Portföy yönetimi sektörünün yüzde 92’sini temsil eden TKYD, düzenlediği basın toplantısında portföy yönetimi sektörü tarafından yönetilen varlıkların Ağustos 2024 verilerini duyurdu.
Toplantıda verilen bilgiye göre, portföy yönetimi sektöründe özellikle son yıllarda hızlı büyüme yaşanırken yatırımcıların ilgisi ve finansal okuryazarlığın artması sonucunda, 2020 Ağustos ayı sonunda 348 milyar lira düzeyinde olan yönetilen varlıkların büyüklüğü, dört yılda yüzde 1.500 büyüyerek 2024 Ağustos ayı sonu itibarıyla 5,6 trilyon liraya ulaştı.
TKYD Başkanı Yağız Oral, toplantıda, Türkiye’nin istikrarlı büyüme için ihtiyaç duyduğu uzun vadeli finansman kaynağının sağlanmasında portföy yönetimi sektörünün katkısının artarak devam ettiğini ve edeceğini kaydetti.
"YATIRIM FONU YATIRIMCI SAYISI AĞUSTOS 2024 İTİBARIYLA 5,2 MİLYON KİŞİYE ULAŞTI"
Sektörün yönettiği varlıkların GSYH’nin yüzde 16’sına geldiğini belirten Oral, söz konusu gelişmede, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 2015 yılında fon kuruculuğunu portföy yönetimi şirketlerine devretmesi ve Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu’nun (TEFAS) Takasbank tarafından devreye alınmasının önemine dikkati çekti.
Oral, ürün çeşitliliğinin artması ile tasarruf sahiplerinin tasarruflarını, büyüklüğüne bakmaksızın farklı varlık gruplarındaki fonlara yönlendirmeleri ile sektörün büyüklüğünün hatırı sayılır şekilde arttığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Ağustos 2020’de 3 milyon olan yatırım fonu yatırımcı sayısı Ağustos 2024 itibarıyla 5,2 milyon kişiye ulaştı. Bu, yüzde 73’lük bir artışa denk geliyor. Sektörün son yıllarda sergilediği etkileyici büyüme ile geldiği bu noktayı çok önemsiyoruz; ancak gelişmiş ülke ekonomileri ile karşılaştırıldığında gidilecek daha çok yol olduğunu da görüyoruz.”
"DÜNYA FON YÖNETİMİ SEKTÖRÜ BÜYÜKLÜĞÜ 67 TRİLYON AVRO"
Yağız Oral, Avrupa Fon ve Varlık Yönetimi Birliği EFAMA’nın raporlarına göre, 2023 sonu itibarıyla Avrupa portföy yönetimi sektörünün yönettiği varlıkların 20,6 trilyon avro büyüklük ile Avrupa GSYH’sinin yüzde 120’sine, global ölçekte bakıldığında ise fon yönetimi sektörünün 67 trilyon avro büyüklük ile küresel GSYH’nin yaklaşık yüzde 69’una denk geldiğini açıkladı.
Oral, Ağustos 2024 itibarıyla yatırım fonlarının 3,6 trilyon liraya ulaştığını, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fon tutarının 1 trilyon lira eşiğini geçtiğini aktararak, Otomatik Katılım Sistemi (OKS) fon tutarının 75,6 milyar liraya ve diğer yönetilen varlıkların ise 879 milyar liraya ulaştığını vurguladı.
Yatırım fonlarının hızlı büyümesinin 2024 yılında da devam ettiğini ve 2023 yılı sonundan 23 Eylül 2024’e kadar 1,4 trilyon lira net giriş yaşandığını aktaran Oral, yatırım fonları büyüklüğünün 3,9 trilyon lira olarak gerçekleştiğini açıkladı.
“KURUMSAL YATIRIMCILARIN REEL EKONOMİMİZE KATKISI ARTMAYA DEVAM EDİYOR”
TKYD Başkanı Yağız Oral, çok farklı temalardaki fonlara olan ilginin artmasının, yatırımcıların uzun vadeli bakış açısıyla yatırım yapmaya başladığının göstergesi olduğunu belirtti.
Kurumsal yatırımcıların da reel sektöre yaptığı yatırım tutarının 23 Eylül 2024 itibarıyla yaklaşık 691 milyar liraya ulaştığını belirten Oral, bu tutar arttıkça şirketlerin uzun vadeli kaynaklara kurumsal yatırımcılar aracılığı ile rahat bir şekilde ulaşacağını ve ekonomik büyümenin uzun vadede sürdürülebilir şekilde artacağını vurguladı.
Oral, küresel piyasalarda olduğu gibi, yatırım yönetiminde sürdürülebilirliğin ve Çevresel, Sosyal ve Yönetişim’in (Environmental, Social and Governance - ESG) öneminin aynı paralelde Türkiye’de de arttığına işaret etti. Bu temada kurulan fonların büyüklüğünün 23 Eylül itibarıyla 14,5 milyar liraya ulaştığını ifade eden Oral, "Sektör olarak sürdürülebilirlik ve çevreci fonlar temasını en iyi şekilde desteklemeye devam edeceğiz, böylece yeşil dönüşüme katkımız katlanarak artacak." ifadesini kullandı.
"PARA POLİTİKALARINDA GEVŞEME DÖNEMLERİ VARLIK SINIFLARININ ÇEŞİTLENDİRMESİNİN ÇOK DAHA ANLAMLI OLDUĞU DÖNEMLERDİR"
Toplantıda sorulan bir soru üzerine dünya genelinde merkez bankalarının para politikalarını gevşetmeye başlamasının portföy yönetimlerine yansımalarını değerlendiren Oral, "Böyle dönemler varlık sınıflarının çeşitlendirmesinin çok daha anlamlı olduğu dönemlerdir. Örneğin faizlerin düştüğü, yükseldiği veya petrol, altın ve yabancı borsalarda fiyatların yukarı-aşağı hareketlendiği dönemlerde yatırım yapacağınız varlık sınıfları farklı olabiliyor. Portföy yönetim sisteminin varlık sınıflarındaki çeşitlilikle getiriyi yukarıda tutacağına inanıyorum." dedi.