Taciz davasında bomba ses kaydı

1dk okuma

Strauss-Kahn’ı tecavüzle suçlayan Diallo’nun yalanlarının ortaya çıkması akıllara “Melek mi, Şeytan mı?” sorusunu getirdi

Haberin Devamı

Eski IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn’ı tecavüzle suçlayan  Diallo’nun yalanlarının ortaya çıkması akıllara “Melek mi, Şeytan mı?” sorusunu getirdi.

Komplo teorisyenleri de “Ya Strauss-Kahn kendini mağdur göstererek seçimleri garantilemek istediyse?” diye soruyor. Şimdi gözler 18 Temmuz’daki duruşmada ve Fransa’daki seçim takviminin değişip değişmeyeceğinde.

MELEK Mİ ŞEYTAN MI?

Fransız gazetesi Le Parisien eski IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn’ı tecavüzle suçlayan Nafissatou Diallo’nun yalanlarının ortaya çımasıyla akıllara “melek mi  şeytan mı” sorusunun düştüğünü yazdı. Milliyet`te yer alan haberde 32 yaşındaki Gine asıllı fakir Müslüman kadın, zengin ve güçlü bir adamın saldırısını dile getirince birçok kadına örnek oldu, kadınlar uğradıkları cinsel saldırıları açıklamaya başladı. Fakat Diallo’nun hem ABD’den sığınma talebi sırasında hem de Strauss-Kahn meselesinde yalanlar söylediğinin ortaya çıkması akılları karıştırdı.

PİYASALARDAKİ SON DURUMU GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN...

Kadının avukatı yalanların tecavüz  gerçeğini değiştirmeyeceğini, ünlü ekonomistin avukatları ise iki tarafın da rızasıyla cinsel ilişkiye girildiğini iddia etti.

New York Post gazetesi de Strauss-Kahn’a yakın bir kaynağa dayandırdığı haberinde Diallo’nun bir hayat kadını olduğunu öne sürdü. İsmi açıklanmayan kaynak gazeteye, “ABD’ye ilk geldiğinizde, normalde işe Sofitel’de değil, ucuz motellerde başlarsınız. Bu kadını kazanç olarak gören birtakım insanlar var” diyerek, kadının otelde esas işinin “para karşılığında isteyenlerle beraber olmak” olduğunu söyledi. Diallo’nun Gine’de yaşayan ağabeyleri ise Reuters’a kardeşlerine karşı bir komplo kurulduğunu iddia etti. Davanın görüldüğü Manhattan’da çalışan avukat Bradley Simon da odada bulunan kan izlerinin bir tecavüz işareti olabileceğini söyledi.

Simon ayrıca, Diaollo’nun dün olayı arkadaşlarına anlatmadan önce başka odaları temizlediğini itiraf etmesini, “tecavüz mağdurları genellikle utandıkları için olayı hemen başkalarına anlatamaz, üzerinden biraz zaman geçmesini isterler” diyerek yorumladı. Diğer yandan AP haber ajansı sığınma talebinde yalan söylediğinin ortaya çıkmasıyla kadının ülke dışına atabileceğini yazdı.

New York Times’ta yer alan haberde, Diallo’nun bir arkadaşı ile saldırının yaşandığı söylenen andan 28 saat sonra, Arizona’da bir hapishanede tutuklu bulunan erkek arkadaşıyla telefonda yaptığı görüşme yer aldı. Diallo’nun “Merak etme, bu adamın çok parası var, ben ne yaptığımı biliyorum” dediğinin ortaya çıkması, kadının para koparmak amacıyla böyle bir işe giriştiği söylentilerine neden oldu.

HEPSİ BİR KOMPLO MU? HEPSİ BİR KOMPLO MU?

Eski IMF Başkanı Strauss-Kahn’ın davasında yaşanan sürpriz gelişme, bir komplo olabileceğini akıllara getirdi. Anna Galore takma adıyla tanınan Fransız yazar, Le Post’ta yayımlanan yazısında, “Strauss-Kahn 2012 seçimleri için kendini mağdur olarak göstererek seçimi garantilemek adına böyle bir senaryo geliştirmiş olamaz mı?” diye sordu. Bir yazar olduğunu hatırlatan Galore, Strauss-Kahn’ın cep telefonunu otelde unutmasının, daha sonra telefonunu istemek için oteli arayarak yerini belli etmesinin zekice kurgulanmış bir planın parçaları olabileceğini belirtti.

İkinci bir komplo teorisini ise Fransa’nın saygın gazetelerinden Le Monde ortaya attı. Le Monde , “Tüm bu iddiaların Christine Lagarde’ın IMF Başkanı olarak atanmasından sadece 24 saat sonra gerçekleşmesi sizce de garip değil mi?” diye sordu. Strauss-Kahn’ın seçim kampanyasını yürütmek için sık sık bir araya geldiği Sarcelles Belediye Başkanı François Pupponi, Lagardere medya grubunun sözcüsü Remzi Hirun ve eski bakanlardan Claude Bartolone ise, ekonomistin son zamanlarda oldukça “paranoyak” olduğunu ve kendisine düzenlenecek bir komplodan şüphelendiğini söylediler.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Manhattan’da önceki gün görülen duruşmadan, Dominique Strauss-Kahn’ın ev hapsinin sonlandırılmasına fakat davanın devam etmesine ve pasaportunun geri verilmemesine karar verildi.

Fransız avukat Arnaud Develay, Strauss-Kahn’ın pasaportunun “davanın devam ettiğinin bir işareti” olarak geri verilmediğini, 18 Temmuz’daki duruşmada ise ekonomistin avukatlarının delillerinin hâkimi etkileme gücünün davanın kaderini belirleyeceğini söyledi.

İLK AKŞAM YEMEĞİ 100 DOLARLIK MAKARNA

Dominique Strauss-Kahn ev hapsinin sonlanması ile önceki akşam yemeğini Manhattan’da pahalı bir İtalyan restoranında yedi. Fransız L’Express gazetesi, eski IMF Başkanı’nın karısı ve iki arkadaşıyla birlikte korumaların eşliğinde bir ciple restorana gittiğini yazdı. Gazeteye göre, Strauss-Kahn yemekte 100 dolara trüflü makarna yedi, tatlı olarak da cheesecake tercih etti ve masa hesap olarak 600 dolar ödedi.

BAŞKAN OLABİLECEK Mİ?

Strauss-Kahn’ın en geç 13 Temmuz’a kadar, Fransa’da 2012’deki başkanlık seçimlerinde aday olacağını açıklaması gerekiyor. Fakat bir sonraki duruşma18 Temmuz’da görüleceği için takvim değiştirilmezse Strauss-Kahn aday olamayacak. Sosyalist aday François Hollande, “Süre ağustos sonuna  uzatılsın” derken, Michele Sabban, Sosyalist Parti’nin,  adayını belirleme sürecini, ‘birdenbire suçsuz bulunabileceği’ olasılığı karşısında nezaketen ertelemesi gerektiğini belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası: