Elmor, 2001 yılı sonuna kadar 10 adet mağaza açacak. Bayilerin dükkânları da mağazalar haline getiriliyor. Bu yıl 15 dükkân mağazaya dönüştürülecek.Sektördeki 50 yıllık birikimini çağdaş banyolar yaratmak için kullanan Elmor, E.C.A ve Serel markalı ürünlerine `Spil Serel` adı altında ürettiği banyo dolaplarını da katarak ürün yelpazesini daha da genişletti. Tüm ürünlerin birlikte sergilendiği ilk `Show Room`larını Bağdat Bağdat Caddesi`nde tüketicilerin hizmetine sunan Elmor`un 430 metrekarelik showroom`unda Serel Vitrifiye, Spil - Serel Banyo Dolapları, ECA Sarı Mamüller ve Foto Klozet Kapakları sergileniyor. Elmor A.Ş. Genel Müdürü Önder Kıratlılar ile şirketin hedefleri hakkında konuştuk. Kıratlılar sorularımızı şu şekilde yanıtladı: Kısaca holdingin yapılanmasından bahsedebilir misiniz? Bizim holdingte 19 tane şirket var. Bunlardan Elgingan, ECA ve Elper yatırım firmaları. Onun haricinde 15 tane fabrika var. Elmor, Emas yurtiçi satış ve pazarlamayı, Eleks de yurtdışı satış ve pazarlamayı yapıyor. Emas ısı grubunu, Elmor yapı grubunu iç pazara sunuyor. Eleks de her iki ürün grubunu birden yurtdışına ihraç ediyor. Emar da satış sondası müşteri hizmetlerini gerçekleştiriyor.İleriki yıllarda yapacağınız yatırımlardan bahsedebilir misiniz?Bu mağaza yaklaşık 25 milyar liraya maloldu. Hedefimiz Türkiye`de bu tip mağazaların sayısını 10`a çıkarmak. Bunu önümüzdeki yıllarda gerçekleştireceğiz. Bu alanda 250 milyar liralık yatırım yapacağız. Şu anda İstanbul, Ankara ve İzmir`de mağazalarımız var. Manisa`daki mağazamız ekim sonunda açılacak. 15 Kasım`da İzmir`deki mağazamızı yeniliyoruz. Oranın da açılışı yapılacak. Daha sonra Ankara`da (Çankaya), İstanbul`da (Bakırköy) ve Antalya`da 2001 yılında mağazalarımız açılacak. Bu sadece Elmor olarak bizim yaptığımız yatırımlar. Ayrıca bayilerimizin dükkanlarını da aynı şekilde mağazalar haline getiriyoruz. Bu yılki hedefimiz 15 adet. Şu anda 6 tanesi bitti. 2004 yılına kadar bayilerimizin 135 teşhirli mağazasını yapacağız.
Neden bu tip mağazalar açmak için yatırım yapıyorsunuz?Çünkü bütün dünyada olduğu gibi Türkiye`de de genelde yenileme pazarı büyüyor. Şu anda Türkiye`de yenileme pazarı yüzde 15, yeni inşaatlar yüzde 85 paya sahip. Örneğin Almanya`da yenileme pazarı yüzde 65, yeni inşaatlar yüzde 35 paya sahip. Türkiye de yavaş yavaş buna yönelmeye başladı. Dolayısıyla yenileme pazarına yönelik olarak, mamülden ziyade sistem tasarımı şeklinde (banyo, mutfak odası) tasarımlar yaparak, bu işi gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.Sektörün gelişimi inşaat sektörüyle yakından bağlantılı. İnşaat sektörününün geleceğini nasıl görüyorsunuz?İnşaat sektörü 1997 yılının Kasım ayında yavaş yavaş düşmeye başladı. 1998 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 6 daraldık. Geçen yıl yüzde 11 küçüldük. Bu yıl da yine ilk 6 ayda yüzde 11 oranında küçülme oldu. Bunda da geçen yılki her iki depremin, Bayındırlık Bakanlığı`nın inşaat ruhsatlarını yasaklamasının ve yeni düzenlemelerin büyük etkisi oldu. İnşaat sektörü biraz hantal bir sektördür. Dünyada ya da ülkede herhangi bir kriz olduğu zaman inşaat sektörü yaklaşık 1 ya da 1.5 yıl sonra krize girer. Çünkü devam eden işler vardır. Kriz aşıldığında ise sektör 1-1.5 yıl gibi geç devreye girer.Sektörün önü ne zaman açılır?2001 yılının başından itibaren yeni düzenlemelerin ve uygulamaların da yürürlüğe girmesiyle inşaat sektöründe tekrardan bir canlanma bekliyoruz. Olmak zorunda. Çünkü ülkenin nüfusu artıyor. Bu yıl fazla bir gelişme yok. Çünkü Bayındırlık Bakanlığı`nın yönetmelikleri, kararnamesi devreye yeni girdi. Yapı denetim firmaları daha yeni kuruluyor. Bu yıl, inşaat sektöründeki faaliyetler genelde deprem konutlarıyla sınırlı kalacak. Esas canlanma 2001 yılında başlayacak.Ciro ve ihracat hedeflerinizden kısaca bahsedebilir misiniz?Geçen yıl Topluluğun 250 - 300 milyon
dolar arasında bir cirosu oldu. Ciromuzun yaklaşık yüzde 25 - 30`ini ihracat oluşturuyor. 76 ülkeye ihracat yapıyoruz. Amerika, AB, Afrika, Orta Doğu ve Türk Cumhuriyetleri`nin içinde bulunduğu 76 ülkeye hem ısı, hem yapı grubu ürünlerini ihraç ediyoruz. Yılbaşında
döviz sepeti belirlendi. Döviz sepetinde dolar devamlı yükseliyor. Mark onun karşısında sürekli geriliyor. Bizim ihracat ağırlığımız Avrupa ülkeleri. Dolayısıyla girdiler hep dolarla, ama çıktılar markla oluyor. Dolar mark paritesinde; ilk 6 ayda yüzde 11 fiyat farkı var. Dolayısıyla girdiler artmasına rağmen sattığınız yerde fiyat alamıyorsunuz. Tabi dış piyasalarda korkunç bir rekabet var. Yani tüm dünya aynı yerde mal satmaya çalışıyor. Özellikle Uzak Doğu malları kalitesiz olmasına rağmen fiyatları nedeniyle çok büyük rekabet ortamı yaratıyorlar. Bunu, ihracat yaptığımız ülkeleri ve o ülkelerdeki distribütörleri artırarak aşıyoruz. 1999`da 1998`e göre dolar bazında yaklaşık yüzde 24`lük ihracat artışı var. Bu yıl da yine yaklaşık dolar bazında yüzde 20`lik bir artış bekliyoruz. (FİNANSAL FORUM)