle TL`nin dünyanın en düşük para birimlerinden biri olduğunu kaydederken enflasyonun en önemli nedeninin kamu maliyesi ve özellikle kamu açıklarının finanmanındaki yapısal bozukluk olduğunu belirtti.
Recep Önal, Türk Lirasının
dolar karşısında en fazla değer kaybettiği yılların 1980 ve 1994 yılları olduğunu kaydederken ekonomik istikrar programının tutarlı bir şekilde yürütülmesiyle enflasyonun 2002 yılı sonuna kadar tek haneli rakamlara indirilmesinin amaçlandığını anımsattı. Önal, TL`den sıfır atılması önerisi konusunda şunları söyledi: Enflasyonla mücadelede başarılı olunmasıyla TL daha güçlü ve dünya üzerinde saygın bir konuma gelecektir. Uygulamanın ilk yılında alınan sonuçlar cesaret verici niteliktedir. Enflasyonla mücadelede tam anlamıyla başarı kazanılıp enflasyon tek haneli seviyelere indirildikten ve orada dengeye oturması sağlandıktan sonra paradan sıfır atılması gündeme gelecektir. Uluslararası kabul gören uygulama budur. Enflasyon oranı düşük bir seviyeye gerileyip orada dengelenmedikçe, TL`nin değer kaybı sonucu paradan atılan sıfırlar kısa zamanda yeniden eklenecektir. Unutulmamalıdır ki, bir paranın değerini belirleyen, piyasalarda o paranın arz ve talebi, ne kadar güvenilir olduğu gibi unsurlardır. Paranın değeri kanunla veya mevzuatla belirlenecek bir husus değildir. Önemli olan uygulanan politikalarla enflasyonu indirmek ve TL`ye olan güveni onlarca yıldan sonra yeniden tesis etmektir. Uygulanmakta olunan program bu amaca yöneliktir ve programın başarılı olduğuna dair kanıtlar mevcuttur.