Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, bina tamamlama sigortasının uygulamaya girdiği haziran ayından bu yana bin konutun sigortalandığını açıkladı. Sigorta genel şartlarının 13 Haziran’da yayımlanmasıyla bina tamamlama sigortasının önünü açıldığını belirten Yaşar, “Aslında kentsel dönüşümün önü açıldı. Vatandaşlarımız da bunu kentsel dönüşüm sigortası olarak adlandırıyor” dedi.
Ahmet Yaşar, depreme karşı konut sahiplerinin evlerini güvenle dönüştürmek istediklerini, geçmişte yaşanan kötü örnekler nedeniyle de konutzede olmak istemediklerini ifade ederek, yapılan araştırmalarda bu konuda sigorta şirketlerinin en güvenilir kurumlar arasında ilk sırada geldiğini kaydetti. Yaşar, bina tamamlama sigortasının hem konutunu dönüştürecek olanlara hem de maketten konut sahibi olmak isteyenlere destek sağladığını vurgulayarak, “Müteahhidin vefatı, iflası durumlarında bina tamamlama sigortası devreye giriyor; sigorta şirketi ya konutları bitirip hak sahiplerine teslim ediyor ya da ikinci seçenek olarak konut alıcısının o tarihe kadar banka kanalı üzerinden ödedikleri bütün parayı vade farkıyla birlikte nakit olarak ödüyor. Bu arada sigorta şirketi konutu teslim edeceği tarihe kadar geçen süre içinde hak sahiplerine kira ödemesi de yapıyor” dedi.
MECLİS’TEN ÇALIŞMA BEKLİYORUZ
Bina tamamlama sigortasının başladığı tarihten bu yana geçen 4 aylık sürede bin konutun sigortalandığına da değinen Yaşar, her ne kadar kentsel dönüşümün önünü açmak için bina tamamlama sigortası uygulamaya girse de vergisel sorunlar nedeniyle sigortanın beklenen ölçüde tabana yayılamadığından yakındı. Bu konuda sigorta şirketleri ile bankalar arasında haksız rekabet yaratıldığına dikkat çeken Yaşar, şunları söyledi:
“Müteahhit ipotek verip bankadan teminat mektubu aldığında harç ve damga vergisinden muaf tutuluyor. Bankacılık kanunu harç ve damga vergisi istisnası sağlıyor. Aynı müteahhit bina tamamlama sigortası yaptırdığında harç ve damga vergisi ödüyor. İkisi de aynı ürün ama birinde vergi var, diğerinde yok. Burada bir haksız rekabet var. Müteahhit sigorta yaptırsa vergi, harç ödemek durumunda kalıyor. Damga vergisi ve harç neredeyse sigorta primine denk geliyor. Bu durumda müteahhit bankayı tercih ediyor. Bankalarla sigorta şirketleri arasındaki bu vergi düzenlemesinin birbirine eşitlenmesi lazım. Açıkçası, önümüzdeki yasal düzenlemeler arasında bu çalışmayı Meclis’ten bekliyoruz.”