Perakende sırat köprüsünde

1dk okuma

Perakendede yüzde 20 daralma var. Herkes sektörde sıkıntı olduğunu kabul ediyor ama kimse kendine toz kondurmuyor.


Uygulanan ekonomik istikrar programı iş dünyasında taşlan bir bir yerinden oynatıyor. Geçen yılın sonunda yaşanan ani kriz sonrasındaki nakit sıkıntısı hala etkisini sürdürüyor. Kredi kullanan sanayiciler için yükselen faizlerle artan mali yük, taşınamaz düzeylere ulaşıyor. Bu sıkıntının şirketler arası ödemelerde de büyük aksamalara yol açtığı belirtiliyor. Para krizinin ardından nakit çalışan şanslı sektörler sınıfında yer alan perakende de, talepteki daralma nedeniyle şirketler bazında çeşitli sıkıntılarının baş gösterdiği belirtiliyor. Türkiye`nin önde gelen perakende şirketi yöneticilerine göre, geçen yıl dayanaklı tüketim mallarına olan talep ve alım gücündeki düşüş nedeniyle perakende piyasasına olan talep yüzde 1020 arasında düştü. Bu düşüş sektör temsilcilerine göre, hesapsız kitapsız hareket eden ve çok hızlı büyüyen perakende şirketlerinde mağaza kapatmaya yol açabilirdi. Peki bu yıl perakende sektörü nelere sahne olacak? Gıda perakendeciliğinde faaliyet gösteren şirketler bu yıldan neler bekliyor, yatırım politikalarını nasıl yönlendiriyorlar? Son dönemde üretici firmaların yüksek sesle ifade ettiği gibi, ödemelerde herhangi bir sorun yaşanıyor mu? Ya da ödemelerin vadeleri geçmiş dönemlere göre ne kadar uzadı? Yatırım uzmanları perakende sektörünü nasıl görüyor?


MİGROS`TA OPERASYON KARI YÜZDE 2:

Migros Genel Müdürü Oktay Irsıdar, geçen yıl beyaz eşya ve otomotiv tüketici kredilerinin de pompalanmasıyla, yalnız perakende sektöründe değil genel olarak bir talep daralması veya satın alma gücü azalması yaşandığını belirtiyor. Irsıdar`ın hesabına göre, 2001 ocak itibariyle talep daralması eski seviyesine dönmedi ve yüzde 20 dolayında olan daralma bir süre daha eski seviyelerine dönmeyecek. Oktay Irsıdar perakende sektöründe değişim konusunun altının çizilmesini gerektiğini belirtirken, Kötümser tablo ortaya konması bu sektörde deneyimliler ve uzun vadeli bakanlar için geçerli değil. Migros 1954 yılında kuruldu. Bu sürede çok değişik ekonomik dalgalanmalar yaşadı yorumunu getiriyor. 2001 yılında bazı sıkıntıların ortaya çıkması muhtemeldir, ancak bu tüm perakende sektörü için genelleme olamaz diyen Irsıdar, Bugün dünden farklı olsa da, yarın öngörüş, tedbir, deneyim, altyapı ve sağlıklı yönetimle değişikliğe hızla adapte olabilenler, sektöre uzun vadeli bakanlar için sorun yoktur diyor. Oktay Irsıdar`a göre, bu yıl yine biraz önce söz edilen grupta yer alan firmalar için, sektördeki tüm sıkıntıya rağmen mağaza kapatmak gibi bir tehlike yok. Enflasyonla mücadele programının Türkiye`nin yararına olduğunu vurgulayan Irsıdar, geçen yıl alım gücünün bu nedenle düştüğünü, artan tüketici kredilerinin de günlük ihtiyaçlarda kısıntıya yol açtığını söylüyor. Işte bu dönemde perakende sektöründe tablo şu şekilde oluştu:


Faizlerin düşmesi perakendede operasyonel karlılığı öne çıkardı, likit yönetimi önem kazandı. Bu dönemin özelde Migros`a negatif etkisi olmadı çünkü, Migros zaten likit çalışan bir şirketti. Kısmi olarak pozitif etkisi olmamakla birlikte, yıllardır birlikte çalışılan mal verenlere de maksimum ödeme sağlanması uzun vadeli bakışın bir parçasını oluşturdu. 2001 yılının çok çetin geçeceğine dikkat çeken Irsıdar, ancak değişime ayak uydurabilenler ve müşteri beklentisini karşılayarak müşterilerini artıranların başarılı sonuçlar alacağına inanıyor. Irsıdar, piyasalarda yılın üçüncü çeyreğinden sonra açılma olacağını öngörüyor. Migros`un Rusya`da bir alışveriş merkezi, İstanbul’dabir Şok ve MM mağazasının açılışını ocak ayında yaptığını da vurgulayan Oktay Irsıdar, yıl sonuna kadar 5060 mağaza daha açacaklarını söylüyor. Koç Grubu, 2001 baharında Bulgaristan ve Antalya`da da birer alışveriş merkezi açacak. Migros, bu dönemde eticarete de önem vererek, Kangurum ve Migros Sanal Market atağını tüm hızıyla sürdürecek. Migros`un 2001 yılında en önemli stratejisi ise verimlilik olacak, yönetim bu dönemde yüzde 2 operasyonel karlılık hedefliyor.


METRO DA MAGAZA AÇACAK:

Geçen hafta yaptığı tespitlerle sektörde epey konuşulan Metro Genel Müdürü Hakan Ergin, yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için, Metro`nun bu yıl izinlerinde herhangi bir sorun yaşanmadığı takdirde İstanbul, Antalya ve Bodrum`da mağaza açacağını ısrarla vurguluyor. Hakan Ergin, geçen yıllarda hesapsız kitapsız ve büyük beklentilerle yatırımlar yapıldığını, bu yıl yaşanan talep daralması nedeniyle mağaza kapatılmaların olabileceğinedikkat çekiyor:
Finansman kaybını karşılayacak iki şey var, birincisi masrafları kısmak ikincisi de geliri artırmak. Bu dönemde gelir artmayacağına göre, giderleri azaltma kaleminde verimsiz mağazaları kapatmak önemli bir yer tutuyor. Bunun yapılmadığını sanıyordum, ancak şimdi sektörden verimsiz mağazaların kapatıldığına ilişkin bilgiler geliyor. Türkiye`de faizden verimlilik ekonomisine geçiş yaşanmadığını da vurgulayan Ergin, Bu geçiş sürecinde her sektörde maliyet kontrolü birinci sırada yer alacak diyor.


TANSAŞ YATIRIMLARI ASKIYA ALDI:

Geçen yıl en hızlı büyüyen perakendeciler arasında yer alan Tansaş, bu yıl daha temkinli bir yol izliyor. TansaşYyatırımlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tarkan Göynük`ün verdiği bilgilere göre, para krizi sonrasında diğer sektörlere göre yoğun olarak hissedilmemesine rağmen temel gıda maddelerinde talep daralması yüzde 10`a ulaştı. Talepteki düşüş perakende zincirlerinde stok sürelerinin uzamasına yol açtı. Uzun vadede böyle devam ederse, fîrmalar mağaza kapatmaya gidebilir diyen Göynük, kastettiği uzun vadenin şirketlerin dayanma güçlerine göre değiştiğini belirtiyor. Tarkan Göynük, talep daralmasını yalnızca yaşanan krize bağlamıyor.

Bayram ve yılbaşı gibi iki özel tatil döneminin bir araya gelmesi de, özellikle ocak ayındaki harcamaları etkiledi. Tansaş`ın yılın ilk iki ayında yatırımların askıya aldıklarını belirten Göynük, şu bilgileri veriyor: Bu genel görünüm içinde Tansaş olarak yatırımlarımızı ilk iki ayda beklemeye aldık. Elimizde hazırlamakta olduğumuz mağazaları açıyoruz. Yeni mağaza yeri bakmıyoruz. Marttan sonrası gelişmelere göre yeniden bakacağız. Maliyetlerimizi düşürmek için bir dizi karar aldık. Mağazalardaki harcamalarıbelirli düzeylere çektik, satışları artırmak için mağazaya özgü, tüketiciye özgü promosyonlar yapıyoruz. Müşteriye doğru ürünü, doğru zamanda sunmayı amaçlıyoruz. Göynük, üretici firmaların ödemelerinde yaşanan aksaklığı ise, faizlerin yükselmesi ya da sektörde yapılan yatırımların karşılanmasına bağlıyor.


“OPERASYON KARI OLANTEKŞİRKETIZ”:


Kipa Genel Müdürü Şinasi Ertan, talep daralmasına ilişkin değerlendirme yaparken, kendi mağazalarından yola çıkarak bir karşılaştırma yapıyor:

Her yıl bir mağaza açtığımız için bir yıl öncesine göre kıyaslama yapabileceğimiz tek Bornova mağazamız var. Çiğli mağazamız henüz bir yılını doldurmadı. Bornova mağazamızdaki düşüş, geçen yıl bir yıl öncesine göre yüzde 5. Şinasi Ertan`a göre, piyasadaki daralmadan doğal olarak perakende sektörü de etkilendi. Bazı gruplar birbiri ardına mağaza açtılar. Hesapsız yatırımlar yapıldı.Toplamda perakendede önemli bir gerileme trendine girdiğini söyleyemem, bütün mağazaları alt alta toplarsanız ben perakendenin gerilediğini sanmıyorum değerlendirmesini yapan Ertan, Ancak firma bazında, mağaza bazında gerileme olabilir. Asıl sorun bunların para kazanıp kazanamadığı diyor. Operasyon kan olan tek perakende şirketi olduklarınadikkat çeken Ertan, geçen yıl 133 milyon dolar ciroya karşılık, bu yıl ağustos ya da eylül ayında İzmir Balçova mağazasının devreye girmesiyle birlikte bu rakamın 200 milyon dolara ulaşacağını belirtiyor. Şinasi Ertan oldukça programlı. 2002, hatta 2003 yılı için de ciro hedefi veriyor ve Kipa için her yıl 50 milyon dolarlık ciro artışı öngörüyor.


İsabetli karar almak önemli diyen Ertan, bütün başarısızlıkların arkasında kötü bir yönetim olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla bu dönemde ortaya çıkacak herhangi bir sorunun daralmasından değil, yönetim hatalarından kaynaklanacağına inanmıyor. Şinasi Ertan`ın üreticilere paraların ödenip ödenmediği konusundaki yorumu ise şöyle: Kasım ayında üreticilerden çok yoğun bir şekilde tepki geldi. Belirtilen vadelerde ödemelerin yapılmadığı söylendi. Bizim bu konuda başarılı bir ödeme yaptığımız söylenebilir. Belirtilen vadeler faizlerin yükselmesi ya da hızlı yatırım harcamalarınedeniyle artmış olabilir. Ancak daha önce de gecikmeler olduğu söyleniyordu.


“SATILMAYAN MAUN PARASINI ÖDEYEMEYİZ”:

Geçen yıl hem çok mağaza açan hem de varolan mağazaların iyileştirilmesi için yoğun çaba harcayan Gima, bu yıl yüzde 45 büyümeyi hedefliyor. Genel Müdür Dengiz Pınar, Geçen yıl sonu yaşanan krize rağmen müşteri sayımız yüzde 53 artış gösterdi. Bu oran başka bir perakende şirketinde yok diyor. Pınar`a göre, sektörde yüzde 10 daralma var. Bunu mal veren firmalarından alıyoruz diyen Pınar, bu dönemde müşterilerin çok farklı perakende zincirlerine döndüğünü vurguluyor. Dengiz Pınar`a göre, geçen yıl talep dayanıklı tüketim ürünlerine kaydı. Bu yıl vadelerin bitmesiyle yine hızlı tüketim ürünlerine dönüş olacak.
Ocakta bu kadar düşüş yaşanmayacak diyen Pınar, geçen ay üç mağaza açan tek perakende şirketi olduklarınadikkat çekiyor. Sanayicinin kredi borcu olduğu için zor durumda kalıyor. Perakendecinin konumu da zor, stok kontrolünü elinde tutması lazım. ödemelerde vadeler uzadı değerlendirmesini yapan Pınar, Gima olarak satılmayan malın parasını ödemediklerini belirterek, şu noktalara dikkat çekiyor:

500 büyük arasında yer alan ilk 150 büyük gıda üreticine sorun. Satılmayan malın parasını ödemiyoruz, gelin malınızı alın diyoruz. Eğer almazlarsa yapacak bir şey yok. Satılmayan malın parasını biz niye ödeyelim.


TALEP DARALDISEPET KÜÇÜLDÜ:

Beğendik Mağazaları Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kaya, geçen yıl faiz oranlarındakidüşüş nedeniyle, halkın tüketici kredilerine ve dayanaklı tüketim mallarına yüklendiğini belirterek, Tüketiciler bu yıl harcamalarıgereken parayı geçen yıldan harcadılar. 2000 yılına göre, sırf bu nedenle bu yıl ciddi bir talep daralması var değerlendirmesini yapıyor. Kaya`nın hesaplarına göre bu yıl talep yüzde 20 düştü. Ancak bu gıda ve gıda dışı ürünlerin toplamında yaşandı. Dolayısıyla 2001 yılı sektör için sıkıntılı geçecek. Sepetin küçülmesi ise mağazanın yerine ve konseptine göre değişim gösteriyor. Ömer Kaya, Mahalle arasındaki bir küçük mağaza ile araba ile alışveriş yapılacak bir mağaza aramasında kuşkusuz fark vardır diyor. Herkesin pastadan pay almak için fiyata yüklendiğini de vurgulayan Ömer Kaya, bu yıl özellikle hesapsız kitapsız giden firmalarla mağaza kapatmaların gündeme gelebileceğini söylüyor. Kaya, Beğendik`in devam eden yatırımları yapacağım, bunun dışında 2001`de yeni bir yatırımına girmeyeceğini belirtiyor. Perakende sektörünün domino taşına benzeten Kaya, Küçük bir hareket herkesi etkiliyor, banka firmayı sıkıştırınca o da mal verdiği firmaya yükleniyor diyor.
Haberle ilgili daha fazlası: