Yılmaz:Demokrasilerin tek icazet mercii millettir

1dk okuma

ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, demokrasilerin tek icazet merciinin millet olduğunu belirterek, Eğer siyasette milletin dışında herhangi bir icazet veya vesayet makamı oluşturulursa o rejime demokrasi adını vermek mümkün değildir dedi. Yılmaz, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, demokrasinin ve hukuk devletinin evrensel ilkeleri üzerinde durdu. Türkiye`nin AB içinde yer almaya çalışan bir ülke olduğunu, AB`nin bütün ülkeler için getirdiği kriterlere Türkiye`nin de uyması gerektiğini anlatan Yılmaz, şunları söyledi: Bu noktada demokrasi, hukuk ve ekonominin evrensel kurallarına uymanın tartışılmazlığını da artık görmek ve kabul etmek mecburiyetindeyiz. Eğer bir rejimin adı demokrasi ise o rejimin tekbir icazet mercii vardır: O da millettir. Ve yine bir rejimin adı eğer demokrasi ise o rejimin bir tek vesayet makamı vardır: O da millettir. Eğer siyasette milletin dışında herhangi bir icazet veya vesayet makamı oluşturulursa o rejime demokrasi adını vermek mümkün değildir. Yanlışlara yanlış, doğrulara da doğru dememiz lazım. Bundan da önemlisi, yanlışa yanlış dedikten sonra yanlışa doğru demememizdir. Neticesi ne olursa olsun doğruya doğru, yanlışa da yanlış demekten korkmamamız lazım. Yanlışı kim yaparsa yapsın, yanlış, yine yanlıştır. Doruyu kim söylerse söylesin, doğru, yine doğrudur. Milletimiz eninde sonunda iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan mutlaka ayırmaktadır. En doğru terazi milletimizin vicdan terazisidir.

-ESİRGENEN DEMOKRATİK DESTEK-

Kendilerinin demokratik çıkışını inandırıcı bulmadıklarını söyleyenler bulunduğuna işaret eden Yılmaz, yaptıkları açıklamaya herkesin istediği anlamı vermekte serbest olduğunu söyledi. Gereken yerde ve zamanda verilmeyen, esirgenen demokratik desteğin iş işten geçtikten sonra hiçbir anlamı kalmayacağının unutulmamasını isteyen Yılmaz, şöyle devam etti: Bizim demokratik çıkışlarımızda yolsuzlukları örtbas gayreti arayanlar vardır. Halbuki yaptığımız eleştirilerin sebebi ve argümanları ortadadır. Bunlardan böyle bir netice çıkarmak fevkalade yanlıştır. Milletimizin hassasiyeti karşısında hiçbir yolsuzluğun örtülü kalması mümkün değildir. Hele adalete intikal etmiş bir yolsuzluk sözkonusu olduğunda, bunu engelleyebilecek veya sulandırabilecek bir gücün varlığı bugünün Türkiye`sinde mevcut değildir. Yolsuzluklarla mücadele hükümetin kararı, desteği ve talimatı doğrultusunda ilgili kurumlar tarafından titizlikle sürdürülmektedir. Yani bu mücadele, Hükümet`in iradesi ve kararı dışında değildir. Dışarıdan gelmiş kurumlar ve kişiler tarafından da yürütülüyor değildir. Bu mücadele için kurulan sistem işlemektedir. İçişleri, Maliye ve Adalet bakanlıkları ile gümrüklerden sorumlu Devlet Bakanlığı kendilerinin görev alanına giren konularda çalışmalarını titizlikle sürdürmektedirler. Yılmaz, yolsuzluklarla mücadele ile siyaset kurumunun tartışmalarda birleştirilmek istenmesinin siyasetçilere yönelik yıpratma gayretlerinin başka bir görüntüsü olduğunu savunarak, Biz siyaset kurumunun daha güçlü, daha muktedir olduğu bir Türkiye`de yolsuzlukların üzerine de çok daha kararlılıkla gidelibileceğini söylüyoruz dedi. Bu düşüncenin yanlış olduğunu savunanlardan alternatif göstermelerini isteyen Yılmaz, Dedikodu balonlarının, yolsuzluk iddialarının yeri göğü kapladığı bir dönemdeyiz. Hemen herkes ve her çevre, iddia konusu olay, şahıs ve kurumlar üzerine sis bombası atıyor diye konuştu. Yılmaz, olayların aydınlatılması yerine bir sis perdesinin altında kalmasının istendiğini savunarak, bunu gerçekleştirenler için en cazip konunun siyasi yıpratma malzemezi olduğunu söyledi. Siyasi rakiplerinin de böyle bir durumdan yararlanmaya çalıştıklarını kaydeden Yılmaz, Ancak onların da bu yaptıklarıyla siyasi alanı dizayn etmek isteyen bir takım odakların çabalarına bilerek veya bilmeyerek destek verdiklerini görmeleri gerekir görüşünü savundu.

-ADLİ MAKAMLARA HER TÜRLÜ YARDIMI YAPIN-

İddiaların üzerine kararlı ve hızlı bir biçimde gideceklerini anlatan Yılmaz, şöyle devam etti: Bütün Bakan arkadaşlarımızın, ne kadar önemsiz olursa olsun, bakanlıklarına iletilen her bir iddia, şikayet ve ihbarı sonuna kadar takip etmesi ve sonuçlarını kamouyu ile paylaşması gerekmektedir. Herhangi bir konuda soruşturma yürüten adli makamlara ve kolluk güçlerine, talepte bulunsunlar veya bulunmasınlar, her türlü yardımı yapmak ve onların işlerini kolaylaştırmalarını istiyorum. Yolsuzlukla mücadelede hiç kimseye ve hiçbir kuruma istisna tananmamalıdır. Yolsuzluk kimden veya hangi kurumda olursa olsun ayrım yapmadan üzerine gitmeliyiz. Grup toplantısına ANAP`ın 85 merkez ilçe başkanı katılırken, Yılmaz, konuşma yapmak için kürsüye geldiğinde milletvekilleri ve partililer tarafından ayakta uzun süre alkışlandı.
Haberle ilgili daha fazlası: