Sabancı, tekstilde evlilik peşinde

1dk okuma

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı`nın bir süre önce holdingin çekilmeyi düşündüğü sektörler arasında saydığı tekstile holding ciddi yatırımlar yapıyor. Holding Tekstil Grubu Başkanı Yakup Güngör, bu yıl sadece Bossa ve Yünsa`nın 15 milyon dolarlık yatırım yapacağını söyledi. Göngör, bu iki şirketi evlendirmek için yabancı ve yerli iki firmayla görüşme halinde olduklarını da açıkladı. Holdingin Tekstil Grubu Başkanı ve Yünsa Genel Müdürü Güngör, Sabancı Holding`in tekstil sektöründen çekilmek gibi bir yönetim kurulu kararı olmadığını söyledi. Güngör, Dünyanın tüm ciddi topluluklarında olduğu gibi Sabancı Topluluğu`nda da değişik periyotlarda bazı stratejik kontrollerin yapılması lazım. Bu, insanların kendisine sağlık kontrolü yaptırması gibi birşey. 29 yıldır bu gruptayım, bu stratejik kontroller bugüne kadar en az 5-6 kez yapıldı. Bunun yapılması lazım.


En son McKinsey Grubu`na böyle bir çalışma yaptırıldı. İlere Sabancı Holding`in iş porföyünün ne olacağı belirlenmek isteniyor. Tesktil grubunun 2001 yılı için bütçelenmiş 15 milyon dolarlık yatırımı var. Biz bu yatırım planını realize eder üstüne de çıkarız. Sektörde sağlam zeminlere oturmak için bu tarz yatırım planını bundan sonra bir iki yıl daha sürdürmemiz lazım. Dolayısıyla hem bir sektöre belki üç yıl içinde 40-50 milyon dolar yatırım yapacaksınız, hemde bugünden yarına bu sektörden çıkabilirsiniz bu mantıklı değil dedi.


Bossa`da yeniden yapılanma:

2001 yılıyla birlikte Bossa`da yeniden yapılanma çalışmasına başladıklarını ifade eden Güngör, şöyle konuştu:

Bu karar, günün koşullarının bizden istediği bir karardı. Bossa`nın içinde 4 tane farklı faaliyet alanı, 4 tane farklı kâr merkezi ortaya çıkarmanın düğmesine bastık. Bir spor giyim operasyonu ortaya çıkartıyoruz. Bossa denim fabrikasını, Bossa spor giyim fabrikası haline getiriyoruz, bunun proje çalışmalarını tamamladık ve uygulamaya koyduk. Bossa 1 ve Bossa 2 çatısı altında klasik dış giyimden oluşan ikinci bir ünite yaratıyoruz. Bossa 5 bünyesinde ise sadece gömleklik kumaş üreten birim oluşturuyoruz. Değişik üniteler içerisinde olan ev tekstili üretimini de aynı çatı altında toplamak istiyoruz. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Oluşturduğumuz kar merkezlerinin başına bürokrat, teknokrat nitelikle kişiler yerine iş adamı nitelikli kişiler koymak istiyoruz. Bu kişilerin o ünetinin patronu gibi çalışmasını istiyoruz. Yaklaşık 8 aydır bu modelin denemelerini yapıyoruz ve oldukça iyi sonuçlar aldık.


Yurtiçinde ve yurtdışında bazı işleri birlikte yapmak üzere çok ciddi firmalarla çok ciddi temaslarımız var. Şirket evliliğinde bizde zayıf olanın karışdakinde güçlü olması, karşıdakinde zayıf olanın bizde güçlü olması lazım ki ekstra bir potansiyel çıksın. Farklı ürün grupları için farklı görüşmeler yapıyoruz. Biz birleşmek olsun diye, şirket birleşmesi yapmayız. Ciddi boyutta görüşmeler var. Avrupalı bir kuruluşla yaptığımız görüşmeler bu yıl içinde olumlu ya da olumsuz bir sonuca gelir. Türkiye`de de çok ciddi bir şirketle yaptığımız görüşmeler var, o da bu yıl içinde karar noktasına gelir. Bu görüşmelerin ikise de birleşme. Görüşmeler ne bizim satmamız ne de karşı şirketi alma yönünde değil. Bu görüşmeler hem Bossa hem de Yünsa için yapılıyor. Görüşmelerimizde değer belirleme noktasında olduğumuz şirketler var.


Tekstil sektörünün içinde bulunduğu durumdan Sabancı Holding`in de etkilendiğini kaydeden Güngör, şöyle devam etti:

Holdingin tekstil grubunda iki tane büyük şirket var. Bossa ve Yünsa. Bizim iki şirketimiz de 1999 ve 2000 yılı para kazanarak kapattı. Bu sonuçlara bakarak bizim normalde mutlu olmamız lazım. Ancak biz bu sonuçlardan mutlu değiliz. Çünkü hakettiğimiz hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bossa için 100 trilyon ciro hedeflemiştik 90 trilyon olarak gerçekleşti. Yünsa için ise 38 trilyon hedeflemiştik 33 trilyon olarak gerçekleşti. Konjektöre göre, rakiplerimize göre ve yurtdışındaki ciddi rakiplerimizin bir kısmına göre de iyi sonuç aldık. Ancak biz bundan daha iyi sonuç almak için tedbirlerimizi aldık. Stratejilerimizi, ürün geliştirmemizi böyle yaptık. Bugün Adana`da İtalyan desinatörler çalışıyor. İtalya`nın göbeğine gidip desen merkezleri kurduk, dünyanın çeşitli ülkelerinde satış örgütleri oluşturduk. Biz baraşılı olmak için altyapı oluşturduk, ama buna rağmen kontrolümüz dışındaki faktörler bizi hedeflerimizden uzaklaştırdı. Bunun mutsuzluğunu yaşıyoruz. Ancak biz hedeflerimizden vazgeçemeyiz.


Yakup Güngör: Tekstil sektörü felaket içinde:

Türk tekstil sektörünün 1999 yılı ikinci yarısından bu yana felaket içinde olduğunu dile getiren Sabancı Holding Tekstil Grubu Başkanı Yakup Güngör, sektörün kayıtdışı ithalat ve yanlış deklare edilerek yapılan ithalat sıkıntısı içinde olduğunu vurguladı. Güngör, Bu ülkeye kayıtlı olarak her yıl 500 milyon metre mal giriyor, 300 bin ton da iplik giriyor. Bu kayıtlı ihtalın girdiği kadar kullanılmayan kapasite oluşuyor. 1999 ve 2000 yılını yüzde 50`nin üstünde bir kapasite kullanımı ile Türk tektilinin geçirdiğine inanmıyorum. 1999`un ikinci yarısından itibaren Türk tekstil sektörünün yarısı durdu. Tekstilde çalışan 2 milyon insanın 1 milyonu işsiz kaldı. İthalatın yayında ikinci bir tedhit ise iç piyasadaki kayıtsız ekonomi. Tekstilde ciddi bir şirket bir işçinin şirkete yıllık maliyeti 9 bin dolara geldi. İşçisi sigortasız, sendikasız olan firmalar için bu 3 bin dolara düşünüyor. Aynı piyasada bu firmalarla rekabet etmek zorundasınız. Tekstil işverenleri sendikasına üye yaklaşık 130 firma var. Bunların yüzde 80`inde faaliyet zararı var. Bu insanların yüzde 80`i de işini kötü yapamaz. O zaman iki tehdit olayı bu noktaya getiriyor diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası: