Fransız Bernard Arnault`un sahibi olduğu Louis Vutton, Dior, Givenchy ve Kenzo gibi dünyaca ünlü markalar yıllık 68 milyar
dolar satış rakamına ulaşıyor. Arnault, bugünlere, yaratıcı ekibine sonsuz özgürlük tanıyarak geldiğini söylüyor.
Yılda 68 milyar dolarlık satış rakamı, 4.9 milyar dolarlık operasyon kârı, birbirinden ünlü 50`yi aşkın marka... Bernard Arnault, ailesinin küçük inşaat şirketinin başına geçtikten sonra 20 yıl içinde dünyanın en büyük lüks tüketim malları üreticisi haline gelmeyi başardı. Arnault`nun sahibi olduğu Moet-Hasseney Lois Vutton S.A. (LVMH) parfümden kozmetiğe, mücevherden saate, modadan deri giyime, şaraptan liköre ve konyağa yüzlerce çeşit malı dünyanın beğenisine sunan tam bir lüks imparatorluğu. Gucci ve Prada gibi moda devleri çok markalı gruplar haline gelmelerine rağmen LVMH`nin ölçeğine ve kapsamına erişemiyor. LVMH`nin geçen yıl elde ettiği 8.5 milyar dolarlık kâr, diğer lüks tüketim malları üreticileri Richemot`dan üç, Gucci`den altı kat daha fazlaydı. LVMH`nin ulaştığı bu başarıda en büyük pay şüphesiz henüz 51 yaşındaki Bernard Arnault`da.
Arnault yüzde 46`sına sahip olduğu LVMH`yi dev bir şirket haline getirmek için sürekli atılım peşinde. Grup sadece geçen yıl 1.5 milyar dolar harcayarak aralarında Thomas Pink, Cheatau d`Yaquem ve Chaumet`nin de yer aldığı 15 markayı bünyesine kattı. Sadece Louis Vuitton mağazalarının sayısı 10 yılda 125`ten 276`ya çıktı.
YARATICILARA SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK;
LVMH`nin bu yüksek büyüme performansı ister istemez bazı soruları akla getiriyor. Öncelikle birbirinden önemli lüks markayı aynı çatı altında toplamanın maliyetinin, kaliteden ödün vermeden mümkün olup olamayacağı akla geliyor. Zira bir Louis Vuitton çantasına 1000 dolar, bir şişe Dom P°rignon şarabına 150 dolar veren müşterilerin ürünlerin kalitesi hakkında şüpheye tahammülü yok. Bir başka soru ise firmanın genişledikçe bürokrasiye boğulma olasılığı. Aşırı büyümenin çıkarabileceği sorunları göz önüne alan Bernard Arnault LVMH`ye esnek bir organizasyon yapısı getirmeyi tercih etmiş. Arnault markaların `class` imajının etkilenmemesi ve yaratıcılıklarının sürmesi için her birini özerk kurumlar haline getirmiş. LVMH`de Gucci`de olduğu gibi `baş tasarımcı` gibi bir makam yok. Firmaların muhasebesi ortak tutuluyor ama yaratıcı ekipler alabildiğine özgür. Arnault grubunun yönetim tarzını şöyle açıklıyor, Yönetsel yeteneklerle yaratıcı yetenekleri bir arada tutmanın bir yolunu bulmalıydık. Yaratıcılık evreni mantığa aykırı ve beklenmedik şeylerle doludur. İş alemi ise tam tersi. Bu yüzden yaratıcıları sınırsız özgürlük tanıyarak işimizi yürütmeyi tercih ettik. (YENİ BİNYIL)