Cumhurbaşkanına otomotivde ÖTV limitlerini ve yeni oranları belirleme yetkisinin verilmesini de içeren kanun önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Aynı gün Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile otomotivde ÖTV’yi belirleyen matrah limitleri (vergisiz fiyat) ve oranları da sil baştan değişti.
Yeni düzenlemeyle birlikte içten yanmalı motora sahip (benzinli, dizel, hibrit) otomobillerin ÖTV’si artık yüzde 70’ten başlıyor. Düzenlemeden önce bu otomobiller için en düşük ÖTV oranı yüzde 80 olduğu için bu oran, sınırlı sayıda model için indirim anlamına geliyor. Elektrikli otomobillerde en düşük ÖTV yüzde 10’dan yüzde 25’e çıktı. Şarj edilebilir hibrit (PHEV) motorlu otomobillerde ise yüzde 30 olan en düşük ÖTV oranı artık yüzde 45’ten başlayacak. Ayrıca, motor silindir hacmi 1.4 litreyi geçmeyen otomobillerin ÖTV oranı da bir miktar daha düşük olacak.
ELEKTRİKLİDE ÖTV EN AZ YÜZDE 25
Yeni ÖTV düzenlemesinin en çok tartışılan bölümü elektrikli araçlarla ilgili oldu. Togg’un da dahil olduğu 160 kW motor gücüne kadar olan elektrikli otomobillerdeki ÖTV oranı yüzde 10’dan yüzde 25’e çıkarıldı. Buna göre, 160 kW’yi geçmeyen elektrikli otomobillerin matrahı 1 milyon 650 bin TL’yi aşmıyorsa ÖTV’si yüzde 25, aşıyorsa yüzde 55 olarak uygulanacak. 160 kW gücü aşan elektrikli otomobillerden ise matrahına göre yüzde 65 ve 75 ÖTV alınacak.
PHEV’LERDE ORAN YÜZDE 45’E ÇIKTI
Çinli üretici BYD’nin Türkiye’de fabrika kurmak için imzaları atmasının ardından PHEV araçların ÖTV’si yüzde 30’a kadar düşürülmüştü. Yeni düzenlemeyle PHEV’lerin de vergisi arttırıldı ve en düşük ÖTV oranı yüzde 30’dan yüzde 45’e çıkartıldı. Söz konusu otomobillerin motor silindir hacmi 1.6 litreyi, matrahı da 1 milyon 350 bin TL’yi aşmazsa, ÖTV oranı yüzde 45 olacak. Matrahı 1 milyon 350 bin TL’yi aşanlardan yüzde 75 ÖTV alınacak. Burada da ÖTV motor silindir hacmi ve matraja göre yüzde 85’i bulacak.
YENİ BİR EŞİK: 1.4 LİTRE MOTOR HACMİ
MİLLİ Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde düzenlenen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025), önceki gün İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) kapılarını açtı. Bu yıl 33 ülkeden bakan ve 120’nin üzerinde bakan yardımcısı, genelkurmay başkanı, kuvvet komutanı gibi üst düzey kişiler tarafından katılım bilgisi verilen etkinlikte, 44 ülkeden 400’ün üzerinde firma ürünlerini sergiliyor. Hürriyet olarak fuarı yerinde takip ederek yeni nesil savunma sanayi teknolojilerini yakından inceledik.
UZUN KUYRUKLAR OLUŞTU
Fuar henüz tüm ziyaretçilere açılmamasına, yalnızca katılımcı ve sektör temsilcilerinin girişine izin verilmesine rağmen geçtiğimiz yıllara kıyasla oldukça fazla ilgi görüyor. Katılımcılar girişte adeta uzun kuyruklar oluşturuyor. Sebebi ise açık; dünyanın dört bir yanına yayılan savaşlar ve operasyonlar, ülkelerin savunma sanayilerine ayırdığı bütçeleri artırdı. Birçok ülke savunma teknolojilerine yatırım yaparken hem işbirlikleri hem de satın almalarla savunma hattını hızla güçlendiriyor. IDEF de bu anlamda hem teknolojiyi takip etmek hem de satın almak açısından önemli bir zemin fırsatı sunuyor.
