Merkez yeni bir yola mı girdi?

1dk okuma

Haberin Devamı

Merkez Bankası dünkü PPK toplantısında aldığı kararla piyasayı şaşırtarak, ``Merkez Bankası yeni bir yola mı girdi?`` sorusunu beraberinde getirdi.

CEREN DİLEKÇİ / THE LİRA

TCMB`nin piyasada kredi artışını sınırlamak amacıyla zorunlu karşılık artırımı beklentisine karşılık zorunlu karşılık oranlarını değiştirmeyerek Rezerv Opsiyon Katsayılarını kullanması ve faiz koridorunun üst bandını 100 baz puan düşürmesi sürpriz olarak nitelendirildi.

Günlük olarak düzenlenen haftalık repo ihale miktarı ise değişmeyerek 6.5 milyar TL’de sabit bırakan TCMB, aylık repo ihalelerindeki azami miktar olan 2.5 milyar TL’yi, bir sonraki toplantıya dek 1 milyar TL’ye çekti. TCMB’nin fonlama ile ilgili aldığı kararlar piyasada önümüzdeki dönemde belirsizliğin tekrar artabileceğini işaret ederken, likidite uygulamasını ön plana çıkaran TCMB`nin aldığı bir dizi karar, ortodoks olmayan politika karışımının yeni bir şekil aldığı şeklinde yorumlandı.

``SÖYLEMDE DEĞİŞİKLİK VAR``

ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Merkez Bankası`nın kendi politika bileşenleri içinde farklı bir kombinasyon kullandığını, sermaye akımları karşısında daha temkinli durduğunu belirtti.

Bankanın dışarı kaynaklı gelişmelere reaksiyon gösterdiğini bildiren Dağdeviren, söyleminde değişiklik olduğunu  bankanın büyüme konusunda  tedirgin olmadığını dile getirdi.

Duruş olarak finansal istikrar vurgusunun devam ettiğini bildiren Dağdeviren, oynaklık  nedeniyle enstrümanların değiştiğini ifade etti.

``MERKEZ YENİ BİR STRATEJİYE GEÇTİ``

Ekspress Yatırım Başekonomisti Nilüfer Sezgin, Merkez Bankası kararı sonrası belirsizliğin arttığını kaydederek bundan sonraki süreçte Merkez  Bankası`ndan ne beklenilmesi gerektiği konusunda net açıklamalar verilmediğini belirtti.

Merkez Bankası`nın yeni bir stratejiye geçtiğinin aşikar olduğunu bildiren Sezgin, bankanın tercih edeceği metodların farklı olacağını söyledi.

Bankanın likidite sıkılaştırması metoduyla kredi büyümesine cevap verdiğinin altını çizen Sezgin, likidite uygulamasının ön plana çıktığını dile getirdi.

``BDDK DEVREYE GİREBİLİR``

Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi, Merkez Bankası`nın beklentilerin tersine bir karar alarak sürpriz yaptığını fakat faiz koridorunu daraltarak öngörülebilirliği arttırdığını belirtti.

TCMB`nin zorunlu karşılıkları arttırmasıyla kredi büyümesini kontrol etmesinin kolay olmadığının belli olduğunu dile getiren Gelberi, 1-2 ay içinde BDDK`nın devreye girmesinin muhtemel olduğunu söyledi.

``BEKLENTİLER ANLAMINDA KAFA KARIŞTIRICI``

EFG Başekonomist Haluk Bürümcekçi yapılan toplantıda TCMB`nin faizlerle ilgili sonraki adıma ilişkin bir sinyal verilmediğini ancak daha önce kullanılan “Finansal istikrarı dengelemek amacıyla bir  yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağı” cümlesinin yeni metinde yer almadığını bildirdi.

Bu durumun, veriye bağlı para politikası korunacağını düşündürse de, sonraki adımlar konusunda belirsizliği artıran bir gelişme olduğunu kaydeden Bürümcekçi, ``Buna karşılık,  “küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağı” cümlesi aynen  korundu. Bu ise en azından kısa vadede koridorun daha fazla daralmayacağı anlamına gelmekte`` değerlendirmesinde bulundu.

Kurulun ekonomiye ilişkin değerlendirmelerinde önceki aya göre ufak değişiklikler gözlendiğine dikkat çeken Bürümcekçi, yurtiçi talep için “ılımlı seyir” yerine “sağlıklı toparlanma”  şeklinde daha güçlü bir ifade kullanılırken, cari açıkta ılımlı artış beklentisinin yansıtıldığını söyledi.

Buna karşılık, küresel talepteki yavaşlama ve emtia fiyatlarının görünümünün enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskleri azaltmakta olduğu, yine de iç talep ve kredilerdeki artışların fiyatlama davranışları üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği kaydedildi.

TCMB’nin beklendiği ölçüde şahin bir mesaj vermediğinin söylenebileceğini kaydeden Bürümcekçi, ``Koridorun üst bandının indirilme koşullarının uygun olduğundan biz  de bahsetsek de, küresel belirsizlikler nedeniyle koridor genişliğinin korunmasını beklediğimizden bu yöndeki karar sürpriz olmuştur. Zorunlu  karşılıklarda yeni adım atılmaması ise, Bankanın kredilerdeki mevcut büyüme eğilimi ve önümüzdeki dönem eğilimlerine ilişkin beklentileri anlamında kafa karıştırıcı olmuştur`` değerlendirmesinde bulundu.

``FARKLI POLİTİKA TERCİHİ GÖSTERDİ``

ABank Başekonomisti Serdar Şenol, TCMB`nin beklentilerde yer alan hamleleri pas geçerek yine farklı bir politika tercihi gösterdiğini belirtti.

TCMB tarafından ciddi bir enflasyon kaygısı bulunmazken, henüz politika faizi veya sıkılaştırıcı faiz politikası tercihi görmediklerini kaydeden Şenol, bununla  birlikte, sermaye hareketlerine dair endişesi olan bir Merkez Bankası’nın likidite politikasının öne çıkmasının kaçınılmaz olacağını söyledi.

Daha önceki dönemlerde de TCMB`nin kur tarafındaki dalgalanmalara likidite üzerinden TL likiditeyi kısarak cevap verdiğini bildiren Şenol, bu nedenle  zaten son dönemde bir ölçüde sıkışan TL likiditesinin gelecek dönemde de aynı eğilimde kalmasını beklediklerini söyledi.

TCMB`nin bu dönemde özellikle aylık yerine haftalık ihalelere odaklanmayı sürdüreceğini dile getiren Şenol, repo piyasasında yükselen faiz oranlarının kısa vadede yine  yüksek düzeylerde kalmasının beklenebileceğini belirtti.

Repo faizlerinde son dönemde yüzde 6-7 bandına yükseliş görülürken, bu düzeylerin TCMB tarafında tercih  edilmeye devam edeceği görüşünü paylaşan Şenol, TCMB`nin kredi artışlarına bundan sonra likidite politikası üzerinden cevap vereceğini söyledi.

``KREDİ İLE MEVDUAT FAİZİ ARASINDAKİ FARKIN GERİLEMESİNİ İSTİYOR``

Odeabank`ın Ekonomik Araştırmalar Raporu`nda, koridordaki indirim ile, TCMB’nin kredi ile mevduat faizi arasındaki farkın gerilemesini istediğinin anlaşıldığı, bununla birlikte spreadin aynı ölçüde düşmesinin beklenmediği bildirildi.

Değerlendirmede, Merkez Bankası’nın faiz koridorunda bugünkü indiriminin kredilerdeki trend konusunda Merkez Bankası’nın piyasa kadar endişe etmediğine işaret ettiği, bugünkü karar ile, TCMB`nin enflasyon konusunda da piyasadan daha iyimser göründüğüne yer verildi.

``SÜRPRİZ OLMAYAN BİR ŞEKİLDE TCMB PİYASALARI ŞAŞIRTTI``

JP Morgan, TCMB`nin zorunlu karşılıklarda artışa gitmeyerek faiz koridorunun üst bandında indirime gittiği kararını sürpriz olarak nitelendirdi. Kurum, bankanın kredi büyümesini engellmeye çalıştığı bir dönemde zorunlu karşılık artışları yerine likidite yönetimini tercih ettiğini bildirdi.

Sürpriz olmayan bir şekilde TCMB`nin yeniden piyasaları şaşırttığına dikkat çeken JP Morgan, tüm piyasa oyuncularının zorunlu karşılıklarda artış beklentisine karşılık bankanın zorunlu karşılıklarda artışa gitmediğine yer verdi.

Bankanın daha çok ya da daha az şahin olmadığını kaydeden kurum, TCMB`nin aldığı bir dizi kararın ortodoks olmayan politika karışımının yeni bir şekil aldığı görüşünü paylaştı.

Kredi verilerindeki trendin zorunlu karşılık artışlarının etkili olmadığını gösterdiğini kaydeden kurum, TCMB`nin zorunlu karşılık artışlarının etkili olmadığını gördüğünü ve bu nedenle kredi büyümesiyle mücadelede likidite yönetimini tercih ettiğini ifade etti.

Değerlendirmede, TCMB`nin kredi büyümesini sınırlamada likidite yönetimini kullanmakta kararlı olması durumunda, 1 haftalık repo ihaleleri ile sağlanacak fonlama tutarını düşürerek bankaları faiz koridorunun üst bandı olan gecelik borç verme faiz oranını baz almaya zorlayacağını ve repo faiz oranlarının yüzde 5,50-7 seviyesinde seyretmesinin beklendiği kaydedildi.

BDDK`dan gelebilecek adımın kredi büyümesini sınırlamada daha etkili olabileceğini bildiren kurum, TCMB`nin zayıf sermaye akışı nedeniyle kredi büyümesinde yavaşlama görmeyi beklediği hatırlatıldı.

Değerlendirmede, yalnızca gelecek haftalarda kredi büyümesinde otomatik bir yavaşlama olmaması durumunda TCMB`nin günlük likiditeyi sıkılaştırabileceği kaydedildi.

GECELİK REPO ORANININ YÜZDE 7,5`A ULAŞMASI OLASI

Garanti Yatırım`ın değerlendirmesinde, TCMB’nin fonlama ile ilgili aldığı kararlar piyasada önümüzdeki dönemde belirsizliğin tekrar artabileceğine işaret ettiği belirtildi. TCMB aylık repo ihalelerindeki azami miktar olan 2.5 milyar TL’yi, bir sonraki toplantıya dek 1 milyar TL’ye çekti. Günlük olarak düzenlenen haftalık repo ihale miktarı ise değişmeyerek 6.5 milyar TL’de sabit bırakıldı.

Aylık rakamın düşürülmüş olmasının ilk aşamada TCMB’nin piyasaya sağladığı fonlamada azaltmaya gideceği izlenimi doğurduğu kaydedildi.

Değerlendirmede, ``Şu anda TCMB piyasaya haftalıkta 10.7 mlr TL, toplamda ise 15.7 mlr TL civarında fonlama sağlıyor. TCMB’nin haftalıkta %5.5 faiz ile bugün açıkladığı üzere azami tutardan fonlama yapması demek, halen verdiği likiditeyi aşması anlamına gelir. Bu yüzden henüz TCMB’nin net olarak sıkılaştırma yaptığını söyleyemiyoruz. Bunun için önümüzdeki günlerdeki likidite şartlarını daha da yakından takip etmek gerekiyor`` görüşüne yer verildi.

Önümüzdeki dönemde gecelik repo oranının, TCMB’nin üst bandı olan yüzde 7.5 seviyesine yaklaşmasının söz konusu senaryoda olası olduğu kaydedildi.

Haberle ilgili daha fazlası: