Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Birleşik Arap Emirlikleri`nin devlet şirketi TAQA firmasının Afşin-Elbistan`da yapacağı 12 milyar dolarlık yatırımı ertelemesine ilişkin, Görüşmeler belirli bir seviye gelmişti. Bu kararın siyasi gerekçelere dayanmamış olmasını temenni ederim dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Ericsson Türkiye Yönetim Kurulu`nu kabulünün açıklamalarda bulundu.
TAQA`nın Afşin-Elbistan`da yapacağı yatırımı ertelemesi ile ilgili olarak Bakan Yıldız, Her proje karşısında B ve C planımız vardır. Afşin-Elbistan`daki kömür havzaları Türkiye`nin kömür rezervinin yaklaşık yüzde 40-45`i. Bizim için son derece önemli. Yerli kaynaklarıyla elektrik üretimi hedeflerimizin de başında geliyor. Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptığımız hükümetler arası anlaşma IGA ve onun ev sahipliği anlaşmalarını da hazırlıyorken, böyle bir kararı tek taraflı olarak alıyor olmaları tartışılır. Bu tarafları olan bir anlaşmadır. Kendi hükümetlerinden bu anlaşmayı geçirmişler, finansman yapılarını da düzenlemişlerdir. Biz bu kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz. Birleşik Arap Emirliklerindeki kardeşlerimiz ister böyle bir karar alsınlar, ister devam edecek olsunlar, biz şu anda diğer ülkelerle görüşmelerimize başladık dedi.
DÖVİZ KURLARINDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
TAQA FİRMASININ TERCİHLERİNİN SİYASİ GEREKÇELERE DAYANMAMASINI TEMENNİ EDERİM
Bakan Yıldız, Birleşik Arap Emirlikleri TAQA firması, görüşmeleri belli oranda olgunlaştırdığımız ve bir seviyeye getirdiğimiz, 13-14 aydan beri bir seviyeye getirdiğimiz noktadaydı. TAQA firmasının tercihlerinin siyasi gerekçelere dayanmamasını temenni ederim. Böyle bir şeyi ne kardeşlik hukukuna ne de ilişkilerimize sığdırabilirim. Bunun böyle olmadığına inanmak isterim. Ama özellikle Mısır ve Suriye`deki gelişmelerin, enerji yatırımlarıyla alakalı konularda kendileri açısından bir tercih noktasına geldiğini gösteriyor. Kendilerinin açıklamalarını bekliyoruz diye konuştu.
IGA`NIN FESHİ SÖZ KONUSU DEĞİL ANCAK İŞLEMİYOR OLMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR
Türkiye`de karamsar bir hava yaratmaya çalışanlara bizim siyasi kararlılığımız en büyük cevap olacaktır diyen Bakan Yıldız, şunları söyledi: Bu karmaşadan bazı arkadaşlarımızın `ilki geldi, devamını bekliyoruz` tarzı haberlerini de son derece yakışıksız buluyorum. Hepimiz ülkemiz için koşturmamız lazım. IGA`nın feshi söz konusu değil ancak işlemiyor olması söz konusu olabilir. Bizim tarafımızdan herhangi bir olumsuz mod yok. Türkiye`ye gelen yatırımcı burada zorla gelmiyor, kendi tercihleriyle geliyor. Birçok ülke Türkiye`de yatırımlarıyla alakalı çalışmalara devam ediyor. Çin`den tutun birçok ülkeye varıncaya kadar. Tamamen yerli kaynaklardan üreteceğimiz bir elektrikten vazgeçmemiz söz konusu değildir. TAQA olmazsa başka bir firma olur, bir yolumuza devam ediyoruz.
EYLÜL AYI İÇERİSİNDE DOĞALGAZA BİR ZAM YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ
Türkiye`nin AB üyesi ülkeler arasında doğal gazı en ucuz alan değil ama en ucuz satan ülke olduğunu belirten Bakan Yıldız, AK Parti hükümetlerimizin bu konuda hassasiyeti her zaman gözlemlenmektedir. Döviz fiyatlarındaki artış, özellikle açık pozisyondan kalan enerji sektörünü olumsuz yönde etkilemektedir. Eylül ayı içerisinde vatandaşımızın, sanayicimizin kullanacağı doğalgaza bir zam yapmayı düşünmüyoruz. Bütün bu girdileri HES, rüzgar, güneş ve su bütün kaynaklarımızla beraber absorbe etmeyi planlıyoruz. Bizim maliyetlerimiz zorlanıyor ama buna rağmen ekibimizle yaptığımız çalışmalarla herhangi bir fiyat artışı yapmamak için direniyoruz diye konuştu.
SURİYE`YE MÜDAHALE KONUSUNDA TEZKERE ÇIKARILMASI
Bakan Yıldız, Orada bir insanlık dramı yaşanıyor. Kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı tartışılıyor. Bu kadar açık, bu kadar ayan beyan olan bir konu tartışılıyor. Kimyasal silah kullanıldığı son derece kesin. Ama kimyasal silah kullanılmadan önce orada 100 bin insan öldü. Bunlar sayılmayacak mı? Bunlar ölen insanlar arasında katliamın zulmün tarafı olarak sayılmayacak mı? Kimyasal silah kullanımıyla beraber mi burada insanlık uyanmaya başladı? Vicdanı tetikleyen yalnızca kimyasal silah mıdır? Savunması olmayan ve binlerce çocuğu, kadını ve genci hedef alan bir katliam söz konusu. O açıdan insanlığın uyanışı için kimyasal gerekçenin değil, fiziksel gerekçelerin de çoktan oluştuğunu görmemiz lazım. Bununla alakalı hiçbir ülkenin de kayıtsız kalması söz konusu olmaz dedi.