BOJ`un indirimi düşündürüyor

1dk okuma

Japonya Merkez Bankası Bank of Japan`in (BOJ) para politikalarında son günlerde yaşanan rahatlamayı değerlendiren uzmanlar, Japonya`da borç batağı içinde yüzen bankacılık sistemi temizlenmediği sürece iyi bir işleyişin söz konusu olamayacağını vurguladılar. 1980`lerin balon ekonomisinin aşırılıklardan, oluşturulan riskli kredilerden ve borçlulardan kurtulunmadıkça ekonominin temizlenemeyeceğini belirten uzmanlar, para politikalarının etkisinin de körelebileceğine dikkat çektiler.

ABN AMRO bankasında ekonomist olarak görev yapan Vincent Musumeci, aktarma mekanizmasının bozulması halinde söz konusu yeni tedbirlerin başarısız olabileceğini kaydederken, fiyat dengesi hedefine de ulaşmakta zorlananılacağına dikkat çekti. Musumeci, Böylece, alınan yeni tedbirlerin başarısız olması halinde bankacılık sektöründe yapılamayan reformun suçu doğrudan hükümetin omuzlarına yüklenebilecek ve BOJ üzerindeki baskı kalkacak dedi.

Öte yandan BOJ hafta başında, 4 trilyon yenlik (32.5 milyar) bakiyedeki gerekli rezervlerden daha yüksek bir seviyede para sağlayabileceğini belirtti. Merkez Bankası, gerekli olduğunda fona, devlet tahvili satınalımlarını aylık 400 milyar yen düzeyindeki güncel seviyeden desteklemek sureti ile ekstradan bir trilyon yen aktaracağını da kaydetti. Halihazırda tedavüldeki nakit ve senetler ile birlikte cari mevduatlar, para ve kredi büyümesinin köşe taşı olan aşırı güçlü parayı, yani parasal zemini teşkil ediyor.

Nikko Salomon Smith Barney`den Franck Packer ise, BOJ`un, banknotların yıllık yüzde 6`lık bir büyüme kaydettiğini, parasal zemin büyümesinin şubat ayında yıllık yüzde 3`ten yüzde 7`ye ivmelenmesini beklediğini belirtti.

Uyum dönemi
Londra`daki Tokyo Mitsubishi International`dan Brendan Brown, BOJ`un açık piyasa işlemlerindeki planlı yükselişini benimsediğini belirterek, iki yıldan bu yana düzenli bir biçimde düşen öz tüketici fiyatı endeksinin sabitlenmesine kadar oranları sıfırda tutma noktasında verdiği güvenceyi de olumlu karşıladığını açıkladı. Daha zayıf bir yenin taahhüt edilmediği bir ortamda BOJ`un radikalizm doğrultusunda sadece yolun yarısını katettiğini de söyleyen Brown, Ne şekilde değerlendirilirse değerlendirilsin radikal bir para politikasının ana yönelimlerinden birisi para biriminin değerinin düşmesidir. Bu yüzden bu durum söz konusu politikanın başlamadan önce gereksiz bir biçimde zayıf görünmesine yol açmaktadır diye konuştu.Bazı ekonomistler ise BOJ`un sadece, faiz oranlarını sıfır düzeyinde tutacak aşırı rezervler yarattığı geçtiğimiz Ağustos ayında son verilen koşulları farklı bir politika adı altında yeniden gündeme getirdiğini belirtiler.

ING Barings`den Richard Jerram, aşırı rezervlerin banka borçlarında bir artışa neden olmadığı ilk krizde parasal büyümedeki ivmelenmenin deflasyonu ya da yenin değer kaybetmesini azalttığını hatırlatarak, Acaba bu defa da aynı şey gerçekleşecek mi sorusunu yöneltti. Daha önce BOJ`da görev yapmış olan JP Morgan`dan Masaaki Kanno, ilave bir trilyon yenin kredilere ve yatırıma kaydırılmasından ziyade interbank piyasasında kalmasının daha muhtemel olduğunu söyledi. Bu defa Boj`un geçmişten farklı olarak ihtiyaç fazlası likidite düzeyini düzenli bir şekilde gözden geçirme eğiliminde olduğunu belirten Kanno, Teorik olarak aşırı likidite miktarı açısından, ekonominin pozitif yönde tepki vereceği bir eşik olacağı doğrudur. Bununla birlikte şu anda hiç kimse bu eşiği bilmiyor ve BOJ tehlikeli ancak entellektüel açıdan ilginç bir oyuna girişmiş görünüyor dedi. Kanno, Japonya`yı sıkıştıran temel şeyin likidite noksanlığı değil yapısal reformlardan yoksunluk olduğunu da vurguladı.

Reform listesi
Gerekli reformların listesi oldukça uzun. En başta, son on yılda kayıtlardan silinen 68 trilyon yenlik borca rağmen en az 31 trilyon yenlik kötü kredi sistemi altındaki bankacılık sektörünün temizlenmesi geliyor.

Bazı uzmanlar ise gerçek problemin hükümetin olaylların bu raddeye kadar gelmesine izin vermesinde yattığını belirterek, bu nedenle Japonya`da yaşanan krizin bugüne kadar görülmemiş en büyük bankacılık krizi haline geldini vurguladılar. British Broadcasting Corporation ise durumu Sadece tetiği çekmeleri gerekiyor sözleriyle özetledi.

Maliye Bakanı ipin ucunda
İpin ucundaki kişinin ise ay sonu itibari ile, önümüzdeki şubatta kötü kredilerden kurtulunmasını sağlayacak bir plan oluşturma sözünü veren Maliye Bakanı Hakuo Yunagisawa olduğu belirtildi. Başbakan Yoshiro Mori pazartesi günü Washington`daki görüşmeler esnasında geçersiz kredilerin Japonya`nın en büyük problemi olduğunu kabul etmiş ve bunların çözüme kavuşturulması için etkili adımlar atılacağına dair söz verererek Başkan George W. Bush`u cesaretlendirmişti. Ancak silinen borçların doğal bir sonucu olarak, bankalar riskli şirketlerden kredilerini kestiği için şirket iflası dalgası doğdu. BOJ, pazartesi günü yaptığı açıklama sırasında şunları belirtti: Yapısal reformlar, ancak anlamlı acı reçeteler uygulamaya koyulursa başarılı olabilir. Böyle bir risk göze alınmadığı takdirde ne üretimde artış ne de istikrarlı ekonomik büyüme sağlanabilir.
Haberle ilgili daha fazlası: