Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, eylül ayında enflasyon yüzde 3,23 olurken, yıllık enflasyon yüzde 33,29 olarak gerçekleşti. Temmuzda yüzde 2,06, ağustosta yüzde 2,04 artış gösteren enflasyon, üç aylık dönemde toplamda yüzde 7,5 oldu.
Açıklanan verilerle birlikte memur ve emeklilerin 3 aylık zam oranı da netleşmiş oldu.
ENFLASYON FARKI BELİRLEYİCİ OLACAK
Memur ve memur emeklileri yılda iki kez zam alıyor. Bu süreçte enflasyon farkı da maaşlara yansıyor. SSK ve Bağ-Kur emeklileri ise ocak ve temmuz aylarında son altı aylık enflasyon oranı kadar zam hakkı elde ediyor.
Dönem Toplu Sözleşme’ye göre memur maaşlarına 2026 yılında yüzde 11 ve yüzde 7, 2027’de ise yüzde 5 ve yüzde 4 olmak üzere iki aşamalı zam yapılacak. Ayrıca 2026’nın ilk yarısında taban aylıklara 1000 TL’lik ek artış uygulanacak.
MEMURLARA ENFLASYON FARKI YANSIYACAK
Eylül ayı itibarıyla memur ve memur emeklileri için yüzde 2,38’lik enflasyon farkı oluştu. Bu oranla birlikte toplu sözleşme zammı da eklendiğinde memur ve memur emeklilerinin eylül itibarıyla hak ettiği zam oranı yüzde 13,64 oldu.
ZAM ORANLARI YIL SONUNDA KESİNLEŞECEK
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) temmuz ve ağustos ayı enflasyon verilerini açıklamasıyla, memur ve emeklinin ocak zammına ilişkin iki aylık rakamlar ortaya çıktı. Temmuz ayında enflasyon yüzde 2,06, ağustosta ise yüzde 2,04 artmıştı. Böylece 2 aylık enflasyon oranı yüzde 4,14 olarak kaydedildi.
Memur ve emeklilerin gözü şimdi eylül ayı enflasyon rakamlarına çevrildi.
ENFLASYON RAKAMLARI BELİRLEYİCİ OLACAK
Memur ve memur emeklileri yılda iki kez zam alıyor. Bu süreçte enflasyon farkı da maaşlara yansıtılıyor. SSK ve Bağ-Kur emeklileri ise ocak ve temmuz aylarında, son altı aylık enflasyon oranı kadar zam hakkı elde ediyor.
MEMURLARA ENFLASYON FARKI YANSIYACAK
8. Dönem Toplu Sözleşme’ye göre, memur maaşlarına 2026 yılında yüzde 11 ve yüzde 7, 2027’de ise yüzde 5 ve yüzde 4 olmak üzere iki aşamalı zam yapılacak. Ayrıca 2026’nın ilk yarısında taban aylıklara 1000 TL’lik ek artış uygulanacak.
Memur ve memur emeklilerinin zam oranı, enflasyon farkı ile toplu sözleşme zammının toplamıyla belirlenecek. Ağustos verilerine göre memur ve memur emeklileri için enflasyon farkı oluşmamıştı.
Ekonomistler, eylülde Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) aylık yüzde 2,47 artmasını bekliyor. Eylül tahminleri dikkate alındığında yüzde 1,63’lük enflasyon farkı öngörülüyor. Bu oranla birlikte memur ve memur emeklilerinin eylül itibarıyla toplu sözleşme zammı dahil hak ettiği zam oranı yüzde 12,81 olarak ortaya çıkıyor.
TMSF, Aydınlı Hazır Giyim, PLS Marka Pazarlama, PCU Tekstil ve Aydınlı Moda Tekstil şirketlerinin tamamına sahip hisseleri satışa çıkardı. Şirketlerin toplam değeri 20 milyar 350 milyon lira olarak belirlendi. İhale, kapalı teklif ve açık artırma yöntemiyle yapılacak.
İHALE BUGÜN YAPILACAK
23 Eylül’de yapılacak ihaleye katılmak isteyenlerin 1 milyar 200 milyon lira teminat yatırması gerekiyor. Şartname ücreti 200 bin lira, veri inceleme ve tesis ziyareti ücreti ise 2 milyon lira olarak belirlendi. Kazanan yatırımcı, teklifinin yüzde 10’u oranında ek teminat yatıracak.
BİRDEN FAZLA TEKLİFE İZİN YOK
İhaleye, FETÖ/PDY veya devletin güvenliğine karşı faaliyet gösterdiği tespit edilen yapılarla bağlantılı kişi ve şirketler katılamayacak. Ayrıca aynı gruba bağlı şirketlerin veya kişilerin birden fazla teklif vermesine izin verilmeyecek.
SATIŞ TMSF’NİN ONAYINA BAĞLI
Satış işlemi her durumda TMSF Fon Kurulu’nun onayına bağlı olacak. Ayrıca Rekabet Kurulu ve markanın lisans sahibi USPA Global Licensing Inc. devre izin vermek için inceleme yapacak.
İSTİKBAL DE İHALE YOLUYLA SATIŞA SUNULUYOR
Bankaların tüketicilere yansıttığı kredi kartı aidatı ve sigorta ücretleri, Tüketici Hakem Heyetleri ve Yargıtay'ın kararlarına rağmen tartışma yaratmaya devam ediyor. Son olarak bir vatandaşın yaşadığı olay, bankaların tüketicileri bilgilendirmeden tahsil ettiği ücretlerin nasıl geri alınabileceğini gözler önüne serdi.
İNATLAŞMAYI YARGITAY SONLANDIRDI
Yaklaşık 9 yıldır aynı bankayla çalışan bir tüketici, daha önce kullandığı iki ihtiyaç kredisinden dolayı kesilen "Kredi Sağlık Sigortası" ücretlerinin iadesi için Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurdu. Hakem heyeti, tüketiciyi haklı bularak ücretin iadesine karar verdi.
Ancak banka, bu karara itiraz ederek konuyu Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay, bankanın itirazını reddederek tüketici lehine karar verdi ve kesilen ücretin iadesi gerçekleşti.
KREDİ KARTI AİDATI SESLİ YANIT SİSTEMİYLE İPTAL EDİLDİ
Tüketici, daha sonra aynı banka ile kredi kartına yansıtılan kart aidatıyla ilgili karşı karşıya geldi. Tüketici kredi kartı hareketlerini kontrol ettiğinde, haberi olmadan 799 TL'lik yıllık kredi kartı aidatı yansıtıldığını fark etti. Bunun üzerine bankayı arayan tüketici, müşteri temsilcisine dahi bağlanmadan sesli yanıt sistemi aracılığıyla ücreti iptal ettirdi ve iadenin 2-3 gün içinde yapılacağı bilgisini aldı.
Durumu daha detaylı anlamak için tekrar bankayı arayan tüketici, "Ekstreyi kontrol etmeseydim, bu ücret benden alınacak mıydı?" sorusunu yöneltti. Banka yetkilisi, "İşlem onaylanıncaya kadar yani size yansıyana kadar ücret sizden alınır. Ödemeyi yapsanız bile itiraz edebiliyordunuz. Kullandığınız kart yıllık ücreti olan bir kart olduğu için yılda bir kez bu ücret sizden alınıyor" cevabını verdi.
2025 yılında meydana gelen zirai don nedeniyle ürünleri hasar gören çiftçilere destekleme ödemesi yapılmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı.
Karara göre, don afetinden zarar gören üreticilerin kayıpları bütçe imkanları çerçevesinde karşılanacak. Destekleme ödemeleri Cumhurbaşkanlığı tarafından sağlanacak ek ödenekle yapılacak.
KAPSAM VE AMAÇ
Karar, 1 Şubat-13 Nisan 2025 tarihleri arasında don afetinin yaşandığı illerde, ürünlerinde yüzde 20 ve üzeri hasar tespit edilen çiftçileri kapsıyor. Hasar tespitleri, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ve Doğal Afet Tespit Girişi Modülü üzerinden yapılacak.
Üreticilerin, bu dönemde gerçekleşen girdi maliyetleri hasar oranına göre hesaplanarak ödenecek.
65 İLDE 16 ÜRÜN İÇİN DESTEK VERİLECEK
Zirai don olayından etkilenen 65 ilde, 16 ürün için destekleme ödemesi yapılacak. Destek verecek ürünler arasında antep fıstığı, armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz, limon, mandalina, portakal, şeftali/ nektarin, üzüm, vişne ürünleri yer alıyor.
KİMLER YARARLANABİLECEK?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü'nün bu kapsamda hazırladığı "Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmelik Değişikliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yeni düzenlemeyle, imar planında park, yol ya da kamu hizmeti alanı olarak ayrılan özel mülkiyetlerde inşaat hakkı kaybolmayacak. Bu hak, başka bir parsel üzerine aktarılabilecek. Böylece mülk sahipleri mağdur olmayacak.
İTİRAZ VE TAKİP E-DEVLET’TEN
Artık imar planlarıyla ilgili askı, ilan ve itiraz süreçleri Parselasyon Planı İzleme ve Denetleme Sistemi (PARSİD) üzerinden e-Devlet’ten yapılacak. Vatandaşlar, parselasyon planlarını internetten görebilecek, itirazlarını da çevrim içi iletebilecek.
KESİNTİLERDE YÜZDE 45 SINIRI
Arsa düzenlemelerinde belediyelerin aldığı düzenleme ortaklık payı (DOP) en fazla yüzde 45 olabilecek. Bu oranın üzerinde kesinti yapılırsa, eksik kalan kısımlar kamulaştırma, bağış ya da Hazine arazileriyle takas edilerek kamuya kazandırılacak.
KAMUYA AYRILAN YAPILAR BEDELİ ÖDENEREK YIKILACAK
Kamuya ayrılan alanlarda bulunan ev veya binalar, belediye veya valilik tarafından bedeli ödenerek yıkılacak. Böylece vatandaşın zarar görmesinin önüne geçilecek.
Altın fiyatları, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) eylül ayında faiz indirimine gideceği beklentileri ve ABD’den gelecek enflasyon verileri öncesinde yükselişini sürdürüyor.
Dün 3 bin 673,95 dolarla rekor kıran altın, zirveye yakın seyrini korurken, ABD vadeli altın kontratları yüzde 0,2 düşüşle 3 bin 673,70 dolara geriledi. Ons altın şu sıralarda yüzde 0,8 artışla 3 bin 655 dolardan işlem görürken, gram altın ise şu sıralarda 4 bin 851 TL’ye seviyesinde bulunuyor.
“ALTININ HİKAYESİNİ SADECE FED’E BAĞLAMAK EKSİK OLUR”
Altın Piyasaları Uzmanı Candaş Atalay, Hürriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada, altın fiyatlarındaki hızlı yükselişi yalnızca Fed’in faiz politikasına bağlamanın yetersiz olacağını söyledi.
Atalay, “Dünya yapısal bir dönüşümden geçiyor. ABD dolarının uzun süredir küresel piyasalarda silah olarak kullanılması, merkez bankalarını altına yönlendirdi. Özellikle Çin ve Hindistan son iki yıldır dünyada çıkan altının yüzde 50’sini tek başına satın alıyor. Bu da fiyatları 2 bin dolardan 3 bin 600 dolar seviyelerine taşıdı.” değerlendirmesinde bulundu.
BATILI YATIRIMCILAR YENİDEN ALTINA YÖNELDİ
Pandemi döneminde altına ilgi göstermeyen Batılı yatırımcıların, Fed’in faiz indirimine gideceği beklentisiyle yeniden altına yöneldiğini vurgulayan Atalay, “Şu anda hem doğudan hem de batıdan yoğun talep var. Bu durum fiyatları yukarı taşıyor. New York ile Londra arasındaki altın fiyatları arasında 100 dolarlık prim farkı oluştu. Benzer şekilde Çin ile Londra arasında 25 dolar, Türkiye ile Londra arasında da yaklaşık 50 dolarlık prim farkı gözleniyor.” dedi.
“SERT DÜZELTME OLASILIĞI YÜKSEK”
Yapılan değişiklikle, yatırım teşvik belgeleri kapsamında sağlanan vergi indirimleri artık en fazla 10 hesap dönemiyle sınırlandırıldı. Buna göre, firmalar yatırımlarından elde ettikleri kazançlar için 10 yıl boyunca indirimli kurumlar vergisi ödeyebilecek.
Ayrıca, 24 Temmuz 2025 tarihinden sonra alınan yatırım teşvik belgeleri için kurumlar vergisi oranı yüzde 60 indirimli uygulanacak.
CUMHURBAŞKANINA YETKİ
Yeni düzenleme, sadece yatırım kazançlarını değil, belirli şartlar altında şirketlerin diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançları da kapsıyor. Cumhurbaşkanı, bu kapsamda uygulanacak oran ve süreleri artırma veya azaltma yetkisine sahip olacak.
Cumhurbaşkanı, illeri ve ilçeleri sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine göre gruplandırarak, bu bölgelerde yapılacak yatırımlar için yüzde 50’yi aşmayacak şekilde yatırıma katkı oranı belirleyebilecek.
Yatırıma katkı tutarının yüzde 50’sini ve hak edilen katkı tutarını geçmemek üzere, yatırım ve işletme dönemi ayrımı yapılmaksızın, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil 4’üncü hesap döneminin sonuna kadar kurumların diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecek.
Cumhurbaşkanı, söz konusu oranı sıfıra kadar indirme yetkisine sahip olacak.
Bakanlık, örnekler üzerinden de yeni uygulamanın nasıl işleyeceğini açıkladı. Buna göre;
