Taylan Özgür Dil

ÖTV’siz araçta limit 2.8 milyona çıkıyor

4 Kasım 2025

Geçen yıl getirilen yüzde 40 yerlilik şartı dikkate alındığında şu anda bu limiti karşılayan yerli otomobiller Togg T10X, Togg T10F, Fiat Egea Sedan, Fiat Egea Cross, Toyota Corolla, Toyota C-HR, Hyundai Bayon, Hyundai i20, Renault Megane Sedan ve Renault Duster şeklinde sıralanıyor. Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu oranı indirme ve yükseltme yetkisi bulunuyor.

 

 

Yazının Devamını Oku

Ford Otosan’dan sonra Anadolu Isuzu da yurtdışında fabrika satın alıyor… Yükselen duvarları yatırımla aşacaklar

3 Kasım 2025

DÜNYA ticaretindeki korumacılık eğilimi yıllardır Türkiye’de üretip ihracat yapan Türk otomotiv üreticilerinin oyun planlarını değiştirmesine neden oldu. Türkiye’de üretip ihracat yapan markalar artık yurtdışında yatırımcı kimlikleriyle öne çıkmaya başladı. Ford’un Romanya’daki fabrikasını 575 milyon Euro’ya satın alan Ford Otosan’ın ardından yerli otomotivcilerin ikinci büyük hamlesi Anadolu Isuzu’dan geldi. Şirket, Özbekistan’da Japon Isuzu ve Itochu ortaklığıyla faaliyet gösteren ticari araç üreticisi SamAuto’nun yüzde 75.2’sini 80 milyon dolar yatırımla satın almak üzere anlaştı.

‘ÇOK CİDDİ BİR KORUMACILIK VAR’

Satın alma sürecinin kısa süre içerisinde sona ereceğini belirten Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, yatırım kararıyla ilgili süreci, “Bugün dünyanın trendlerinde başarılı olmanın yolu sepetteki modelleri genişletmek. İlk önce yurt içi ağırlıklı kamyonla, Pick-Up’la başlayan bir düzene otobüsü ekledik, yurt içine satmaya başladık. Sonra ihracata başladık. Özellikle otobüste 45 ülkeye ihracatla yayıldık. Fakat artık günümüzde bu yetmiyor. Dünyada trend olarak ciddi bir korumacılık var. Sizler de görüyorsunuz, sürekli tarifeleri konuşuyoruz” dedi.

SADECE İHRACATLA BU GEMİ YÜRÜMEZ

Geçtiğimiz hafta İstanbul’da otomotiv gazetecileriyle bir araya gelen Arıkan, farklı üreticilerin de yurtdışına yatırımlar yapabileceğini belirterek, “Artık bizim farklı modeller düşünmeye başlamamız gerekiyor. Sadece ihracatla bu işi yürütmemiz mümkün değil. İşbirlikleri, ortaklıklar, satın almalar gibi yöntemleri daha fazla çeşitlendirip zenginleştirmemiz gerekiyor. Dünyadaki korumacılık eğilimi, milliyetçilik kalıcı olacak gibi gözüküyor. Türkiye’nin otobüsçülük ve kamyonculukta ciddi bir bilgi, birikim ve kalitesi söz konusu. Bunun bir şekilde taşınması lazım. Artık tek başına ihracatı bir satış modeli olarak tutamazsınız. Ülkeler bir şey istiyor; katma değer yaratılmasını istiyorlar” diyerek sözlerini sürdürdü.

Arıkan, “Türkiye ekonomisinde yaşanan sıkıntılar da yurtdışında yatırım kararınızda etkili oldu mu?” sorumuzu ise, faizler ve kurdaki baskıların üretimde rekabetçiliklerini etkilediklerini, ancak bu durumun geçici olduğunu ve yatırım kararlarında etkili olmadığını söyledi.

PICK-UP DA ÜRETECEK

Yazının Devamını Oku

10 adımda telefonları depreme hazırlayın

30 Ekim 2025

ARKA arkaya yaşanan depremler, akıllı telefonların afetlere karşı nasıl hazırlanması gerektiği konusundaki farkındalığı artırdı. Artık birçok kişi, telefonundaki deprem uyarı ayarlarını açarak sarsıntıdan saniyeler önce bildirim alabiliyor. Geçtiğimiz günlerde Sındırgı’da meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem öncesinde gelen uyarılar da bunun en önemli örneğiydi.

Telefonların içindeki ivme ölçer sensörler sayesinde çalışan bu sistemlerin amacı, ‘çök–kapan–tutun’ hareketi için zaman kazandırabilmek. Yani ilk şokun etkisini azaltmak ve hazırlıklı olmak. Ancak Türkiye gibi bir deprem ülkesinde, telefonlarda yapılması gereken hazırlıklar yalnızca uyarı bildirimlerini açmakla sınırlı değil. Deprem öncesine, sonrasına ve hatta enkaz altında kalma ihtimaline karşı da akıllı telefonları hazırlamak gerekiyor.

İşte 10 adımda telefonları depreme hazırlama rehberi...

Android telefonlarda deprem bildirimlerini aktif edin

Deprem bildirimlerinin en sağlıklı çalıştığı cihazlar Android işletim sistemli telefonlar. Google’ın deprem uyarı sistemiyle entegre çalışan bu cihazlar milyonlarca kişi tarafından kullanılıyor. Bildirimleri açmak için: Ayarlar, Güvenlik ve Acil Durum, Deprem Uyarıları menüsüne girip bildirimleri aktif hale getirin.

iPhone kullanıcıları için özel uygulamalar

Apple (iOS) cihazlarda “Hayati Uyarı Bildirimleri” özelliği bulunuyor ancak bu hizmet henüz Türkiye’de aktif değil. iPhone kullanıcıları deprem uyarısı almak için AFAD, Earthquake Network veya MyShake gibi özel uygulamalardan yararlanabilir.

Konum servislerini açık tutun

Yazının Devamını Oku

Dokuz elektrikli araca bir soket

27 Ekim 2025


2025 yılında Avrupa’nın en büyük beş elektrikli araç pazarından birisi olan Türkiye’de, bu araçlar için kritik önemdeki şarj altyapısı da büyüyor. Eylül 2025 itibarıyla Türkiye yollarında trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı Eylül 2024’e göre yüzde 118.9 artarak 321 bin 710 adede ulaştı. Aynı dönemde halka açık elektrikli araç şarj soketi sayısı ise yüzde 49.9 artarak 35 bin 2 adet oldu. Bu sonuçlar, Türkiye’de her 9 elektrikli otomobile 1 adet şarj soketi düştüğünü gösteriyor. Söz konusu oran, 11 elektrikli otomobile 1 soketin düştüğü Avrupa Birliği (AB) ortalamasının üzerinde ancak beklenenden hızlı büyüyen Türkiye pazarı için daha çok yatırıma ihtiyaç var.

HIZLI ŞARJA HIZLI YATIRIM ŞART
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), eylül ayına ait şarj hizmeti piyasası verilerini açıkladı. Bu verilerden derlediğimiz bilgilere göre, eylül sonu itibarıyla Türkiye genelinde halka açık şarj soketi sayısı 35 bin 2 adede ulaştı. Bu soketlerin 15 bin 10 adedini DC (Doğru Akım) yani hızlı şarj soketleri oluştururken, AC (Alternatif Akım) yani daha normal hızlarda şarj eden soketlerin sayısı 19 bin 992 adet olarak gerçekleşti. Rakamlar eylül sonu itibarıyla Türkiye’deki her 21 elektrikli otomobile 1 adet DC şarj soketinin düştüğünü gösterirken, hızlı şarj alanda yatırımların artması gerektiğine de işaret ediyor. 

TÜKETİMİN YÜZDE 62’Sİ YENİLENEBİLİR ENERJİDEN

Yazının Devamını Oku

Vodafone İspanya’daki İnovasyon Merkezini Türkiye’ye taşıyor… ‘6G’ hızında yatırım

22 Ekim 2025

VODAFONE Türkiye CEO’su Engin Aksoy, Vodafone’un altyapı tarafında test ve inovasyon ortamının büyük bölümünü İspanya’dan Türkiye’ye taşıma kararı aldığını duyurdu. 5G ihalesi sonrası artık 1 Ocak 2043’e kadar tüm operatörlerin önlerini gördüğünü ve böylece yatırımların önünün açıldığını belirten Aksoy, “BESTT olarak isimlendirdiğimiz bu proje ile Türkiye 6G’ye hazırlık kapsamında global ölçekte stratejik bir merkez haline gelecek. Bu kapsamda, İstanbul’da açık bir test ortamı kuruldu. Burada yeni nesil mobil şebekede Open RAN, Massive MIMO, RedCap ve Ambient IoT gibi birçok yeni teknoloji ve özelliğin test edildiği ve referans alındığı bir ortam sunulacak. Bu ortamı da Türkiye’den ihraç etmiş olacağız. BESTT ile Türkiye hem yerel hem de global pazarlar için inovasyon merkezi haline gelecek. Türkiye’nin global teknoloji ekosisteminde söz sahibi olmasına katkı sağlayacak” dedi.

‘İHALENİN KAZANANI TÜRKİYE OLDU’

Dün İstanbul’daki Vodafone binasında düzenlenen basın toplantısında Aksoy, markanın 5G ihalesi sonrası stratejilerini paylaştı. “İhalenin kazananı Türkiye oldu” diyen Engin Aksoy, şöyle devam etti:

“Bu yatırımla Vodafone 2025 yılının en büyük üçüncü doğrudan yatırımını Türkiye’ye yaptı. Cumhuriyet tarihinin en büyük iki doğrudan yatırımcısından birisiyiz. Bugüne kadar 14 milyar doların üzerinde reel değeri olan yatırım yaptık. 5G ihalesinde Türkiye’ye uluslararası sermaye getiren tek operatör olduk. İhalede 700 MHz eşit olarak dağıtıldı. 3.5 GHz’nin de yüzde 71’i eşit dağıtıldı. Bu yöntem 5G hızının herkese adil ulaşması açısından çok önemliydi. Biz de ihtiyaç duyduğumuz frekansları almış olduk. Bizim aldığımız frekans dünya ortalamasının üzerinde. En iyi 5G deneyimini vermekte iddialıyız.”

‘EN HAZIR OPERATÖRÜZ’

“1 Nisan 2026’da 81 ilde, 922 ilçenin tamamında bu hizmeti tüm müşterilerimize sunacağız. Kapsama ve kullanıcı sayısı itibarıyla Vodafone’un dünyada yaptığı en büyük 5G lansmanı olacak” diyen Aksoy, “Son  yılda sahada en fazla kapasite iyileştirmesi yapan operatörüz. Sahadaki tüm ekipmanlarımız 5G’ye hazır ve uygun durumda” ifadelerini kullandı.

Vodafone, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından gerçekleştirilen 5G yetkilendirme ihalesinde toplam 627 milyon dolar ödeyerek 700 MHz ve 3.5 GHz frekanslarını almıştı.

‘5G İÇİN AYRI FİYATLANDIRMA YAPMAYACAĞIZ’

Yazının Devamını Oku

Yeni çip krizi alarmı

20 Ekim 2025

Otomotiv üreticileri bu kez ABD ile Çin arasında devam ticaret savaşlarının tam ortasında kaldı. Trump’ın nadir toprak elementleriyle ilgili Çin’e yaptığı baskılar artınca Hollanda hükümeti, etkisi tam olarak hesaplanmamış ilginç bir karara imza attı. Hükümet, merkezi Hollanda’da bulunan Çinli Wingtech Technology’e ait Nexperia şirketinin kontrolünü, acil durumlarda temel ihtiyaçlara erişimi güvence altına alan, Soğuk Savaş döneminden kalma bir yasayı devreye sokarak ele geçirdi. Kararın ardından Çin Ticaret Bakanlığı, Nexperia’nın ihracatını yasaklayan bir bildirim yayınladı. Anahtar ve direksiyon simidi sistemlerinde yaygın olarak kullanılan Nexperia çiplerinin tedarikinin kesilmesiyle Volkswagen, Stellantis, BMW ve Mercedes-Benz gibi otomotiv üreticileri alarma geçti.

‘BİRKAÇ HAFTALIK STOĞUMUZ VAR’

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), Nexperia çiplerinin tedarikiyle ilgili sorun çözülmezse Avrupa’nın araç üretiminde ciddi aksaklıklar yaşanabileceğini duyurdu. Açıklamada Nexperia’nın araç elektrik sistemlerinin elektronik kontrol ünitelerinde sıklıkla kullanılan yarı iletkenlerin önemli ve yüksek hacimli bir tedarikçisi olduğu belirtilirken şu ifadelere yer verildi:

“Bu çipler olmadan, Avrupalı ​​otomotiv tedarikçileri araç üreticilerine tedarik sağlamak için gereken parça ve bileşenleri üretemez ve bu da üretim kesintilerine yol açabilir. Sektör halihazırda aynı tip çipleri piyasadaki alternatif oyunculardan tedarik etse de, belirli bileşenler için yeni tedarikçilerin onaylanması ve üretimin artırılması birkaç ay sürecektir. Mevcut Nexperia çip stoklarının ise genellikle yalnızca birkaç hafta yeteceği tahmin edilmektedir.”

STELLANTIS, BMW, MERCEDES-BENZ...

Nexperia’nın Avrupa’da da fabrikaları bulunuyor ancak çiplerinin çoğu Çin’de paketlenerek büyük ürünlere dönüştürülüyor. Bu durum yaşanacak olası bir krizin boyutunun beklenenden daha derin olabileceği endişelerini de doğuruyor. Örneğin, Volkswagen Grubu doğrudan bu şirketten çip almasa da aldığı bir tedarik parçasında Nexperia üretimi çipler yer alıyor. Krizin şimdilik en çok BMW, Mercedes-Benz, Volkswagen gibi Alman üreticilerin yanı sıra bünyesinde Peugeot, Citroen, Opel, Fiat gibi dev markaları bulunduran Stellantis’i hatta Renault’u da etkilemesi bekleniyor. Reuters’a konuşan otomotiv şirketlerinin sözcüleri, durumu izlediklerini ve olası aksaklıkları azaltmak için hazırlandıklarını söyledi.

ALTERNATİFİNİ BULMAK ZOR!

NEXPERIA’yı vazgeçilmez kılan olağanüstü güvenilirlik standartları gerektiren AEC Q100 ve Q101 gibi sıkı otomotiv yeterlilik sertifikalarına sahip olması. Bu nedenle alternatif tedarikçilere geçmek uzun homologasyon süreçleri ve bileşenlerin yeniden sertifikalandırılması anlamına geliyor. Ayrıca, Nexperia ürünleri Bosch, Denso gibi üreticiler tarafından tedarik edilen önceden monte edilmiş bileşenlerin içine yerleştiriliyor. Yani tedarikçilerin kolayca değiştirebileceği bağımsız elemanlar değiller. Çipler, doğrudan araç elektrik mimarisine beslenen karmaşık montajlara lehimleniyor. Bu da tek bir Nexperia çip arızasının tüm üretim hatlarına yayılması anlamına geliyor.

Yazının Devamını Oku

5G’de büyük gün... Üç büyük operatörün yarışacağı dev ihale 2.1 milyar dolarla başlayacak

16 Ekim 2025

TÜRKİYE 2016 yılından bu yana kullandığı kablosuz veri iletimi hizmeti sağlayan 4.5G’yi, 2026’da bırakmaya ve 5G ile 10 kat daha hızlı internete geçmeye hazırlanıyor. Teknoloji ve veri paylaşımının son 10 yıllık gelişimi düşünüldüğünde kullandığımız cihazlar arasındaki iletişimi çok daha hızlı hale getirecek olan 5G ihalesi bugün düzenleniyor. İhale kapsamında hangi operatörün hangi bantta hizmet vereceği belirlenecek. Üç büyük operatör, marka stratejilerine göre en geniş veya yüksek frekansa sahip olmak için tekliflerini verecek. Dev ihale öncesi açıklamalarda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 5G için, “Yarın (bugün) ihalesi olacak ve Nisan 2026’nın hemen başında ilk sinyalleri almaya başlayacağız” dedi.

‘2.1 MİLYAR DOLARIN ALTINDA BEKLEMİYORUZ’

Bakan Uraloğlu, “Doğru argümanlarla, hem kamunun hakkının korunması hem de bu işte olan operatörlerin hakkının korunması için, daha fazla nasıl hizmet verebiliriz, kamuya katkı nasıl sağlayabiliriz, diye çalışıldı. Kapsama süreci, tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde bir yıl, belki birazcık fazla olacak. Çünkü sahada ciddi miktarda donanımın yerleştirilmesi, değiştirilmesi süreci gerçekleşecek. Bakanlık olarak hizmetin en iyi kalitede, en yaygın şekilde olması bizim için birinci öncelik. 5G ihalesinden kamuya alacağımız pay 2 milyar 125 milyon dolar olacak, bu bizim başlangıcımız. Onun altında bedel beklemiyoruz, onun üstünde olacak. Üç operatörümüz var, orada yiğitliklerini göreceğiz. Ona göre rakamı sizlerle beraber takip edeceğiz” bilgisini verdi.

<iframe src='//www.hurriyet.com.tr/video/embed/?vid=42984036&resizable=1&autostart=true&playsinline=true&v_utm_source=haber_detay' width='580' height='326' loading='lazy' frameborder='0' scrolling='no' allow='autoplay; fullscreen' allowfullscreen></iframe>

10 KAT DAHA HIZLI

Uraloğlu, 5G ile yapılan testlerde 100 megabit ile 1 gigabit arasında değişen hızlara ulaştıklarını, hızların değişiminin ortamın kapalı ya da açık olması ve kullanıcı sayısına göre değişkenlik gösterdiğini aktarırken, “İlk etapta indirme hızı 1876 megabite kadar çıktı. Gönderme hızı 175 megabitler civarında, bu bizim için yeterli. Bu rakamlar bizim 5G’deki hızımızın artık onaylandığı, test edildiği rakamlardır. 4.5G’ye göre 10 kat daha fazla hıza eriştiğimiz rakamlar” diye konuştu.

22 MİLYON TELEFON HAZIR

Uraloğlu, yaklaşık 85 milyon telefon kullanıcısı abone bulunduğunu da belirterek, şöyle devam etti:

Yazının Devamını Oku

‘Elektrikli üretmek için talebi bekliyoruz’... OSD Başkanı Eroldu Türkiye’de ‘benzinli/dizel’ araç tercihinin hâlâ çok güçlü olduğunu söyledi

13 Ekim 2025

AVRUPA’nın en büyük otomotiv üreticilerinden Türkiye’de  beş büyük otomobil üreticisi bulunuyor. Sadece elektrikli modeller üreten Togg 2023’ten bu yana üretime devam ederken, Güney Koreli Hyundai de kısa süre önce 2026’dan itibaren İzmit’te tam elektrikli bir otomobil modeli üretmeye başlayacağını duyurdu. Ancak, yüzde 25’lik ÖTV avantajına rağmen diğer üç büyük üretici Tofaş, Oyak Renault ve Toyota’nın tam elektrikli modellere geçişle ilgili takvimleri netleşmedi. Bu üreticiler, yüzde 70 - 80 ÖTV dilimlerine giren içten yanmalı modeller sattıkları için avantajlarını kaybetmeye de başladılar. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, Türkiye’de fabrikaların elektrikli üretim için hazır olduğunu ancak tüketicilerin elektriklilere olan ilgisinin halen istenilen seviyelere gelmediğini söyledi.

‘HİBRİT DE TERCİH EDİLMİYOR’

“Biz yüksek adetlerde B ve C segmenti otomobiller üreten ana akım markalarız” diyen Eroldu, Türkiye’deki üreticilerin elektrikli araç üretmek konusunda bir sıkıntısı olmadığını belirterek, “Bugün aynı platformda hibrit, elektrikli ve içten yanmalı modellere üretilebiliyor. Platformlar hazır ama önemli olan müşteri talebi. Teşviklere rağmen elektrikli otomobillerin pazar payları yüzde 18-20. Müşterinin elektrikli araçlar konusunda tereddütleri var. Türkiye’deki müşteri profili hâlâ büyük oranda içten yanmalı. Hibrit de tercih etmiyor. Çünkü müşteri gözünde hiçbir şekilde artı fayda görmüyor. Hafif ticari araçlarda yüzde 0.5 olan elektrikli payı aslında teşvik olmadığında pazarın ne olacağıyla ilgili durumu gösteriyor. Dolayısıyla elektrikli yatırımına girecek bir ortam yok. Yakıt avantajı maliyet avantajını kapatmıyor” dedi.

BATARYA ÜRETİMİ ŞART

Eroldu’ya göre, elektrikli araç üretimindeki diğer bir önemli engel batarya yatırımı. Bir otomobilin tek kişilik yatak boyutunda bir bataryaya ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Eroldu, “Bu kadar büyük bir pazarda batarya olmadan 1-1.5 milyon adetlik üretimin elektrikli olması söz konusu olamaz. Batarya ithal ederek üretim yapmanın ciddi lojistik maliyeti var” diye konuştu.

2028’E İŞARET ETTİ

Pazardaki talep ve altyapının oturmasıyla bir sonraki jenarasyonda elektrikli modellerin başlayabileceğini belirten Eroldu, 2028 yılına işaret etti.

Geçen hafta OSD’nin 3. çeyrek sonuçlarının açıklandığı toplantıda konuşan Eroldu, üretim, ihracat ve pazarda rakamların pozitif olduğunu ancak ithal araç payının yüzde 71’e ulaştının altını çizdi. 

Yazının Devamını Oku