ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan, enflasyon rakamlarında Türkiye Rusya ilişkilerinin etkisi olacağının altını çizdi. Erkan, “Rusya’nın 1 Ocak 2016 itibarıyla yaş meyve, sebze ithalatını durduracak olması iç pazarda arz baskısı oluşturacak. Bu da meyve ve sebze fiyatlarını aşağı yönlü baskılayacaktır. Aralık ayında gıda enflasyonunda düşüş bekleyebiliriz. Tabii kur etkisi ve gıdadaki olası gerilemenin olumlu etkileri görülmezse enflasyonun yılı yüzde 8,50’ye yakın bitirmesi yüksek ihtimal olacaktır” dedi.
İşte Erkan’ın enflasyon analizi,
Kasım ayına ilişkin enflasyon verileri; ana harcama grupları ve kur geçişkenliğinin çekirdek enflasyona etkisiyle beraber yüzde 8’in üzerine doğru hareket etti. Ana harcama grupları itibarıyla en yüksek artış yüzde 5,37 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşirken, onu yüzde 1 ile gıda ve alkolsüz içecekler kalemi takip etti. Benzer dönem verileriyle kıyasladığımızda giyim ve ayakkabı grubunda mevsimsel bir artışın söz konusu olduğunu, ancak gıda enflasyonunun Kasım 2014’teki yüzde 0,24 artışa karşılık bu yıl yüzde 1 artış gösterdiğini gözlemlemekteyiz. Bu da manşet verilerin beklenenin üzerinde gelmesinde etkili olan bir etmendir.
GEÇMİŞ YILLARIN ENFLASYON RAKAMLARI İÇİN TIKLAYIN...
Özel kapsamlı enflasyon göstergelerindeki olumsuz trend ise devam etmektedir. En dar kapsamlı göstergeler olan H’de yüzde 0,86, I’da yüzde 0,89 aylık artış söz konusudur. Bu kapsamda da yıllık çekirdek enflasyon sırasıyla yüzde 8,94 ve yüzde 9,22 olarak gerçekleşmiştir. Tabii en önemli etken kurun gecikmeli etkisinin fiyatlardaki yansımasıdır. Ancak Türk lirasının Eylül, Ekim ve Kasım ayında dolara karşı toplam değer değişimi aşırı bir volatiliteye işaret etmemekle birlikte, bu da ilerleyen aylarda azalan bir kur etkisi görebileceğimizi göstermektedir. Ancak çekirdek enflasyonun gerileme trendine girmesi zaman alacaktır.
Enerji ve emtia fiyatlarındaki düşüşün ise üretici maliyetlerini azaltıcı etki yaptığını gözlemlemekteyiz. Yurt içi ÜFE alt kalemlerinde hem sektörel, hem de ana sanayi grupları bazında bakıldığında enerji ve ara mallarındaki düşüşün imalat, elektrik, gaz ve madencilik fiyatlarını aşağı çektiği, bunun da ÜFE’deki gerilemede etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Rusya’nın Türkiye’den 1 Ocak 2016 itibarıyla yaş meyve, sebze ithalatını durduracak olmasını açıklaması ise, üretim fazlasının iç pazarda arz baskısı oluşması durumunu ortaya çıkarmaktadır. Bu da meyve ve sebze fiyatlarını aşağı yönlü baskılayacaktır. Aralık ayında gıda enflasyonunda düşüş bekleyebiliriz. Tabii kur etkisi ve gıdadaki olası gerilemenin olumlu etkileri görülmezse enflasyonun yılı yüzde 8,50’ye yakın bitirmesi yüksek ihtimal olacaktır. Özellikle Rusya ile olan gerginliğin birçok boyutu olduğu unutulmamalıdır. Krizin uzun vadeye yayılması, Rusya’nın Türkiye’nin enerji faturasını kabartması riskinin ortada kalmasına neden olacaktır. Katar doğalgazının henüz nasıl bir ikame etkisi olduğunu kestirmek için de erken, çünkü Rusya yüzde 55 pay ile Türkiye’nin halen ana doğalgaz sağlayıcısı konumundadır. Türkiye’nin doğalgaza daha çok ödeme yapması, tüketiciye yansıyan doğalgaz ve elektrik fiyatlarında da artış görülmesine neden olabilir. Biz de bu kapsamda yüzde 8,40 olan yılsonu tahminimizi koruyoruz.