Geçen yıl Gezi olayları ve Suriye riskine rağmen şirket birleşme ve satın almalarda geçmiş yıllara göre oldukça iyi bir yıl oldu ve toplam 336 adet (2012 yılında 315 adet) birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Toplam işlem hacmi ise 18 milyar dolara ulaştı. Bu yılki beklenti de işlemlerin geçen yılı yakalaması yönünde.
İlk çeyrekte yaşanan dalgalanmaların etkisiyle biraz ‘bekle-gör’ pozisyonuna girmiş yatırımcıların tekrar aktif olduğunu belirten Pragma Kurumsal Finansman Yönetici Direktörlerinden Özlü Yalaza, “Ayrıca, yurtdışı şirket birleşme ve satın alma projeleri ciddi hız kazandı ve son bir kaç yılın en aktif yılı olduğunu görüyoruz. Bu aktiviteden Türkiye’de payını alır” dedi.
Milliyet'ten Ayfer Yıldız'ın haberine göre; yabancı yatırımcıların özellikle kura baktığını belirten Yalaza, “Yatırım yapacağı için kurun stabil olmasını istiyorlar. Ayrıca, yabancılar kur hareketlerine de alışkın değil. Türkiye’de özellikle yılın ilk aylarındaki hareket nedeniyle pazardaki gelişmeleri görmek istediler” dedi. Yalaza, yılın ilk 6 ayında şirket olarak 4 işlemi tamamlandıklarını, bu yılsonuna kadar da 5-6 işlemin daha tamamlanmasını beklediklerini kaydetti. Pragma’nın yılsonunda 750 milyon dolar ile 1 milyar dolarlık bir işlem hacmi gerçekleştirmesi bekleniyor.
Enerji, altyapı ve gıda ilgisi
Yalaza, Türkiye’de birleşme ve satın alma kültürünün 2005’ten sonra yaygınlaştığını, özellikle aile şirketlerinin daha önceden tekliflere tepkili olduklarını anlattı. Yalaza, “Aile şirketleri birleşme ve satın alma tekliflerine ‘işlerimiz kötü değil ki’ şeklinde yanıt veriyorlardı. Ama artık, biraz da kurumsallaşmanın etkisiyle büyümek için bu tür işlemler yapmaları gerektiğini anladılar” şeklinde konuştu. Pragma’nın yaklaşık 30 kişilik ekibi, her yıl 300-400 şirketi ziyaret ediyor. Bunların çoğunluğunu da KOBİ’ler oluşturuyor.
“Yatırımcıların ilgi gösterdiği sektörlerin başında enerji ve altyapı, gıda, perakende, sağlık ve ulaşım sektörleri geliyor” diyen Yalaza, yatırımcı profilleriyle ilgili de şunları söyledi: “Türkiye’ye yatırım yapan yatırımcılar ağırlıklı olarak İngiltere, Almanya ve Fransa ve ABD menşeili. Son dönemde, Japonya’dan önemli yatırımlar da geldi. 2013 yılında Japon yatırımcılar Türkiye’de 8 tane işlem gerçekleştirdi. Biz bunların ikisine aracılık ettik.”
‘Uzakdoğulu ilgisi arttı’
Pragma Kurumsal Finansman Yönetici Direktörlerinden Ahmet Şükrü Barlass, son iki yıldır özellikle Japon ve Singapurlu yatırımcıların Türkiye’ye ilgisinin arttığını ancak, hâlâ en fazla işlemlerin Avrupa ve ABD’den geldiğini söyledi. Körfez Bölgesi’nden gelen yatırımların ise bahsedildiği kadar fazla olmadığına dikkat çekti.
Barlass, Türk şirketlerinin de yurtdışından özellikle Avrupa’da fiyatı düşen şirketlere yoğun ilgi gösterdiğini, birçoğunun da fabrikaları Türkiye’ye taşıdığını vurguladı. “Avrupa’da şu anda fırsatlar var” diyen Barlass, bunda global krizin de etkisi olduğunu belirtti. Türk şirketleri, Avrupa’da kelepir fiyata düşen gıda ve giyim markalarıyla ilgileniyor. Pragma, 2005’den bu yana 55 birleşme ve satın almada 4 milyar dolarlık işe imza attı. Şirket, hem Türkiye’den hem de yurtdışından önde gelen şirketlere hizmet veriyor.
‘FONLAR UZUN VADELİ BAKIYOR’
Şirket patronlarının bazen ‘bu dönemde piyasaya çıkılır mı?’ şeklinde yanılgısı olabildiğini belirten Pragma Kurumsal Finansman Yönetici Direktörlerinden Nafiz Kerim Kotan, “Bir sene veya iki sene sonrasının bundan çok daha kötü olmayacağının garantisi var mı? Tabii ki yok... Ama belki onlarca şirket patronu 2014’ün ikinci yarısını belki 2015’i beklemeyi tercih ederek geçirebilir”?diye konuştu.
Türkiye’nin uzun vade potansiyellerine ve temellerine olan inancın tam olduğunu ifade eden Kotan, “Kısa ve orta vadeli riskler sıcak parayı ilgilendiriyor, sermaye ve bono piyasalarında yatırım yapan fonları ilgilendiriyor. Fonlar önümüzdeki 5-10 seneye, stratejikler 15-20 seneye bakıp yatırım yapıyorlar. Türkiye son 10 senedir bölgede en çok ilgi duyulan, potansiyeli ve enerjisi en yüksek ülkelerden biri olmuştur” dedi.