Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 Kasım ayına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, sanayi üretim endeksi, Kasım 2020'de aylık bazda yüzde 1,3, yıllık bazda yüzde 11 artış gösterdi. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde de yıllık bazda yüzde 8,7 artış gerçekleşti.
AA'nın haberine göre; sanayi üretim verisine ilişkin olarak AA muhabirine değerlendirmede bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, takvim etkisinden arındırılmış endeksin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişiminin yüzde 9,9 artış gösterdiğini belirtti.
Bürümcekçi, "Aylık endekslerdeki oynaklık nedeniyle trend açısından daha net görüntü verdiğini düşündüğümüz takvim etkisinden arındırılmış endeksin üç aylık hareketli ortalamasının yıllık değişimi Ocak 2019’da yüzde eksi 8,2 ile dip noktasını görmüştü. Daha sonra gözlenen toparlanmanın zaman zaman dalgalı bir seyirle devam ettiği izlenmiş, bu yıl şubat ayında ise yüzde 8,4 seviyesine kadar yükselmişti. Mart ayından itibaren gözlenen hızlı gerileme sonrası dipten dönüş mayıs ayında başlarken, toparlanmanın son çeyrek ortasında da güçlü olduğuna işaret ederek yılın en yüksek değerine ulaştı." değerlendirmesinde bulundu.
Mevsimsellik ve takvim etkisinden arındırılmış endeksin bir önceki aya göre yüzde 1,3 artış gösterdiğini anımsatan Bürümcekçi, sanayi üretiminin ana eğilimi açısından izlenen söz konusu endeksin şubat ayında 119 ile Aralık 2017’den bu yana en yüksek seviyesine çıkarken, salgınla birlikte mart ve nisanda çok sert geri çekilme gözlendiğini ve 2011 yılı nisan ayından beri en düşük seviyesine indiğini aktardı.
Son 7 ayda üst üste güçlü artışlar kaydedilirken, kasımda 128,2 ile yeni tarihi zirveye çıkıldığını söyleyen Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"Söz konusu göstergenin aydan aya büyük oynaklık göstermesi üretimdeki ana eğilimi belirlemekte zaman zaman zorluk çıkarmaktadır. Ayrıca, bu dalgalanmanın boyutu özellikle bayram gibi uzun tatillerin yıllık izin dönemleriyle çakıştığı (köprü etkisi) zamanlarda, kullanılan yöntemlerin arındırmayı yeterince sağlıklı yapamamasından kaynaklı olarak daha da büyümektedir. Bu nedenle, sanayi üretimi ivmesinin gücünü ay bazında değerlendirmektense çeyrekten çeyreğe değişimlere bakmayı daha doğru buluyoruz. Sonuç olarak; çeyrekler bazında bakıldığında bu yıl ilk çeyrekte yüzde 0,7 artış, ikinci çeyrekte yüzde 19,9 ile belirgin güç kaybından sonra üçüncü çeyrekte yüzde 30,3 gibi çok güçlü bir artış kaydedilmişti. Son çeyrekte de daha ılımlı da olsa artışla devam ediliyor."
TÜM SİNYALLER MİLLİ GELİR BÜYÜMESİNİN 2020'NİN SON ÇEYREĞİNDE ILIMLI GÜÇ KAYBETTİĞİNE İŞARET EDİYOR
Tüm sinyallerin milli gelir büyümesinin 2020 yılının son çeyreğinde ılımlı güç kaybettiğine işaret ettiğini aktaran Bürümcekçi, şu ifadeleri kullandı:
"Son çeyrek görünümü öncü göstergelere bakıldığında, Türkiye Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) endeksi mevsimsel düzeltilmiş ekim-aralık ortalaması (52,0) ile önceki çeyreğe göre (54,7) sınırlı azalırken, Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ekim-aralık ortalaması (109,2) ise önceki çeyrekten (103,4) yüksek gerçekleşmiş, kapasite kullanımı ortalaması yüzde 75,2 ile önceki çeyreğe (r,7) göre belirgin artmış, tüketici güven endeksinde ise 80,7 ile önceki çeyreğe göre (81,2) hafif azalış gözlenmişti. Başta turizm olmak üzere hizmet sektörlerinde ve dış talepte ise zayıflık devam etmişti."
Mevcut parasal sıkılaşmanın aktivite ve iç talep üzerindeki etkilerinin henüz sınırlı kalması ve sanayi üretiminde yakalanan güçlü ivmenin parasal sıkılaşmanın daha çok 2021 yılını etkileyeceğini düşündürdüğünü söyleyen Bürümcekçi, "Son veri, hızlı kredi artışı ve karantinaların kaldırılması ile beraber üçüncü çeyrekte yakalanan ivmenin son çeyrek ortasında da korunduğunu göstermektedir." dedi.
Dış talebin toparlandığına dair işaretler alındığını ancak başta turizm olmak üzere hizmet sektörlerinin benzer ölçüde toparlanma göstermediğinin izlendiğini belirten Bürümcekçi, "Ayrıca, bankacılık kredi hacmi trend büyüme hızını geçmiş yıllar ortalamalarının hafif altına gerilettiği izlenmektedir. Ancak son çeyrek öncü göstergeleri ekonomik aktivite ve iç talepte bariz bir yavaşlamanın gözlenmediğini yansıtmaktadır. Bu bağlamda, yılın geneli için milli gelir büyüme gerçekleşmesinin yüzde 1,5-2,0 aralığında olması daha olası görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan ise verilerin olumlu olduğunu belirtti.
Talep göstergelerinin güçlü seyrini devam ettirdiğini ifade eden Erkan, 2020'nin 2. çeyreğindeki kapanma etkisi sonrasında yılın 3. çeyreğinde başlayan hızlı toparlanma etkisinin ekim ve kasım dönemine de yansıdığını aktardı.
Erkan, "Ekonomik normalleşme döneminde, üretimdeki hızlanmanın yanı sıra kısıtlama etkilerinin de görülmeye başlandığı içinde bulunduğumuz dönemde üretim kanallarının açık tutulması yine sektörün daha olumlu görünmesini sağlayacaktır. 2020'nin 3. çeyreğinde de hükümetin kredi kanallarını gevşek tutmak başta olmak üzere ekonomiyi destekleme anlamında etkilerinin yansımaları sürmektedir." ifadelerini kullandı.
Capital Economics Gelişmekte Olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Jason Tuvey de sanayi üretiminin ekonomik iyileşmenin 4. çeyreğin ortasında da güçlü kaldığını gösterdiğini söyledi.
Tuvey, verinin 3, çeyrekteki hızlı toparlanmanın 4. çeyreğin birinci ve ikinci aylarında da sürdüğünü gösterdiğini dile getirdi.