Emlak Bankası çöküşün eşiğinde

1dk okuma

TBMM KİT Komisyonu`nun Emlakbank`ın 1997 yılı hesaplarının görüşüldüğü dünkü toplantısında, Banka`nın mali yapısındaki sorunlar gözönüne konuldu

Emlak Bankası`nın özelleştirmeye hazır hale getirilmesi açısından, banka sermayesinin yükseltilmesinin hayati önem taşıdığı belirtildi. TBMM KİT Komisyonu`nun Emlakbank`ın 1997 yılı hesaplarının görüşüldüğü dünkü toplantısında, Banka`nın mali yapısındaki sorunlar gözönüne konuldu.

Komisyonda konuşan Genel Müdür Vekili Mustafa Saraçöz, Banka`nın sermaye ihtiyacına dikkati çekerken, özelleştirmeye hazırlık açısından bunun hayati önem taşıdığını vurguladı. Saraçöz, denizcilik sektörüne açılan krediler nedeniyle Banka`nın üstlendiği riskin büyüklüğüne de dikkati çekti. Aktif büyüklüğü karşısında oldukça düşük bir sermaye ile faaliyette bulunmak zorunda kalan Banka`nın, mali bünyesi bozulan bankaların devir ve birleşmelerinin yanı sıra uygulanan hatalı inşaat ve kredi politikalarının da etkisiyle mali yapısının giderek bozulduğunu anlatan Saraçöz, 1997`de 12.2 trilyon lira, 1998`de de 32.5 trilyon lira zarar ettiğini kaydetti.

Sermayesi 1998`de 50 trilyon liraya çıkartılan Banka`nın özkaynaklarındaki erime nedeniyle kredi kullandırımını 24 Mayıs 1999`da, 30 Haziran 1999`da özkaynakların negatife dönmesi nedeniyle de tüm bankacılık faaliyetlerinin durdurulduğunu hatırlatan Saraçöz, gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüştürülen Emlak Konut`a Ağustos 1999`da aktarılan arsalar nedeniyle özkaynakta bir iyileşme kaydedildiğini, böylece yeniden kredi işlemi yapmaya başladıklarını anlattı. Saraçöz`ün verdiği bilgiye göre, Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplarına istinaden yaklaşık değeri 241.3 trilyon lira olan gayrimenkulün ayni sermaye olarak Emlak Konut`a devredilmesi işleminde, gayrimenkullerin devir bedeli ile aktifte kayıtlı değerleri arasındaki 206.2 trilyon liralık farkın gelir kaydedilmesi sonucunda, Banka`nın 1999 yılı sonu bilançosu 70.3 trilyon lira kar ve 165.9 trilyon lira özkaynak büyüklüğü ile kapatıldı.

Saraçöz, Banka`nın bağlı değerlerinin harekete geçirilmesi şeklinde alınan bu önlemlerin, mali yapıdaki sorunları kalıcı şekilde çözmeye yetmediğini, bunu için sermaye artışı gerektiğini vurgulayarak, bu amaçla, Eylül 1999`da Hazine`den, Banka`nın sermayesini 300 trilyon liraya, geçen yıl Kasım ayında da 400 trilyon liraya yükseltilmesini istediklerini açıkladı. Buna karşın Hazine`nenin geçen yıl Temmuz ayında Banka sermayesini ancak 125 trilyon liraya yükselttiğini belirten Saraçöz, devredilen gayrimenkullerin defter değeri ile mahkemelerce tespit edilen devir bedelleri arasındaki fark nedeniyle bir yıl içinde toplam 533.5 trilyon lira kaydi gelir yazılmasına karşın, inşaat yatırımları ve tasfiye olunacak alacaklar hesabında izlenen kredi alacaklarını yarattığı olumsuz etki nedeniyle sorunun çözülemediğini söyledi.

Saraçöz, Eylül 2000 itibariyle özkaynakların, 1999 yılı Eylül ayındaki özkaynak tutarının altına 24.7 trilyon liraya gerilediğini ve 127 trilyon lira zarar belirlendiğini bildirdi. Saraçöz, piyasalarda yaşanan son gelişmeler nedeniyle Hazine`den, sermayenin ödenmeyen 55 trilyon liralık bölümünün acilen ve defaten ödenmesini istediklerini belirtirken, 3.5 katrilyon liralık aktif büyüklüğü karşısında oldukça yetersiz kalan sermayenin artırılması, mali yapının rehabilitasyonu ve bankanın özelleştirmeye hazır hale getirilmesi açısından hayati önem arzetmektedir dedi. Genel Müdür Vekili Saraçöz`ün verdiği bilgiye göre, 1997`de 11.7 trilyon lira olan Banka`nın tasfiye olunacak alacakları, 1998`de 45.6 trilyon liraya, 1999`da 219.5 trilyon lira, geçen yıl sonu itibariyle de 450 trilyon liraya yükseltildi.

BANKA`YI OLUMSUZ ETKİLEYEN GARANTİ VE KREDİLER
Saraçöz, KİT Komisyonu`na verdiği bilgide, Banka`nın mali yapısını olumsuz etkileyen harici garantiler ve denizcilik sektörüne açılan kredilerden kaynaklanan risklere de dikkat çekti. 1998 yılı sonuda 613 milyon dolar, Haziran 1999 itibariyle 562.4 milyon dolar olan nakdi kredi teminine yönelik harici garanti ve kabul avallerden kaynaklanan risk, tahsil ve tazminlerden sonra, geçen yıl sonunda 210.7 milyon dolara geriledi.

Banka, 1999`da kredi teminine yönelik yeni harici kredi garanti mektubu kredisi kullandırımını durdururken, vadesi gelenleri tahvil etme, tahsil edilemeyenleri de vadesini uzatarak yeniden yapılandırma politikası uyguladı. Bu doğrultuda, Ağustos 1999-Aralık 2000 döneminde vadesi gelen toplam 495.1 milyon dolarlık kredinin 155.6 milyon dolarlık bölümü tahsil edilirken, 143.5 milyon dolarlık bölümünün vadesi uzatıldı, 196 milyon dolarlık bölümünü ise Banka ödemek durumunda kaldı.

Emlak Bankası`nı olumsuz etkileyen denizcilik sektörü kredileri de KİT Komisyonu`nda en fazla tartışılan konu oldu. DSP İstanbul milletvekilleri Erdoğan Toprak ve Ahmet Güzel, Alman Hamburgische Landesbank`ın Türk denizcilik firmalarına açtığı kredinin bir oyun olduğunu öne sürdüler. Türk denizcilik sektörü firmalarının Landesbank`tan aldıkları kredileri ödemediği için 42.3 milyon dolarlık takibe uğradığını, denizcilik sektörünün Emlak Bankası`nı ikna ederek 200 milyon dolarlık yeni krediyi Banka`nın sırtına aldırdığını anlatan milletvekilleri, Landesbank`ın Emlakbank yoluyla kendini garantiye aldığını söylediler.

Komisyonda verilen önerge ile, denizcilik sektörüne kredi açan dönemin genel müdürünün, Bankalar Kanunu`na aykırı olarak, 2 yıl geçmeden kredi kullandırdığı sektörde göreve başlayıp başlamadığının araştırılması, bu konuda gerekirse görevi suistimal gerekçesiyle dava açılması yolunda ilgili bakanlığa yazı yazılması için KİT Komisyonu Başkanlığı`na yetki verildi. Söz konusu kredinin Erdin Arı`nın genel müdürlüğü döneminde açıldığı belirtildi. Landesbank`tan 1998`de sağlanan 200 milyon dolarlık denizcilik sektörü kredisinin 169.7 milyon dolarlık bölümü kullandırılırken, 39.8 milyon doları Banka kaynaklarından olmak üzere 71.9 milyon dolarlık bölümü geri ödendi. Banka`nın, bu krediden dolayı 97.8 milyon dolar riski bulunuyor. Tahsil olunacak alacaklarda izlenen 166 milyon dolar ve 157 milyon dolarlık meri krediler ile birlikte Banka`nın denizcilik sektörü kredilerindeki toplam riski 323 milyon doları buluyor.

Bu arada, KİT Komisyonu`nda ele alınan Yüksek Denetleme Kurulu`nun Banka`nın 1997 yılı faaliyetlerine ilişkin raporunda yer alan temennilerin büyük bölümünün usulsüz kredi kullanımına ilişkin olduğu görüldü. Yeterli teminat alınmadan veya olumsuz istihbarat raporlarına rağmen açılan kredi işlemlerine ilişkin temenniler izlemeye, gündeme alınırken, raporda yer alan ancak daha sonra komisyonun gündemine alınmasına karar verilen 15 temenninin de usulsüz kredi işlemleri ile ilgili olduğu belirtildi.
Haberle ilgili daha fazlası: