Yılın en büyük indirimlerinin yapıldığı kasım ayına otomotiv markaları da katıldı. Ticari krediler ve kredi kartlı satışların da etkisiyle kasım ayında otomotiv pazarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9.82 artarak 132 bin 894 adede ulaştı. Böylece aylık bazda 2025 yılının en yüksek adetlerine ulaşılırken, 133 bin adede yakın satışla otomotiv pazarında tüm zamanların en iyi kasım ayı da gerçekleşmiş oldu. Kasım ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.78 artarak 104 bin 795 adet, hafif ticari araç pazarı yüzde 6.38 artarak 28 bin 189 adet olarak gerçekleşti.
11 AYDA 1.2 MİLYONA YAKIN SATIŞ YAPILDI
11 aylık sonuçlar da otomotiv pazarı açısından yeni bir rekor anlamına geliyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) açıkladığı verilere göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı Ocak-Kasım 2025 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10.16 oranında artarak 1 milyon 176 bin 780 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde geçen yıla göre yüzde 10.96 oranında artarak 938 bin 177 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 7.13 artarak 238 bin 603 adet oldu.
SUV’LAR FARKI AÇTI
Ocak-Kasım 2025 döneminde otomobil satışlarının büyük bölümünü SUV’lar oluşturdu. Gövde tiplerine göre değerlendirildiğinde en çok tercih edilen gövde tipi SUV otomobiller yüzde 62.5 pay ile ilk sırada yer aldı. SUV otomobilleri, yüzde 22.4 pay ve 209 bin 963 adet satış ile Sedan’lar yüzde 14.2 pay ve 133 bin 105 adet satış ile Hatchback otomobiller takip etti.
ELEKTRİKLİLERİN PAYI YÜZDE 17.6
Kasım ayında elektrikli otomobil satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 38 artarak 17 bin 892 adet olarak gerçekleşti ve otomobil pazarından aldığı pay yüzde 17.1 oldu. 11 ayın sonunda ise Türkiye’de satılan toplam elektrikli otomobil sayısı Ocak-Kasım 2024’e göre yüzde 111.4 artarak 164 bin 665 adet olarak gerçekleşti. Böylece elektrikli otomobillerin toplam pazardan aldığı pay yüzde 17.6 olarak kayıtlara geçti.
GÜNEY Koreli enerji şirketi LG Enerji Solution ile Türk şirketi Go Enerji’nin işbirliğinde batarya paketi üretim fabrikasının Ankara’da kurulması kararlaştırıldı. İlk finansman paketi olan 45 milyon Euro’luk yatırım devreye alınırken GO Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Yıldız, yatırım tutarının uzun vadede toplamda 1 milyar Euro’yu aşma potansiyeli olduğunu söyledi. GO Enerji Batarya Üretim Fabrikası, Ankara Temelli’de kurulacak. Fabrikanın 2026 yılının ikinci çeyreğinde üretime başlaması planlanırken GO Enerji ve LG Energy Solution arasında imzalanan stratejik yatırım ortaklığı anlaşmasına göre ilk aşamada 2.5 gigavatsaat kapasiteyle kurulacak olan fabrikanın kapasitesi 2 yılda 7.5 gigavatsaate çıkarılacak.
DIŞ BAĞIMLILIĞIN AZALTILMASI HEDEFİ
Gökhan Yıldız, bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, fabrikada “Made in Türkiye” etiketiyle üretim yapılacağını kaydetti. Yıldız, “Üreteceğimiz batarya paketlerinin iç pazara sunulmasıyla bu alanda dışa bağımlılığın azaltılmasını, aynı zamanda LG Energy Solution firmasının küresel müşterilerine yönelik satışlarının da yapılmasıyla Türkiye’nin enerji teknolojileri alanında uluslararası bir üretim üssü haline gelmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
İhracat açısından öne çıkacak pazarların tüm Avrupa ve Afrika kıtası ile Ortadoğu ülkeleri olacağını belirten Yıldız, şöyle devam etti:
AR-GE MERKEZİ KURULACAK
“Bugün Türkiye’nin en büyük batarya paketi üretim fabrikasını ülkemize kazandıracak olma gücünü bu stratejik ortaklıktan alıyoruz. Uzun vadede toplam yatırım değerinin 1 milyar Euro’yu aşma potansiyeli olan fabrikamızın, ilk etapta 2.5 gigavatsaat olan kapasitesini kademeli olarak 7.5 gigavatsaate çıkaracağız. İlk aşamada sağlayacağımız yaklaşık 100 kişilik istihdamın da tüm aşamalar tamamlandığında 900’ü bulmasını öngörüyoruz. Yatırım kapsamında yalnızca bu fabrikayı hayata geçirmekle kalmayacağız, ayrıca yerli ileri teknoloji geliştirme kapasitesini güçlendirerek sektörde nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine öncülük edecek olan bir Ar-Ge merkezi de kuracağız. Türkiye artık yüksek teknoloji alanında araştırma geliştirmede öne çıkmaya başlayan ülkeler arasında yer alıyor ve bir dünya deviyle yaptığımız bu anlaşma da ülkemizin bu alandaki kabiliyetlerine duyulan güveni tescil ve temsil ediyor.”
22 Kasım’da başlayan otomotiv ithalatındaki yeni gümrük standartları, yıllardır yüzde 60’a varan ek tarifeler nedeniyle Türkiye’ye giremeyen ABD yapımı büyük arazi araçlarının önünü açtı. General Motors gibi markaların Türkiye planları gündeme gelirken, Jeep de efsane modeli Wrangler için düğmeye bastı. Alfa Romeo, DS Automobiles ve Jeep Direktörü Selim Eskinazi, “ABD üretimi Wrangler’ın yeni emisyon standartlarına uyumlu hale gelerek 2026 yılında Avrupa’da satılma ihtimali bulunuyor. O zaman biz de uzun bir aradan sonra Wrangler’ı Türkiye’ye getireceğiz” dedi.
DOĞU ANADOLU’YA AÇILIYOR
Geçtiğimiz hafta Jeep’in yeni Compass modelinin İspanya’da düzenlenen tanıtım toplantısında bir araya geldiğimiz Eskinazi, Jeep markasının Türkiye yapılanmasında kapsamlı bir dönüşüm başlattıklarını belirterek, Alfa Romeo ve Jeep’in showroom’larda ayrılacağını söyledi. Eskinazi, “Her markanın müşteri yolculuğu farklı. Jeep’i 2026’ya kadar iki kat büyütme hedefimiz var. Buna göre bayi ağımızı genişletiyoruz. Bu yıl sonuna kadar 3 yeni showroom açılacak. Doğu Anadolu’da ise Jeep tek başına açılacak çünkü potansiyel orada daha yüksek” diye konuştu.
ÜÇ MARKAYI İKİ KATINA ÇIKARACAK
Jeep’in, yılı 3 bin 300 adetle tamamlayacağını söyleyen Eskinazi, 2026 için yeni Compass’la birlikte iki kat büyüme planı çizdi. Eskinazi, “Jeep, potansiyeli en yüksek markalarımızdan. Yeni Compass, C-SUV segmentinin büyüklüğü sayesinde toplam satışlarımızın yüzde 60’ını oluşturacak. 2026’da aylık 500 adet temposunu yakalayarak 6 bin adetlerin üzerinde satış yapan bir Jeep hedefliyoruz” dedi. Eskinazi ayrıca, 2026 yılında Alfa Romeo, DS ve Jeep olarak da satışları iki katına çıkarmak ve 3 markada 10 bin adetleri yakalamak istediklerini kaydetti.
4 BİN ADEDE YAKIN COMPASS HEDEFİ
JEEP’in C segmentindeki şehirli SUV’u Compass’ın 3. nesli, Stellantis’in STLA Medium platformuna taşınarak yenilendi. Bu sayede boyutları 4.55 metreye kadar uzayarak arka diz mesafesi, iç saklama alanları ve bagaj hacmi (550 litre) arttı. 48 volt destekli mild hibrit, şarj edilebilir hibrit (PHEV) ve bataryalı elektrikli olmak üzere 3 güç seçeneğiyle tanıtılan yeni Compass’ın tek 4x4 versiyonunun tamamen elektrikli olacağı açıklandı. Model, Türkiye’ye Şubat 2026’dan itibaren önce 48 volt elektrik destekli 1.2 litrelik benzinli motorla gelecek. Devam eden aylarda 97 kWh’lık bataryasıyla 650 km’ye kadar menzil sunan tamamen elektrikli Compass da Türkiye’deki ürün gamına dahil olacak. 1.6 litrelik PHEV motorlu versiyon için ise şu anda bir plan yok. Marka Direktörü Selim Eskinazi, 2026 yılında 4 bin adede yakın Compass satmak istediklerini söyledi.
GENERAL MOTORS DA GELİYOR
AVRUPA’da 1 Ocak 2026 itibarıyla tescil edilecek tüm otomobillerin Euro 6e-bis (EB) emisyon standardına sahip olma zorunluluğu, PHEV motorlu araçların Türkiye pazarına girişini zora soktu. Yeni standartla birlikte tüm motor tipleri daha sıkı emisyon testlerine girmeye başlarken, en büyük etkiyi PHEV’ler görüyor. Çünkü Avrupa Komisyonu, PHEV’lerin gerçek hayatta testlerde varsayıldığı kadar sık şarj edilmediğini ve içten yanmalı motorlarının çok daha fazla devreye girdiğini tespit ederek hesaplama yöntemini tamamen değiştirdi.
Bu değişiklik, resmi karbondioksit (CO2) emisyon değerlerini dramatik şekilde artırdı. Öyle ki, daha önce 20–30 gram/km düzeyinde ölçülen pek çok PHEV model, aynı teknik özelliklerle yeni testte 60–100 gram/km seviyelerine yükseldi. Emisyon değerlerinin neredeyse iki katına çıkması, Türkiye için kritik bir sonucu beraberinde getirdi: Hiçbir PHEV artık Türkiye’deki ÖTV teşviki için gerekli olan “25 gram/km” sınırını karşılayamıyor.
YÜZDE 45 ÖTV’YE GİRMESİ İMKÂNSIZ
Şimdiye kadar bu sınırın altında kalan modeller, vergisiz fiyatlarına (matrah) göre yüzde 45, 75 ve 85 ÖTV dilimlerine girebiliyorlardı. BYD’nin yatırım kararıyla birlikte Türkiye’de devreye alınan bu teşvik, Avrupalı üreticiler için de önemli bir kapı aralamıştı. Birçok marka 2025’te yeni PHEV modellerini Türkiye’de satışa sunmayı planlıyordu. Ancak yeni hesaplamalar tabloyu tamamen tersine çevirdi. Öyle ki, 25 gram/km koşulu güncellenmediği için Türkiye’ye gelen veya gelecek yeni PHEV’ler teşvikli ÖTV dilimine giremiyor. Bu nedenle normal içten yanmalı bir otomobil gibi vergilendiriliyorlar.
MARKALAR GETİRMİYOR
Kasım ayı itibarıyla Euro 6e-bis uyumlu üretime geçen Avrupalı markalar, Türkiye stratejilerini değiştirmeye de başladı. Bazı üreticiler, 25 gram/km şartı güncellenene kadar PHEV modellerini Türkiye özelinde askıya almayı tercih etti. BMW gibi premium markaların bazı PHEV modelleri ise yüzde 75 teşvikinden çıkıp yüzde 100 ÖTV ile satışa çıktı.
TÜRKİYE’DE DE ZORUNLU
İKİNCİ el araç pazarındaki güçlü hareketlilik, yılın son çeyreğine girilmesiyle birlikte bir miktar ivme kaybetti. Ekim ayından itibaren sıfır kilometre araçlarda başlayan kampanyaların etkisi, ikinci elde yüzde 2’ye varan daralma yarattı. Buna rağmen, ikinci el otomobil pazarında toplam devir sayısı 6 milyon adedi geride bırakmış durumda. Uzmanlar, tıpkı sıfır araç pazarında olduğu gibi ikinci elde de bu yıl tarihi rekorun yeniden kırılacağı görüşünde.
BİNEKTE KAYIP YÜZDE 2
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “Motorlu Kara Taşıtları, Ekim 2025” verilerinden derlediğimiz bilgilere göre, ekim ayında otomobil devir sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.05 azalarak 666 bin 842 adet olarak gerçekleşti. Bu dönemde satışlar azalsa da 666 bin adetlik ekim ayı, ikinci el otomobil pazarında yılın en yüksek üçüncü ayı olarak kayıtlara geçti.
TARİHİ REKOR YOLDA
Ocak-Ekim 2025 verilerine bakıldığında ise ikinci el otomobil pazarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6.29 artışla 6 milyon 164 bin 988 adet olarak gerçekleşti. Bu sonuçlar, 2024 yılında 7.1 milyon adetle tarihi rekor kıran ikinci el otomobil pazarının 2025 yılı sonunda 7.5 milyon adet seviyesine ulaşarak yeni bir rekor kıracağını gösterdi.
TOPLAM PAZAR 9 MİLYONU AŞTI
Ekim ayında otomobil, motosiklet, hafif ticari ve ağır ticari araçların da dahil olduğu toplam ikinci el araç pazarı da, yüzde 2.46 oranında azalarak 981 bin 225 adede geriledi. 10 ayın sonunda toplam ikinci el araç pazarı ise yüzde 4.22 artarak 9 milyon 157 bin 38 adet olarak gerçekleşti.
TÜRKİYE otomotiv pazarı 2025’i 1.4 milyon adet seviyesinde kapatmaya hazırlanırken, yıl boyunca gösterdiği güçlü büyüme performansıyla Avrupa’nın birçok pazarını geride bıraktı. İlk 10 ayda yüzde 10’a yaklaşan artış yalnızca toplam pazarı değil, markaların Avrupa hatta global sıralamasını da yeniden şekillendirdi. Bu tablo, Alman otomotiv devi Volkswagen için de son yılların en güçlü sonuçlarından birini ortaya çıkardı.
Volkswagen Binek Araç Genel Müdürü Gino Bottaro, “Türkiye pazarının büyümesi bunu tetikledi. Avrupa’da ilk kez 5. ülke konumuna geldik. İspanya gibi büyük pazarları geçtik. Bunun gelecekte çok pozitif yansımaları olacaktır” dedi. Bottaro, aynı dönemde globalde de Türkiye’nin ilk 10 pazar arasına girdiğini belirtti.
80 BİN SATIŞ HEDEFİ
Volkswagen, yılın 10 ayında 65 bin adet satışa ulaşarak Türkiye otomobil pazarında 2. sıraya yerleşti. Bottaro, “Geçen yılı 75 bin adetle kapatmıştık. Yılın son 2 ayında bu rakamın üzerine çıkmayı ve yılı 80 bin adet seviyesinde satışla yine güçlü bir sırada tamamlamayı hedefliyoruz” dedi.
‘ELEKTRİKLİDE SORUN ÜRETİM ALAMAMAMIZ’
Yeni T-Roc’un Portekiz’deki basın lansmanında bir araya geldiğimiz Bottaro’ya markanın elektrikli araç hedeflerine neden istenen hızda ulaşamadığını da sordum. Volkswagen’in üretim hatlarında elektrifikasyon dönüşümünün sürdüğünü belirten Bottaro, asıl belirleyici unsurun Avrupa Birliği’nin 95 g/km CO2 hedefleri olduğunu vurguladı:
“Elektrikli araç payımızın bu seviyede kalmasının tek nedeni yeterli üretim alamamamız. AB’deki emisyon hedefleri üretimi Avrupa’ya kaydırıyor. Türkiye’ye daha fazla üretim tahsis edilse elektriklide çok daha yüksek pay elde ederiz. Satış yaptığımız hiçbir segmentte performans sorunu yok; mesele tamamen üretim erişimi.”
2026 NORMALLEŞME DÖNEMİ OLABİLİR
TÜRKİYE otomotiv pazarı ekim ayındaki 116 bin adetlik rekor satışla birlikte 10 ayın sonunda 1 milyon adet seviyesini geçti. Böylece pazarın bu sene de tarihi satış rekorunu kıracağı kesinleşti. Elektrikliler dahil birçok sınıfta ÖTV’nin arttığı, kredilerin kısıtlı olduğu ve en ucuz otomatik vitesli sıfır otomobilin 1.2 milyon TL’ye ulaştığı 2025’te gerçekleşen rekor satışın arkasında birçok neden yatıyor. Ancak en önemli nedenler arasında; pazara giren yeni markalar ve kağıt üzerinde fiyatları artsa da enflasyondan arındırıldığında yerinde sayan otomobil fiyatları bulunuyor. Öyle ki, 10 aylık satışların yüzde 12.2’si pazara giren yeni markalardan oluşurken, en çok satan 5 otomobildeki 10 aylık fiyat artışı enflasyonun altında kaldı.
PAZARIN YÜZDE 12.2’Sİ
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) son verilerine göre, Ocak-Ekim 2025’te satılan 1 milyon 43 bin 736 adet otomobil ve hafif ticari aracın 126 bin 833 adedini (yüzde 12.2) Türkiye pazarında son birkaç yıldır satış yapmaya başlayan yeni markalar oluşturdu. Diğer bir ifadeyle, pazara giren yeni markalar olmasaydı satışlar 10 ayın sonunda 916 bin adetler seviyesinde kalabilirdi. Söz konusu markaların başını BYD, Chery ve MG gibi Çinli araç üreticileri çekerken Togg ve Tesla da pazarın büyümesinde önemli rol oynadı.
71 BİN ADEDİ ÇİNLİLERDEN
10 ayın sonunda BYD, Chery, MG ve Foton’un ağırlıkta olduğu Çinli üreticilerin toplam otomobil ve hafif ticari araç pazarından aldığı pay 71 bin 271 adetle yüzde 6.8’e ulaştı. Teşviklerin ardından gaza basan BYD 35 bin 575 adetle pazardaki yeni oyuncuların lideri olurken Chery Grubu, 31 bin 290 adetlik toplam satışla takibini sürdürdü. Çinliler dışında pazarın iki büyük yeni oyuncusu Togg ve Tesla oldu. Sadece elektrikli otomobiller satan bu iki markanın toplam satış adetleri 10 ayın sonunda 55 bin 562 adede çıktı.
FİYATLAR ENFLASYONU SOLLAYAMADI
Ne artan fiyatlar ne ÖTV ne de kısıtlı kredi imkânları otomotiv pazarını frenlemiyor. Henüz yıl bitmeden 1 milyon adetlik psikolojik eşiği geçen otomobil ve hafif ticari araç satışları 2025 yılında yeni bir tarihi rekora doğru koşuyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) açıkladığı son verilere göre, ekim ayında pazar geçen yılın ekim ayı ile karşılaştırıldığında yüzde 19.40 artarak 116 bin 149 adede ulaştı. Bu rakam tüm zamanların en yüksek ‘ekim’ ayı otomotiv pazarı oldu. Ekimdeki satışların 90 bin 695 adedi satışlarını yüzde 19.87 arttıran binek otomobilden gelirken, hafif ticari araç satışları da yüzde 17.78 artarak 25 bin 454 adede ulaştı.
ADIM ADIM TARİHİ REKORA
Ekim ayındaki satışlarla birlikte 10 ayın sonunda (Ocak-Ekim 2025) toplam satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.20 büyüyerek 1 milyon 43 bin 796 adet oldu. Bu dönemde otomobil satışları yüzde 10.98 artarak 833 bin 382 adede ulaşırken, hafif ticari araç satışları yüzde 7.23 artışla 210 bin 414 adet olarak gerçekleşti. Pazarın yüzde 82.8’ini vergi oranları daha düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlardan oluştu. Böylece, otomotiv pazarı kalan son iki ayda geçen yıl kırılan tarihi rekoru da sollayarak yeni bir rekora imza atacağını göstermiş oldu. 2024 yılında pazar 1 milyon 238 bin adetle tüm zamanların satış rekorunu kırmıştı.
ELEKTRİKLİNİN PAYI YÜZDE 17
Ocak-Ekim 2025’te otomobil pazarında benzinli otomobillerin payı yüzde 47.2’ye gerilerken, hibrit otomobillerin satışlardan aldığı pay yüzde 26.4’e çıktı. Tamamen elektrikli otomobillerin pazar payı ise yüzde 17.6’ya çıktı. 10 ayın sonunda 146 bin 773 adet tamamen elektrikli otomobil satışı gerçekleşti.
YERLİ OTOMOBİLİN PAYI ARTTI
Son ÖTV düzenlemelerinin ardından Türkiye’de satılan otomobillerde, yerli otomobilin payının arttığı görüldü. Haziran ayında yüzde 24.1’e kadar düşen yerli otomobillerin satışlardan aldığı pay, ekim ayında yüzde 33.1 ile yılın en yüksek seviyesine çıkmış oldu. Buna karşılık pazarın yüzde 72’sini ithal modeller oluşturdu.