Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), Temmuz ayı toplantısında faiz koridorunun üst bandını 25 baz puan indirerek %8.75'e çekti, banka politika faizini ise değiştirmedi. Banka bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını % 7.50'de, gecelik borçlanma faiz oranını (faiz koridorunun alt bandı) % 7.25'te sabit tutarken, geç likidite penceresi borç verme faiz oranını % 10.50'den % 10.25'e indirdi.
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Piyasadaki beklentiler darbe girişiminin ardından üst bantta temkinli faiz indirimi olması yönündeydi. Banka, geçen ayki PPK toplantısında koridorun üst bandını 50 baz puan düşürmüştü.
İşte PPK sonrası yapılan değerlendirme:
Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle yıllık kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. İç talep büyümeye pozitif katkı verirken, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet ılımlı ve istikrarlı büyüme eğilimini korumaktadır. Kurul, yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.
Yakın dönemde yurt içi gelişmelere bağlı olarak piyasalarda dalgalanmalar yaşanmıştır. Kurul, alınan likidite tedbirlerinin piyasalardaki oynaklığı sınırladığı değerlendirmesinde bulunmuştur. Ayrıca, sıkı para politikası duruşu, temkinli makroihtiyati politika çerçevesi ve 2015 yılı Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılması ekonominin şoklara karşı dayanıklılığını artırmıştır. Bu doğrultuda Kurul, para politikası etkinliğine sağladığı katkı da dikkate alınarak, sadeleşme yönünde ölçülü ve temkinli bir adım atılmasına karar vermiştir.
Kurul, işlenmemiş gıda ve tütün fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak kısa vadede enflasyonda belirgin bir artış gözlenebileceğine dikkat çekmiştir. Çekirdek enflasyonun ise kademeli düşüşünü sürdürmesi beklenmektedir. Bununla birlikte, enflasyon görünümüne dair gelişmeler likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirmektedir.
Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Bunun yanı sıra, piyasalardaki gelişmeler yakından takip edilerek gerekmesi halinde finansal istikrarı destekleyici likidite tedbirleri alınmaya devam edilecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.