Gerçekçiliğe davet

1dk okuma

Türkiye ekonomisinde rol alan aktörlerin gerçekçi olmayan hedeflere inandırılmaları artık zordur

BAZILARINI her zaman kandırabilirsiniz. Herkesi bazen kandırabilirsiniz. Ama, herkesi her zaman kandıramazsınız. Artık, hükümetin bekleyişleri manipüle etme kabiliyeti kalmamıştır. O nedenle, hükümetin gerçekçi olmak dışında bir seçeneği yoktur.

Gerçekçi olmak, yapamayacak olduğun şeyleri yapamayacağını söylemektir. Gerçekçi olmak, yapabileceklerini zaman kaybetmeden yapmaktır. Gerçekçi olmak, kuşku ile bakılabilecek hedefler vermekten kaçınmaktır. Bu aşamada, gerçekçi olmak, ulaşılabileceği düşünülen hedefleri küçümsemektir. Daha açık bir ifadeyle, gerçekçi olmak, kötünün iyisine toplumu inandırmaya çalışmaktır.

Temel içgüdü
Nedenini bilmiyorum ama, ülkemizde temel içgüdü tam tersi yönde çalışır. İyimser mesajlarla durumun idare edilebileceği düşünülür. Bekleyişler manipüle edilerek düzlüğe çıkılabileceği sanılır. Hiçbir şey yapılamıyorsa, tehdit ederek ya da korkutarak durumun düzeltilebileceği hayal edilir.

Gelinen noktada, Türkiye`nin gerçekçi olmak dışında bir seçeneği yoktur. Gerçekçi olmayan hedeflerle uluslararası kuruluşlar ikna edilebilir. Ama, Türkiye ekonomisinde rol alan aktörlerin gerçekçi olmayan hedeflere inandırılmaları artık zordur. Hükümet köşeye sıkışmıştır. Hükümet, uluslararası kuruluşları mı, yoksa bizleri mi ikna edecektir?

Uluslararası kuruluşları ikna etmek, kısa dönemde sorunları çözüyormuş gibi bir izlenim verse dahi, orta dönemde ekonomik dengelerin nerede oluşacağı, bizlerin hedefler konusunda ne kadar ikna edilebileceğine bağlıdır.

Ekonomideki hasar, Türkiye`nin kısa dönemde itibar edilebilecek bir enflasyon hedefi açıklamasını engellemektedir. Yurtdışından mali destek sağlansa da, kamu bankaları sorununun nasıl ve ne zaman çözüleceği, enflasyonun önümüzdeki dönemde nasıl hareket edeceğini belirleyecektir.

Nasıl bir strateji izlenirse izlensin, devletin bazı borçlarının parasallaşması kaçınılmaz görünmektedir. Parasallaşmanın boyutu, sorunların ne kadar radikal bir biçimde çözüleceği ile yakından ilgilidir.

Hangi hedef ?
Mart ve nisan aylarındaki enflasyon rakamlarının ne çıkacağı çok önemlidir. Bu rakamlar bilinmeden açıklanacak yıl sonu enflasyon hedefi, daha yılın yarısı bitmeden gülünç hale gelebilir. Zaten, ekonomik istikrar konusunda itibarını yitirmiş bir hükümet, bu şartlarda daha da zor duruma düşecektir. İki günlük olumlu hava yaratabilmek için ikinci istikrar programını daha doğmadan öldürebiliriz.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da ekonomik büyümenin ne olacağını tahmin etmek zor değil, olanaksızdır. Bu konuda açıklanacak herhangi bir rakam, hedeften ziyade bir arzunun ifadesi olacaktır.

Bütün bunları bırakalım. Önce mali piyasaların düzenli çalışmasını sağlayalım, likidite krizini aşalım. Mali piyasalar istikrara kavuşmadan makro ekonomik istikrar bir hedef dahi olamaz. Gerçekçi olalım.
Haberle ilgili daha fazlası: