Şantaja büyük tepki

1dk okuma

Uzan Ailesi`nin ellerindeki medya kuruluşlarını bir silah gibi kullanmaya devam etmesine yönelik tepkiler büyüyor. Binlerce İş Bankası çalışanı, Uzan`lara ait medya kuruluşlarının karalama kampanyasına karşı fakslı protesto başlattı.

Şantaj silahını giderek daha acımasız ve sınır tanımazca kullanmaya başlayan Uzan Ailesi`ne tepki de çığ gibi büyüyor. İş Bankası çalışanları, Uzanlar`a ait medya kuruluşlarının bankalarına yönelik karalama kampanyasına tepki gösterdi. Binlerce İş Bankası çalışanı, basın yayın organlarını faks yağmuruna tutarak, Uzan Ailesi`ni kınadı.

İş Bankası`nın Türkiye genelindeki şubelerinde çalışan personel, fakslarında Uzan Grubu`na ait medya kuruluşlarının sistematik ve haksız bir biçimde gerçekleştirdiği karalama kampanyasını kınayarak, şöyle dediler:

‘‘77 yıldır Türkiye`ye ait, halka mal olmuş bir Cumhuriyet kuruluşunun binlerce çalışanı ve aynı zamanda en büyük hissedarı olan bizler, hukuka en saygılı, ülkemize ve yarınımıza en fazla yatırım yapan kuruluşlardan birine takınılan bu kasıtlı tavırla ilgili duygularımızı tüm kamuoyuyla paylaşmayı ve Uzan Grubu medya kuruluşlarına bu tepkimizi göstermeyi görev sayıyoruz.’’

ŞANTAJ MAKİNASI

Türk halkı, Uzan Ailesi`ne ait Star Gazetesi`nin, İş Bankası aleyhinde başlattığı karalama kampanyasını izlerken, Uzanlar`ın daha önce de ellerindeki medya kuruluşlarını bir şantaj silahı olarak nasıl kullandığını hatırlıyor. İnşaattan, enerjiye, medyadan otomobil ithalatçılığına kadar girdikleri her sektörde çirkin bir rekabet içinde olan Uzanlar, şantaj silahını rakiplerine ve devlete karşı kullanmaktan hiç çekinmedi.

Çukuova Elektrik`in özelleştirilmesi sırasında, aynı şirket için teklif veren Sabancı Grubu da Uzan şantajından nasibini aldı. Uzanlar, rakiplerini devre dışı bırakabilmek için her türlü şantaj silahını devreye soktular. Ve Uzanları`ı son derece iyi tanıyan Sabancı Grubu, bu ailenin atacağı çamurlara hedef olmamak için ihaleye girmekten vazgeçti.

2000 yılının temmuz ayında, Uzanlar`a ait Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik şirketindeki usulsüz işlemleri araştırmaya başlayan dönemin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Prof. Dr. Muhsin Mengütürk, bu ailenin gazetesi tarafından açık açık ölümle tehdit edilmişti. Mengütürk`ün, diğer gazeteler tarafından ‘cesur yürek’ olarak ilan edildiğini hatırlatan Star Gazetesi, ‘‘Gerçek cesur yürek halkı için savaştı ve yine halkının ihaneti nedeniyle 35 yaşında yaşama veda etti. Cesur yürek olmayı hayatı ile ödedi’’ cümlelerini kullanmıştı. Star, Mengütürk`ten önceki SPK Başkanı Ali İhsan Karacan hakkında da benzer bir karalama ve şantaj kampanyası düzenlemişti. Uzan Ailesi, Çukurova ve Kepez şirketlerinin üzerine giden Karacan`ı bir yıl boyunca bir kameraman ile izlemişti.

REKLAM ŞANTAJI

1999 yılının ekim ayında Star Gazetesi`nin manşetten verdiği haberin altından bir medya şantajı olayı çıktı. Fiyat indirimi nedeniyle zarar yükü altına giren Star Gazetesi, bu açığı kapatmak amacıyla reklam şirketlerine ilan baskısı başlatmıştı. Gazete, sürmanşetinden ‘‘Sütaş’’ ile ilgili ‘‘Skandal’’ başlığı ile şu haberi veriyordu. Buna göre Sütaş ürünlerine dışkı karışmıştı. Bu haber iş dünyasına bomba gibi düştü. Star Gazetesi`ne bir türlü istediği reklamı alamayan gazete yetkilileri iki hafta önce reklam piyasasının en büyük kuruluşlarından ikisinin üst yöneticilerini gazeteye çağırarak, kendilerine reklam verilmesi için baskı yaptılar. Baskı yapılan reklam kuruluşlarından biri, dünyanın en büyük reklam şirketlerinden biri olan Saatchi And Saatchi`nin Türkiye`deki şirketiydi. Saatchi`nin Türk ortaklarından Yiğit Şardan, şirketlere baskı yaparak zorla ilan alınamayacağını söyleyince, gazetenin okları Şardan`a çevrildi.

Star Gazetesi yetkilileri, Şardan`a açık bir ifade ile, ‘‘Öyleyse siz bittiniz. İpinizi çekeceğiz’’ dediler. Star Gazetesi yetkilileri bu görüşmeden sonra, Saatchi ile çalışan Türk ve yabancı şirketlerin yöneticilerini arayarak, ‘‘Ya Saatchi`den ayrılırsınız, ya da sizin de işinizi bitiririz’’ mesajını verdiler. Şardan da toplantıdan çıktıktan sonra kendisi ile çalışan şirketleri arayarak, yapılan tehditleri ve şantajı anlattı.

Mahkeme kararlarını hiç dinlemiyorlar

Uzanlar, mahkemelerin aldıkları karaları da hiçe sayıyor. Bu aile, İş Bankası`nın aldırdığı tedbir kararına rağmen, yayın organlarında İş Bankası`nı yıpratmaya yönelik yayınlarını sürdürüyor. Buna karşılık Türkiye İş Bankası, aleyhinde yayınları dolayısıyla Uzanlar`a ait yayın kuruluşları hakkında ikinci kez ihtiyati tedbir kararı aldırdı.

İstanbul 4`üncü Asliye Hukuk Mahkemesi`nin Star grubuna bağlı yayın organları için aldığı tedbir kararından sonra, Ankara 11`inci Asliye Hukuk Mahkemesi de Uzan Grubu`nun yayın organları İnterstar, Kanal 6 ve Süper FM`in Türkiye İş Bankası aleyhine yaptığı ve yapacağı yayınların ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verdi.

İş Bankası`ndan yapılan açıklamaya göre Mahkeme`nin, tedbir gerekçesinde, söz konusu yayın organlarında, ‘‘Banka`nın piyasadan dolar topladığı, İzdemir`in kendi zararı pahasına normal kurun çok altında Banka`ya dolar satmayı taahhüt ettiği, ağustosta doların ani yükselişinin başlıca nedenin İş Bankası olduğu’’ yolundaki haberlerin yasaya aykırı olduğu belirtildi. Kararın gerekçesinde, ‘‘Kanun hükümlerine aykırı olarak yayında bulunulduğu kanaatine varılarak yayınların ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmiştir’’ denildi.

Ankara 11`inci Asliye Hukuk Mahkemesi`nin gerekçesinin, daha önce İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi`nin Star Gazetesi, Metro FM ve Joy FM hakkında veridği kararın gerekçesiyle örtüştüğüne işaret edildi. Gerekçede, bir bankanın itibarını kırabilecek ya da şöhretine zarar verebilecek asılsız haber yayanların cezalandırılacağının Bankalar Yasası`nda hükme bağlandığı belirtildi.

Şantajla devletten bile para aldılar

1987 yılında Libya`da Tici Nalut bölgesinde Te-Fa adlı kuruluş tarafından inşaa edilen askeri konut ihalesi, şirketin zora girmesi nedeniyle yarım kaldı. Uzanlar`a ait Yapı ve Ticaret adlı inşaat şirketi, iki ülke arasındaki anlaşmaları çiğneyip projeyi üstlendi. Hemen proje için 11.6 milyon dolar teminat mektubu veren Emlakbank, Vakıfbank ve Töbank`a şantaj yapmaya başladılar. Uzanlar, ‘‘Biz bu projeyi tamamlamazsak, teminat mektuplarınız paraya çevrilecek. Siz bize 9.8 milyon dolar ödeyin, projeyi tamamlayalım’’ dediler. 17 Temmuz 1990`da dönemin bakanlarından Işın Çelebi`nin odasında üç kamu bankası ile Uzanlar arasında bir protokol imzalandı. 9.8 milyon dolar Uzanlar`ın İsviçre`de UBS bankasındaki A/G 691.332.60 N numaralı hesabına aktarıldı.

Uzanlar kime ne için şantaj yaptı?

Ali İhsan Karacan (SPK eski Başkanı): Çukurova Elektrik ve Kepez`de inceleme başlattığı için peşinde bir yıl Star kamerası dolaştı.

Muhsin Mengütürk (SPK eski Başkanı): Çukurova Elektrik ve Kepez`de soruşturma yaptığı sırada, ‘‘Cesur Yürek’’ diye tanımladı. Star Gazetesi, ‘‘Gerçek Cesur Yürek 35 yaşında öldü’’ diye yazdı.

Sütaş: Star Gazetesi önce reklamcı Yiğit Şardan`a şantaj yaptı, ardından Sütaş`ı ‘‘dışkı’’yla karalamaya çalıştı.

Saatchi And Saatchi (Yiğit Şardan): Sütaş`ın reklamlarını Star`a yönlendirmediği için gazeteden, ‘‘İpini çekeriz’’ tehdidi aldı.

Sabancı Grubu: Çukurova Elektrik hisselerine talip olmayı düşündü. Star ekranlarından şantajla karşılaşınca, bu işten vazgeçti.

Belgeli vergi kaçakçısı Uzanlar

Uzanlar`ın, ithal ettikleri Seat Ibiza marka otomobillerin gümrük vergisini devletten kaçırmak için çifte faturayla sahtekarlık yaptıkları da ortaya çıkmıştı. Uzanlar`a ait Süper Oto adlı şirketin, İspanya`daki Seat firmasına bir şekilde iki farklı fatura kestirdiği belirlendi. Otomobiller Türkiye`ye sokulurken, gümrüğe bu faturaların düşük fiyatlı olanları bildiriliyor, böylece büyük miktarda gümrük vergisi kaçırılmış oluyordu. O tarihlerde yapılan hesaplama, Uzan Ailesi`nin bu yöntemle kaçırdığı vergi miktarının 3.3 milyon mark düzeyinde olduğunu ortaya koyuyordu.

Milli futbol takımının parasını gasp ettiler

Hiçbir şeye ödeme yapmamayı alışkanlık haline getiren Uzan Ailesi`nin mağdurları arasında Türk Milli Futbol Takımı ible bulunuyor. 1994 Dünya Kupası grup eleme maçlarının yayınını yapan Uzanlar`a ait Star televizyonu, yasalara göre Futbol Federasyonu`na ödemeleri gereken parayı da ödememişlerdi. Bunun üzerine, Federasyon icra takibine başlayınca, Uzanlar klasik silahları olan şantaı devreye sokarak ellerindeki yayın kuruluşlarında dönemin Federasyon Başkanı Şenes Erzik için karalama kampanyası başlatmışlardı.

Haberle ilgili daha fazlası: