Silah devleri Beretta ve Sig Sauer Türkiye’de

1dk okuma

İtalyan silah devi Beretta`nın yerli Vursan Silah Sanayii`nin yüzde 51`ini almasından sonra Alman Sig Sauer`in Türkiye`de silah üretimi için Tepe Grubu ile ortaklık kurduğu ileri sürülüyor.

Yerli silah sanayiinin canlanmaya başlaması ile birlikte Türkiye pazarını kaybetmeye başlayan yabancı silah üreticilerinin, yeniden pazarı ele geçirmek için Türkiye`de ortaklık arayışları içerisinde oldukları bildiriliyor.

Özellikle emniyet ve silahlı kuvvetlerin 250 bin civarında tabanca ihtiyacının da yabancıların iştahını artırdığına dikkat çekiliyor.

Son dönemde Türkiye pazarını kaybeden yabancı silah üreticilerinden Sig Sauer, Beretta gibi ünlü markalar dahil birçok üretici firmanın Türkiye`ye gelerek, yerli üreticiler ile ortaklık arayışları içerisine girmesi, gözlerin yeniden silah sanayiine çevrilmesine neden oldu. Bu yönde İtalyan Beretta yerli Vursan Silah Sanayii`nin yüzde 51`ini satın alarak ilk resmî ortaklığı kamuoyuna açıklamış oldu.

Bu arada Alman Sig Sauer firmasının da Tepe Grubu ile Türkiye`de silah üretimi için ortaklık kurduğu, şimdilik ise bu ortaklığın saklı tutulduğu ileri sürülüyor. Ancak yabancı silah üreticilerinin pazar olarak sadece Türkiye ve Orta Asya ülkelerini ileri sürmesi; bu firmaların Türkiye`de kalıcı olmadığı, sadece emniyet ve silahlı kuvvetler pazarını kapmak istedikleri tartışmalarına neden oluyor.

Bize de geldiler

Yabancı silah üreticilerinin Türkiye`de ortaklık ve üretim çalışmaları ile ilgili sorularımızı cevaplandıran TİSAŞ (Trabzon Silah Sanayii AŞ) Yönetim Kurulu Başkanı H. İbrahim Mengüç, bu firmaların kendilerine de geldiklerini; ancak bu teklifi kabul etmediklerini söyledi. Mengüç, yabancıların bu ortaklık arayışlarında yüzde 51 gibi bir şart koştuklarını vurgulayarak, Beretta bize de geldi. Anlaşamadık; çünkü Beretta bize `Aile şirketiyiz, yüzde 51`ini alırız.` şartı ile geldi. Kabul etmedik. Şundan, imalat izin belgesinin bir tarifi var, gizlilik derecesi var. Bu gizlilik derecesini yabancı ülkeye vermek, onun kontrolüne vermek yanlış olur. Yüzde 51 ile kontrol onlara geçiyor. Bu durumun sakınca doğuracağı kanaati ile, sadece know how istedik. Yani patent hakkını istedik; uluslararası piyasaya çıkmak için. Aile şirketi oldukları gerekçesi ile karşı çıktılar. Vursan ile bir ortaklık kuruldu. Hangi şartlarda bilmiyoruz. Ama TİSAŞ olarak biz, yabancılar ile know how şeklinde bir ortaklığa açığız.

Kalite gelir

Silahın hassas bir konu olduğunu ve kalitenin büyük önem arz ettiğini belirten Mengüç, yabancıların ülkeye gelmesinin kaliteyi artıracağına dikkat çekiyor. Mengüç, bunu da şu cümleler ile özetliyor:

Yabancıların gelmesi bizim için avantaj olur, kalite ön plana çıkar. Daha kaliteli ürün alır devlet. Benden iyi yaparsa ondan alır. Ama biz yabancılardan korkmuyoruz. Korkarsak kapalı kalırız. Tüketici burada benim devletimdir. Onun kaliteli mal kullanmasını isterim. Kötü mal olsun kapalı kalalım, bu yanlış. Ancak, yabancıların burada kalıcı olup olmadığı konusu tartışılır. Çünkü, yabancılar burada bir pazar kayıp ettiler. Beretta yılda 12-14 bin arası silah satıyordu, 147`ye düştü. Şimdi bu pazarı kaybetti, diğerleri aynı durumda. Yani 1997`den itibaren yerli silah sanayiinin üretime geçmesi ile yabancıların pazar payı küçüldü. Yani yabancılar bir anlamda pazarı geri almaya geliyorlar. Kalıcı olup olmadıkları konusunda ise bazı endişeler var.
Haberle ilgili daha fazlası: