CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu ile siyasette kirliliğe bulaşmamış ve birikimleri olan kişilerin siyaset yoluyla topluma kazandırılmasını amaçladıklarını söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 93 kişiden oluşan CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu üyelerini açıkladı. Baykal, platformda 34 profesör, 5 doçent, 21 ekonomist, 7 hekim, 5 eğitimci, 21 bürokrat, 3 emekli general ve 5 de sporcu ve hakem bulunduğunu bildirdi. CHP Genel Başkanlığı görevine geldiği günden itibaren, siyasetteki aşırı profesyonellikten duyduğu şikayeti her platformda dile getirdiğini anımsatan Baykal, siyasetin dar ve profesyonel bir uğraş haline gelmesinden büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Türkiye`nin sorunlarının sadece profesyonel siyasetçiler tarafından çözülmesinin mümkün olmadığını ve siyasete kanal açmak gerektiğini ifade eden Baykal, oluşturdukları platformun bu ihtiyaçtan kaynaklandığını belirtti. Dürüst, ilkeli ve birikimi olan insanlardan siyasete katkı yapmalarını istediklerini ve bunlar arasında CHP`li olmayanların da bulunduğunu vurgulayan Baykal, Tümüne teşekkür ediyorum. Sorumluluk ve yurttaşlık bilinciyle katkıda bulunmuşlardır ve bunu görev bilmişlerdir diye konuştu. Bir soru üzerine, oluşturulan platformun örgüt hiyerarşisinde bir alt birim olmadığını ve CHP tarafından bu platforma çalışma ortamı, sekreterya ve iletişim olanaklarının sağlanacağını belirten Baykal, parti yönetim organları tarafından belirlenecek konuların da platform tarafından değerlendirileceğini kaydetti.
-CHP ÜYESİ OLMAK ANLAMINA GELMEZ-
Oluşturulan platformda sağ kesimden isimlerin bulunduğunu ve partiyle ilgili son tartışmalarda CHP`nin sağa kaydığı yolundaki değerlendirmelerin hatırlatılması üzerine de Baykal, şunları söyledi: Bu platforma katılan kişiler CHP ilkelerini ve CHP`nin Türkiye`ye bakış açısını önemli ve ciddi olarak gören insanlardır. Bu platformda bulunmak, CHP`nin üyesi, militanı olmak anlamına gelmez. Biz CHP olarak, siyaseti topluma açmak istiyoruz. Siyaset ve siyasetçilerle ilgili olarak hepinizin ezberini şaşırtmak gerekir. Biz bunu bilerek yapıyoruz. Biz, açılmak, genişlemek, Türkiye`yi kucaklamak istiyoruz. Bu insanların birikimini siyasete aktarmak istiyoruz. CHP`nin ilke ve değerleri ortadadır. Bu konuda hiçbir tereddüt yoktur. Bu olay, parti sağa-sola kayıyor tartışmalarının ötesinde bir olaydır. Parti sağa kaymıyor. Bağımsız milletvekili Aydın Menderes`in CHP`ye davet edilip edilmediğinin ve CHP`nin bu yaklaşımının geçmişte Turgut Özal`ın politikalarıyla örtüşüp örtüşmediğinin sorulması üzerine de Baykal, şunları kaydetti: Biz, laik, demokratik cumhuriyete inanan, sosyal adaleti benimseyen ve Türkiye`nin bağımsızlığına inanan tüm vatandaşları CHP`ye çağırıyoruz. Bu çağrımız genel bir çağrıdır ve bunu yaparken bir hedef söz konusu değildir. Sayın Menderes de, ben de dün açıkladık; bu yaklaşımlar doğru bir temele sahip değildir. Böyle bir temas ve ilişki yoktur. Oluşturulan bu platformun ve yeni siyaset anlayışımızın geçmişte herhangi bir kişi ya da siyasi hareketle örtüşmesi söz konusu değildir. Türkiye`nin temel sorunu yolsuzluk ve borç batağıdır. Ülkenin bu duruma gelmesi, hukuk kurallarının önemsenmemesinin bir devlet yönetimi haline gelmesinden kaynaklanmıştır. Biz kimseyi örnek almıyoruz. Biz Atatürk`ün CHP`siyiz.
-OPTİK ÇARPITMA-
CHP Genel Başkanı Baykal, basın toplantısının sonunda CHP`nin yeni siyaset anlayışı ve son gelişmelerle ilgili medyanın bakış açısını da eleştirdi. Parti olarak önemli ve iyi niyetli bir iş yaptıklarını, ancak bu girişimlerinin bazı medya çevreleri tarafından `optik çarpıtması` olarak yansıtıldığını ifade eden Baykal, şöyle devam etti: Habere yanlış optikten bakıldığı için ortaya çıkan sonuç,
haber değil karikatür oluyor. Bunu da anlarım ama bir mizahi sonuç doğuyor. Kaldı ki bazı olaylar vardır ki, burada mizah yapamazsınız; yanlış olur. Bizim şu anda içinde bulunduğumuz tablo budur. Biz istiyoruz ki, önce bizim gerçekten ne yapmak istediğimizi doğru olarak ortaya koy, sonra ne yaparsan yap. Medyayı ve siyaseti bu yanlışlıktan kurtarmak gerekir. Bir fıkra vardır; cehennemde kaynayan kazanın içinde bulunan insanlar, kafalarını kaldırınca bir zebani kafalarına vurarak onların yeniden suyun içine girmesini sağlıyor. Yanındaki diğer kazanda ise hiçbir görevli bulunmuyor. Kafasını çıkaran bir anda kayboluyor. Soruyorlar, `orada niye görevli yok` diye. Diyorlar ki, o kazanda Türkler var. Telaşa ve birilerinin eteğinden çekmeye gerek yok. Birbirimizin zebanisi olmayalım. Bırakın kendi işimizi yapalım. Bu telaş ve çarpıtma niye? Şık ve doğru olmuyor. Ben burada sadece vatandaşlara değil, bizim dostumuz olması gerekenlere de bir çağrı yapıyorum. Biz çıkıyoruz. Bıraksınlar çıkalım. Türkiye`de en ağır istilaya uğramış ve bu konuda en mağdur konuma düşmüş bir partiyiz. Biz cennetlik bir partiyiz. Ama ben, öte dünyada cennetlik olmak yerine, bu dünyada iktidar olmak istiyorum. Dostlarımız bize engel olmasınlar. Bırakın iktidar olalım. CHP`nin Bilim, Yönetim ve Kültür Platformundaki bazı isimler şöyle: Prof. Dr. Hurşit Güneş, Ali Tigrel, Besim Üstünel, Veli Sarıtoprak, Prof. Dr. Burhan Şenatalar, Bozkurt Kuruç, Bülent Tanla, Zülfü Livaneli, Erman Kunter, Selami Özdemir, Oğuz Sarvan, Şükrü Elekdağ, emekli korgeneraller Muzaffer Sever, Yaşar Müjdeci, emekli amiral Cengiz Alpözü, Tevfik Diker, Teoman Evren, Nazmi Şarvan, Prof. Dr. Halil Cin, Uğur Aksöz, Kemal Kılıçdaroğlu, Doç Dr. Nazife Baykal, Barlas Doğu, Prof. Dr. Rıdvan Ege, Dr. Lütfü Doğan, Celalettin Dursun, Tani Aşık.