Türkiye tarımda uygulanan politikalar sonucu artık kendi kendine yeter bir ülke haline gelmekten uzaklaşarak, en önemli ithalatçı ülkelerden biri haline geldi. Türkiye, 1980`li yolların başlarına kadar tarımsal üretimi ile kendi gereksinimlerini karşılarken hatta çok önemli tarımsal dış satım rakamlarına ulaşırken daha sonra bu özelliğini yitirmeye başladı.
Türkiye o yıllarda dışarıdan aldığı belli birkaç üründe sınırlı dış alımının tam yedi katı tarımsal ürün dış satımında bulunuyordu. 1980`li yıllardan sonra durum çok hızlı bir şekilde tersine döndü. Zaman içinde Türkiye bitkisel yağ, pirinç, makarnalık buğday, et, süt ürünleri, zaman zaman da ekmeklik buğday açısından diğer ülkelere muhtaç hale geldi.
Tarım neden geriledi?
Bu sorunun cevabını Hacettepe Üniversitesi Gıda Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Gürol Ergin iki noktada topladı. Buna göre 1980`li yıllarda başlayan büyük mantalite değişimi yaşandı. Ülkenin kalkınmasının sanayi ile olacağı, tarımda ne yapılırsa yapılsın, ülkenin kalkınamayacağı, bu nedenle ülke kaynaklarının tarımdan kısılıp sanayiye aktarılması gerektiği görüşü fırtına gibi esmeye başladı. Bu görüş yalnızca finansal anlamda etkili olmakla kalmadı, tarımdan kısılan desteklerin neden olduğu üretim azalışlarınından kaynaklanan fiyat artışlarını frenlemek amacıyla tarımsal ürünlerde sınırsız ithalata gidildi. İkinci önemli nokta ise Tarım Bakanlığı`nın tarıma can veren önemli genel müdürlüklerinin tümü kaldırıldı. Toprak-Su Genel Müdürlüğü Yol-Su-Elektrik Genel müdürlüğü ile birleştirilerek ülke toprakları ve çiftçiler sahipsiz bırakıldı.
Özellikle hububat ve baklagilde üretim artışı bir yana, tam aksine üretimde düşüşler yaşanmakta, çok önemli açığımız olan yağlı tohum üretiminde en önemli kaynak olan ayçiçeği üretimi de hızlı hatırılması gerekirken yerinde saydı. Hayvansal üretim ise son yıllarda bitkisel üretimle karşılaştırılmayacak kadar geriye gitti. 1980 yılında 15,8 milyon olan büyükbaş hayvan sayısı 1997`de 11,1 milyona, 48,6 milyon olan küçükbaş hayvan sayısı 38,5 milyona düştü.
Tarım Bakanı Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp`in bakanlığa geldikten sonra yaptığı icraatlar özellikle, tarım ürünlerinin ithalatını zorlaştırması çiftçiler arasında büyük takdir topladı. Bakanlıktan gönderilen açıklamada üreticinin ekonomik olarak çok kötü duruma düştüğü, gün geçtikçe fakirleştiği, borçlarını ödeyemez hale geldiği, borçlarını ödemek için üretim araçlarını sattığı ve tarımsal üretimden kaçar hale geldiği itiraf edilerek tarımsal sorunlar için bir reform paketi hazırlandığı ifade edildi. Reform içinde yer alan yasal düzenleme başlıkları şöyle sıralandı:
*Tarım Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun.
* 441 Sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname`nin değiştirilerek kabulüne dair kanun tasarısı.
*Toprak-Sulama ve tarım reformu genel müdürlüğü kuruluş kanunu.
*Arazi kullanımı ve Toprak Koruma Kanunu.
*Tarımsal üretici birlikleri kanunu
*Tarım sigortalarının teşviki hakkında kanun.
Açıklamada ayrıca reform kapsamında parite uygulaması, tarımda yeniden yapılandırma ve destekleme kurulu, yeni destekleme modelleri, alternatif ürün projesi, doğrudan gelir desteği projesi, çiftçi kayıt sistemi projesi gibi çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.(ZAMAN)