TÜRK ŞİRKETLER ŞOV YAPTI
Bu yılki fuarda beklenildiği gibi Türk savunma sanayisi adeta gövde gösterisi yaptı. Hava, kara ve denizde son teknoloji ürünlerini ilk kez sergileyen yerli şirketler dünyaya da önemli bir mesaj verdi. 25 Temmuz Cuma gününe kadar sadece katılımcı ve sektör temsilcilerini ağırlayacak fuar, 26-27 Temmuz tarihlerinde ise halka açık olarak ziyaret edilebilecek. İşte İDEF 2025’te öne çıkan yerli teknolojiler ve başarılı anlaşmalardan bazıları…
BAYKAR, KOREAN AİR İLE ANLAŞMA YAPTI
IDEF 2025’te dün Baykar, Güney Kore’nin bayrak taşıyıcı havayolu şirketi Korean Air ile işbirliği için mutabakat zaptı imzaladı. Fuar kapsamında düzenlenen törende işbirliği anlaşmasına Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar ve Korean Air Genel Müdürü Kh Lee imza attı.
SEYİT DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMAYI HEDEFLİYOR
Haziran ayında ikinci el otomobil pazarı bir önceki aya göre yüzde 13.29 daralarak 559 bin 842 adet oldu. İkinci el otomobil pazarı ocak-haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.83 oranında artarak 3 milyon 477 bin adedi aştı.
TÜİK’in ‘Motorlu Kara Taşıtları, Haziran 2025’ verilerine göre geçen ay motosiklet, kamyonet, otobüs gibi tüm motorlu taşıtların oluşturduğu toplam ikinci el araç satışları yüzde 24.24 artarak 840 bin 22 adet olarak gerçekleşti. Haziran 2024 döneminde toplam satışlar 676 bin seviyesindeydi. Ocak-Haziran 2025 dönemini kapsayan ilk altı ayda ise toplam ikinci el otomotiv pazarı 5 milyon 154 bin 601 adet oldu. Böylece ilk altı ayda toplam pazardaki artış yüzde 5.33’e ulaştı.
Haziran ayında AK Parti tarafından hazırlanan kanun teklifi dün Meclis’te kabul edilerek yasalaştı. Teklifin kısa süre içerisinde Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak Resmi Gazete’de yayınlanması ve yürürlüğe de aynı şekilde girmesi bekleniyor. Teklifin ilk kez ortaya çıktığı 16 Haziran 2025’ten bugüne kadar sosyal medyada birçok yanlış haber yapıldı. Bu haberler beklentileri arttırdı, talebi öne çekti ve haziran ayında otomotiv pazarı rekor kırdı. Dün teklifin yasalaşmasıyla birlikte yeniden spekülatif haberler ve yorumlar sosyal medyada paylaşıldı.
Oysa yeni ÖTV düzenlemesi “4X4 Pick-Up sınıfı hariç” otomobil fiyatlarında herhangi bir değişikliğe neden olmayacak. Ancak, gelecekte yapılabilecek ÖTV matrahı ve oranı değişikliklerinin artık Meclis’ten geçen bir kanuna gerek duyulmadan doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmesini sağlayacak. Yani Cumhurbaşkanının ÖTV limitlerini belirleme yetkisi arttı.
YETKİ ARTIK CUMHURBAŞKANINDA
* Yeni yasa ile birlikte Cumhurbaşkanının sahip olduğu yetkiler genişletildi. Otomotivde uygulanan ÖTV matrah limitlerini (vergisiz fiyat) belirlemenin yanı sıra farklı ÖTV oranlarını belirleme, bu oranları indirme veya artırma yetkisi de Cumhurbaşkanına verildi. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı artık ÖTV matrah limitlerinin alt ve üst sınırlarını 3 katına kadar artırmaya, 0’a kadar indirmeye, bu sınırlar içinde kalmak şartıyla “motor silindir hacmi”, “menzil” ve “batarya kapasitesi” için farklı oranlar belirlemeye yetkili olacak.
ZATEN EN DÜŞÜK ÖTV ORANI YÜZDE 80’Dİ
* Türkiye’de otomobilllerden motor silindir hacmi ile vergi öncesi fiyatına (matrahı) göre çeşitli oranlarda ÖTV’ler alınıyor. Kanundan önce bu oranlar 1600 cc’ye kadar olanlar için yüzde 45, 50, 60, 70, 80 şeklinde 1600 cc üzeri için yüzde 150 ve 220 şeklindeydi. Döviz kuru artışı ve enflasyon nedeniyle araçların vergisiz fiyatları artarken, otomobillerin hangi ÖTV dilimine gireceğini belirleyen matrah limitleri 2022 yılından beri güncellenmedi. Bu nedenle 45, 50, 60 ve 70’lik oranlar geçerliliğini yitirmişti. Zaten yasadan önce de sadece yüzde 80, 150 ve 220 kalmıştı. Yasa kapsamında, matrah güncellemesine ilişkin yetkinin sonuna gelinmesi nedeniyle yerli ve yabancı ayrımı veya yüksek ve düşük bedel ayrımı yapılmadan fiilen tüm araçlar yüzde 80, 150 ve 220 oranında vergilendirilecek.
* Bu düzenleme aslında tüm otomobillerde ÖTV’nin yüzde 80’e çıktığı anlamına gelmiyor. Aksine gerekli görüldüğünde Cumhurbaşkanı tarafından yeniden indirilebileceği veya çıkarılabileceğine işaret ediyor. Ancak otomobilde ithalatın yüzde 75’lere yaklaştığı bu dönemde, Türkiye’de üretilen modellerin en büyük avantajı olan yüzde 45, 50, 60 ve 70’lik dilimlerin bir süre daha güncellenmeyeceğiyle ilgili önemli mesajlar da içeriyor.
PICK-UP’LARI VURDU
Türkiye’de hemen herkesin telefonu uzun süredir başı 0850 ile başlayan numaralar ile dertte. Israrla ‘telekom altyapı biriminden’ aranarak ya sözleşmemizin bittiği ya da 5G’ye geçiş nedeniyle cihaz almak zorunda olduğumuz hatırlatılıyor. Bu aslında kılıfına uydurulmaya çalışılan bir çeşit dolandırıcılık yöntemi. Konunun detaylarını arkadaşımız Gamze Bal “5G gelmeden dolandırıcısı geldi” haberiyle kaleme almış ve bunun bir çeşit sahtekarlık olduğunu yazmıştı. Ancak, henüz önlem alınmamış olacak ki, her gün bu telefonlar gelmeye devam ediyor ve günde belki de yüzlerce kişinin binlerce lira parası hileli yollarla alınıyor.
‘TELEKOM ALTYAPI BİRİMİ’
İşte önceki gün bu dolandırıcılık şebekelerinden birisi beni de aradı. 0850 ile başlayan numaradan arayan bir çağrı merkezi çalışanı “telekom altyapı birimi” adına aradıklarını söyledi. Türkiye genelinde altyapı çalışması yapıldığını, bu çalışma kapsamında sabit internette kesintiler yaşanacağı ve 5G cihazı almam gerektiğini anlattı. Üstelik kampanya yaparak cihazın fiyatını 5 bin 564 TL’den 4 bin 564 TL’ye indirmişler.
YÜZLEŞMEYE KARAR VERDİM
Kendisine “Bu bir zorunluluk mu” diye birkaç kez sordum. Israrla bunun bir zorunluluk olduğunu ve herkesin bu cihazı almak zorunda olduğunu iletti. Tam bu an dolandırıcılarla yüzleşmeye karar vererek “Pekala madem zorundayız taktıralım, gelin kurun cihazı” dedim. Arkadan gelen sesler arasında telefonun ucundaki kadın, “Arkadaşlarımız gelip cihazı kuracaklar, ödemeyi kapıda kredi kartı veya nakit olarak yapabilirsiniz” dedi ve kapattık. Anlaşılan gün boyu binlerce kişiyi arayan bir çağrı merkezleri bile vardı.
Üzerinden 2-3 saat geçmişti ki kapım çalındı ve iki tane 20’li yaşlarda genç ellerinde pos cihazı ve o meşhur “5G cihazı” ile geldiler. Doğrusu gençler daha önce hiç kurulum yapmış profesyonellere benzemiyorlardı. Üzerlerinde kurumsal giysiler veya ekipmanları yoktu. Ellerinde sadece 5G cihazının altına koydukları “kurumsal algısı yaratmaya çalıştıkları” Türk Telekom modem kutusu vardı. Sanki sokakta otururken birisi “şu cihazı alın şu adrese götürün, parayı alın gelin” demişti. Bu tahminimde yanılmadığımı birkaç dakika sonra anladım.
650 TL’LİK ÇİN MALI CİHAZ ÇIKTI
PAZAR payları yüzde 15’e ulaşan tamamen elektrikli otomobillere olan ilgi hızla artıyor. Yapılan araştırmalar, Türkiye’deki sürücülerin artık yarısından fazlasının elektrikli araçlara sıcak baktığını ortaya koyarken, aynı araçların ikinci ellerine olan güven ise batarya ömrü ve yüksek değişim maliyetleri gibi nedenlerle geriledi.
2 KİŞİDEN 1’i ALACAK
Madeni yağ üreticisi Castrol, “Geleceğin dEVrini Yakalamak” isimli araştırmasının 2025 sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, Türkiye’deki sürücülerin bir sonraki aracını elektrikli araç olarak tercih etme oranı ilk kez yüzde 50’nin üzerine çıkarak yüzde 52’ye ulaştı. İçten yanmalı araç kullanan sürücülerin yüzde 56’sı ise bir sonraki aracının elektrikli olmasına sıcak baktığını ifade etti. Mevcut elektrikli araç kullanıcılarının yüzde 95’inin bir sonraki araçlarında yeniden elektrikli tercih edeceklerini belirtmesi ise araştırmanın en çarpıcı sonuçları arasında yer aldı.
İYİ ANLATILMALI
Araştırmaya göre, son dört yılda ikinci el elektrikli araçlara olan güven dikkat çekici şekilde azaldı. Sürücülerin ikinci elektrikli araç alma eğilimi son 4 yılda tam 10 puan geriledi. 2021’de ikinci el elektrikli araç satın almayı düşünenlerin oranı yüzde 82 iken 2025’te bu oran yüzde 72 olarak gerçekleşti. Tüketicileri ikinci el elektrikli araçlardan uzaklaştıran üç sebep; batarya ömrüne dair bilgi eksiklikleri, servis altyapısının yetersizliği ve yüksek yedek parça maliyetleri şeklinde sıralandı. Bu sonuç, bir anlamda Türkiye’de elektrikli araç satan markaların batarya ömrü, değişim maliyetleri ve satış sonrası servis tarafını tüketicilere yeterince anlatamadığını da gösteriyor.
EN BÜYÜK ENDİŞE ŞARJ SÜRELERİ
Araştırma, elektrikli araçlarla ilgili tüketicilerin en sık dile getirdiği şikâyetleri de ortaya koydu. Bu şikâyetlerden en büyüğü şarj süreleri olurken hemen arkasından menzillerin yetersizliği ve şarj altyapısına erişim geldi. Araştırmaya katılan her 10 kullanıcıdan 7’si elektrikli araçlara geçişte bu endişeleri taşıdığını bildirdi. Diğer yandan, araştırmada elektrikli araçlara geçişi yavaşlatan en önemli 3 faktörden ilkinin yüzde 63 ile şarj altyapısı olduğu da ortaya çıktı. Diğer yavaşlatıcı faktörler yüzde 52 ile yüksek maliyetler ve yüzde 47 ile ultra hızlı şarj altyapısının eksikliği olarak sıralandı.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre mayıs ayında otomobil ve hafif ticari araç satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7.4 artarak 107 bin 730 adede ulaştı. Bu dönemde, otomobil satışları yüzde 6.1 artarak 85 bin 123 adet olurken hafif ticari araç satışları yüzde 12.8 artarak 22 bin 607 adet olarak gerçekleşti. Mayıs ayındaki otomobil satışlarında pazar payları yüzde 25.5’e ulaşan ÖTV oranı düşük tam elektrikli ve şarj edilebilir hibrit (Plug In Hybrid) modeller dikkat çekti. Otomobil satışlarında tam elektriklilerin payı yüzde 19.7’ye çıkarken şarj edilebilir hibritler de pay yüzde 5.8’e oldu.
5 AYLIK SATIŞ REKORU
Ocak-Mayıs 2025’i kapsayan dört aylık dönemde ise otomotiv pazarı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.7 artarak 489 bin 366 adet olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, otomobil pazarı yüzde 5.1 oranında artarak 394 bin 327 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 1.7 azalarak 95 bin 39 adet olarak kayıtlara geçti. Bu sonuçlarla ocak-mayıs dönemi satışlarında en yüksek adetlere ulaşılarak tarihi rekor kırıldı. İlk beş ayda benzinli otomobillerin payı yüzde 48.1’e gerilerken hibrit otomobillerin payı 109 bin 398 adetle yüzde 27.7’ye ve elektrikli otomobillerin payı 59 bin adetle yüzde 15’e çıktı.
İŞTE MAYIS AYININ ‘EN’LERİ
EN ÇOK SATANLAR
1. Fiat 10.846
Kurban Bayramı için 9 günlük tatil dönemi henüz resmileşmedi ancak havaların da ısınmasıyla rotalar oluşturulmaya başlandı. Arife gününün 5 Haziran Perşembe gününe denk gelmesi ise tatilcilere iki farklı seçenek sunuyor. Bir kısım çalışanın tatile izinleriyle birlikte 30 Mayıs’ta başlaması, bir kısım çalışanın ise 5 Haziran itibarıyla tatile çıkıp 13 Haziran’a kadar tatili uzatması bekleniyor. Hürriyet, tatil hazırlıkları yapacaklar için bu bayram döneminde otobüs, uçak, Yüksek Hızlı Tren (YHT) ve araç kiralama fiyatlarını araştırdı. Buna göre, 5-13 Haziran tarihleri arasında İstanbul’dan İzmir, Antalya ve Bodrum gibi tatil bölgelerine uçakla gidiş-dönüş en az 5 bin TL’yi buluyor. Otobüsü tercih edenler için fiyat yarı yarıya fark ediyor. Ankara, Konya, Sivas gibi illere YHT nedeniyle ulaşım çok daha uygun oluyor. Bu bayram döneminde araç kiralamak için ise en az 2 bin TL’yi gözden çıkarmak gerekiyor.
UÇAKLA DOĞU İLLERİ 10 BİN TL’YE YAKIN
Ulaştırma hizmeti veren firmaların internet sitesindeki güncel fiyatlar ve dijital seyahat platformlardan derlediğimiz bilgilere göre, bu bayram döneminde uçakla İstanbul’dan Antalya’ya gidiş-dönüşün maliyeti 6 bin TL’yi bulurken; İzmir için 5 bin 150 TL, Bodrum için 7 bin TL ve Ankara için 3 bin 300 TL ayırmak gerekiyor.
İstanbul’dan Diyarbakır’a gidiş-dönüş uçak biletinin bedeli 9 bin 600 TL, Erzurum’a 7 bin 500 TL, Trabzon’a 9 bin 600 TL ve Konya’ya 6 bin TL olarak sıralanıyor. Ek seferlerin uçaklar için de devreye alınması bekleniyor ancak daha şimdiden en çok talep edilen saatlerde uçakların dolu olduğu görülebiliyor.
‘OTOBÜSLER YÜZDE 100 DOLDU’