Para Politikası Toplantı Özeti’ni açıklayan Merkez Bankası Irak ve yavaşlayan Avrupa’nın yaratacağı sorunlara da işaret etti
Geçen hafta politika faizini sabit bırakarak faiz koridorunun üst bandında 75 baz puan indiren Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu toplantısının özetini açıkladı. Kurul tutanaklarında ekonomiye ilişkin önemli uyarılar yer alırken tek iyi haber döviz kurundaki artışın enflasyona olan etkisinin kademeli olarak azalmaya başlaması ile geldi.
Merkez Bankası dün PPK toplantı özetini açıkladı. dunya.com'un haberine göre; özette, geçtiğimiz yılın ortalarından itibaren gerçekleşen birikimli döviz kuru gelişmelerinin yıllık enfl asyon üzerindeki olumsuz yansımalarının kademeli olarak azaldığı belirtildi. Nisan ayında 3 puanı aşan söz konusu etkilerin Temmuz ayı itibarıyla 2.5 puan civarında olduğu tahmin edildi. Kurul, 2015 yılında enfl asyonda bu kanaldan önemli bir düşüş alanı olduğuna dikkat çekerken ‘döviz kuru hareketlerinin ikincil etkilerinin yakından izlenmesi gerektiği’ni de bir kez daha vurguladı.
Merkez Bankası iç talebin ılımlı seyrettiğini ve dış talebin de ivme kaybettiğini dolayısıyla enfl asyon üzerinde bir talep baskısının olmayacağını değerlendirerek “Zayıfl ayan dış talebe bağlı olarak cari dengedeki düzelmenin bir miktar hız keseceği öngörülmektedir” dedi. Rapor özetinde, ikinci çeyrekte dayanıksız tüketim malları talebi ılımlı bir artış kaydettiği, dayanıklı mallar talebindeki gerilemenin ise durmuş olabileceği tespitine de yer verildi.
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Enflasyon, ihracat ve büyüme tarafında pek çok uyarının yer aldığı raporda önce enfl asyondaki son durum değerlendirildi. Genel değerlendirmede “Temmuz ayında gıda enflasyonu nispeten yatay seyretse de, taze meyve ve sebze dışı gıda fiyatlarının yıllık artış oranı yüzde 15,2’ye yükselmiştir. Bu görünümde kuraklığa bağlı arz yönlü unsurlar belirleyici olmuştur denildi.
Yılın ikinci çeyreğinde açıklanan verilerin ekonominin ılımlı seyrini sürdürdüğüne işaret etttiği ifade edilen özetlerde, “Üretim tarafından değerlendirildiğinde, sanayi üretim endeksinin mayıs ayında bir önceki aydaki artışını geri aldığı ve haziran ayında sınırlı bir artış sergilediği gözlenmiştir. Böylece, üretim ikinci çeyrekte yatay bir seyir izlemiştir” değerlendirilmesinde bulunuldu.
Grafiği büyütmek için grafiğin üzerini tıklayın...
Irak ve Avrupa etkilemeye devam edecek
Özetlerde, son dönem verilerin ihracatın büyümeye olumlu katkısının önümüzdeki dönemde azalabileceğine işaret ettiği de belirtildi. Açıklamada “Altın hariç ihracat miktar endeksi uzunca bir süre sonra ilk kez haziran ayında aylık bazda gerileme gösterdi” denilerek şu ifadelere yer verildi: “Bu durum en büyük ikinci ihracat pazarımız olan Irak’taki jeopolitik gelişmelerden ve Euro Bölgesi’nde iktisadi faaliyetin yavaşlamasından kaynaklanmaktadır. Bu faktörlerin bir süre daha dış talebi sınırlamaya devam etmesi riski bulunmaktadır. Nitekim öncü göstergeler üçüncü çeyrekte ihracatta bir miktar yavaşlama gözleneceği yönünde sinyaller vermektedir.”
Yapısal düzenlemeler elimizi rahatlatır
PPK özetlerinde orta vadede mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesi makroekonomik istikrarı destekleyeceğine de değinilirek “Bu yönde atılacak adımlar aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. OVP’nin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır” denildi.
Enflasyonla topyekun savaş zamanı
Enflasyonla topyekun savaş zamanı Merkez Bankası, beklentilerinde olumsuz etkilendiği mevcut durumda bütün kurumların enfl asyonla mücadeleye katkı sağlaması gerektiği üzerinde de durdu. Banka, gıda fiyatlarının yurt dışından ayrıştığını, yüksek seyrin enfl asyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirdiğini kaydederek, kuraklığın ve jeopolitik risklerin görünüm üzerinde negatif etkilerinin de değerlendirildiğini vurguladı. Banka, Gelinen noktada bütün ilgili kurumların enfl asyonla mücadeleye destek vermesinin makroekonomik istikrar açısından büyük önem taşıdığı hatırlatılmıştır. Bu kapsamda, aktif bir dış ticaret politikasının gıda fiyatlarındaki riskleri sınırlama konusunda faydalı olabileceğine değinilmiştir” açıklamasını yaptı.
