Hürriyet gazetesinin haberine göre; gelişmiş bir sigorta sektörü ve BES’in, güçlü bir ekonomi için olmazsa olmaz olduğuna değinilen açıklamada, “Türkiye’nin, dünyada gelişmiş ekonomiler ligine çıkması için bankacılık sisteminin yanı sıra başta sigortacılık olmak üzere bankacılık dışı finans kesimini büyütmesi gerekiyor. Sigorta ve özel emeklilik sektörü ile ilgili üst politika belgelerinde belirlenen aksiyonların son dönemde hızla hayata geçirilmesinden memnuniyet duyuyoruz. Hükümetin sigorta sektörüne atfettiği önem ve sektörü sahiplenmesi bu yönde tüm şirketlerimizi cesaretlendirirken, sorumluluklarımızı daha da artırmaktadır” denildi.
TASARRUFLAR ARTIYOR
TSB’nin açıklamasında, sigorta sektörünün riskin devir alınmasından sermaye piyasalarına kaynak yaratılmasına kadar pek çok kritik fonksiyon üstlendiği belirtilerek, yeni yatırımlar yapılması, üretim bandının genişlemesi, ekonomik büyüme ve yaşam standartlarının yükseltilmesi için tasarruf artışının olmazsa olmaz olduğu ve sigorta sektörünün tasarrufların artışında önemli bir misyon taşıdığı vurgulandı. Sürdürülebilir büyümenin tasarrufların yatırımları karşılamasıyla gerçekleşeceğinin kaydedildiği açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“BES, bu konuda örnek model teşkil eden başarı hikâyesi. BES, Otomatik Katılım Sistemi ile birlikte biriken 160 milyar TL’ye yakın fonu ve ekonomiye sağladığı ek finansman kapasitesi ile hem vatandaşlarımızın hem de ülkemizin bugününü ve yarınını güvence altına alıyor. Sistem, şeffaflığın ve güvenliğin sağlanması ve etkin şekilde işleyişi amacıyla Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), SPK, Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM), Takasbank ve bağımsız denetim şirketlerinin denetim, gözetim ve kontrolü altında gelişimini sürdürürken; BES’ teki büyümenin devamlılığı hem vatandaşlarımızın hem de ülke ekonomimizin refahına katkı sağlıyor. Gelişmiş ülkelerde tasarrufların önemli bir kısmını bireysel emeklilik yatırım fonları oluşturuyor. Böylelikle, ülke ekonomilerinin ihtiyaç duyduğu uzun vadeli yatırım ihtiyacını da bu fonlar karşılıyor. BES’i n temelinin tasarrufa ve bu yöntemle oluşan fonların değerlendirilmesine dayandığı unutulmamalıdır.”
SİSTEM ŞEFFAF
TSB, açıklamasında, 17 yıl önce hayata geçen ve bugün 160 milyar TL’ye yakın bir büyüklüğe ulaşan BES ve OKS’nin, katılımcıyı korumak üzerine tasarlanan bir özel emeklilik sistemi olduğu da hatırlatılarak, şu görüşlere yer verildi: “Bu büyüklüğe ulaşılmasında yüzde 25 devlet katkısının önemli rolü bulunuyor. Sistem, SEDDK tarafından çok sıkı denetleniyor. Şirketlerin günlük faaliyetleri ise EGM tarafından elektronik ortamda izlenerek, SEDDK’ya gözetim ve denetim altyapısı sunuluyor. Katılımcıların birikimleri ise Takasbank’ta güvence altında tutuluyor. Katılımcılar istedikleri gibi hesaplarını başka bir emeklilik şirketine aktarabilirken, tasarruflarını koruyup artırmaya devam edebiliyor. Katılımcılar birikimlerini hangi fonlarda değerlendireceklerine, fon tercihlerine ve fon dağılımı değişikliklerine bizzat kendileri karar veriyor. Emeklilik şirketleri de emeklilik fonları da bağımsız denetime tabi tutuluyor. Ayrıca, sektördeki tüm şirketler güçlü bir iç denetim ve risk yönetimi mekanizmasına sahip. Katılımcı hesaplarının mevzuatta belirli bir tutara kadarki kısmı herhangi bir iflas, rehin veya haciz işlemine tabi tutulamıyorken; fonun malvarlığı da rehin edilemiyor. Fonların ve portföy yöneticilerinin faaliyetleri de SPK’nın gözetimi ve denetimi altında. Bireysel emeklilik tüm dünyada bir tasarruf yöntemi olarak kullanılırken yatırımlara yönlendirilen tasarruflar, üretim ve istihdamın artmasını ve istikrarlı ekonomik büyümeyi destekleyen önemli bir kaynak haline geliyor.”