Yabancı yatırımcılar 4 Nisan haftasında 1 milyar 821 milyon dolarlık hisse senedi ve Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alımı gerçekleştirerek son 5,5 ayın en yüksek fon girişini yaptı.
Yerel seçimlerin ardından politik risklerin azalması ve gelişmekte olan piyasalara yönelik risk iştahının da artmasıyla yabancı yatırımcıların Türkiye`ye ilgisi ivme kazandı.
Yabancı yatırımcılar 4 Nisan haftasında 1 milyar 821 milyon dolarlık hisse senedi ve Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alımı gerçekleştirerek son 5,5 ayın en yüksek fon girişini yaptı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haftalık verilerine göre, yabancı yatırımcılar 31 Mart - 4 Nisan haftasında 525 milyon dolarlık hisse senedi, 1 milyar 296 milyon dolarlık da DİBS alımı gerçekleştirdi. Böylelikle yabancı yatırımcılar 25 Ekim 2013 tarihinden sonra haftalık bazda en yüksek fon girişini gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcı söz konusu tarihte toplamda 1,9 milyar dolar seviyesinde hisse senedi ve DİBS alımı yapmıştı.
DÖVİZ KURLARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Türkiye yeniden yatırımcıların potasına girdi
İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye`nin faizlerin yükselmesiyle cazip hale geldiğini hatırlatarak, Hem politik riskin azalması hem de dışarıda risk iştahında bir artış yaşanması... Tüm faktörler bir araya geldiğinde Türkiye`ye ciddi anlamda para girişi oldu. Bu iyi bir şey. Çok olumluyuz dedi.
2014 yıl sonu büyüme tahminini yüzde 2,5`e revize ettiklerini aktaran Gürleyen, şunları kaydetti:
Dışarıda risk iştahının artmasına bağlı olarak TCMB`nin faiz indirim ihtimali gündeme geldi. Üst banttan alıp yüzde 10 seviyelerine yaklaştırdı. İleride daha aşağısı da olabilir. Avrupa da beklentilerden daha iyi büyüdü. Bu iki nedenle Türkiye yeniden yatırımcıların potasına girdi. Dünyaya çok bağımlıyız. Yenide carry-trade moda oldu. Para güvenli limandan, açık denize çıkmaya başladı. Bize de geliyor bir parça. Son rakamlar güzel. Bizim bunları fırsat bilip asıl gereken işleri yapmamız lazım.
Bundan sonraki dönemde fon girişi devam eder. Üç temel risk alanı vardı. Biri ABD`den kaynaklanıyor. ABD ekonomisi iyi gidiyor ve bu iyiye gitme gerekçesi ile Fed tahvil alımlarını azaltmaya başladı. Çok büyük bir şey olmadı. Faizleri artırır mı? İkinci büyük endişe buydu. Dün akşam açıklanan tutanaklar, toplantıda böyle bir şeyin konuşulmadığını gösteriyor. Dolayısıyla piyasa onu biraz geriye attı ve rahatladı. Avrupa krizinden çok korkuyorduk. Enflasyon düşüyor ama büyüme de başladı. Deflasyon tuzağına düşen bir Avrupa yok. Bu küresel risk iştahını rahatlatan bir durum oldu. Üçüncüsü de Çin`den korkuyorduk. Hala korkuyoruz. Ama şu anda Çin`de büyük bir serzeniş endişesi olmadığı görüldü. Bunları üst üste koyduğumuzda gelişmekte olan ülkelere yeniden ilgi başladı. İlginin devam etmesini bekliyoruz.