Peşini bırakmayacağız

1dk okuma

Ecevit, yaptığı çıkışın gerekçesini şöyle açıkladı: Türkiye`de askeri yönetime gitme eğilimi mi var? kuşkusu doğabilirdi. Bu, dünyadaki saygınlığımıza gölge düşürürdü.

Başbakan Bülent Ecevit, Enerji bakanlığındaki operasyon sonrası açıklamalarla başlayan `Jandarma krizinin` peşini bırakmayacaklarını söyledi. Siyaseti kötü gösterme çabasının arkasında Genelkurmay, ya da Silahlı Kuvvetlerin genel bir tavrının değil, `bireysel uygunsuzlukların` bulunduğuna inanan Ecevit, Genelkurmay Başkanı ve Jandarma Genel Komutanının da durumdan üzgün olduğunu söyleyerek, `bunu görünce rahatladım` dedi. Ecevit, `demokrasiye zararlı` diye nitelediği bu çabaların arkasında olanın peşini bırakmayacaklarını, çünkü `böyle şeylerin yol olmaması gerektiğine` inandığını söyledi.


GENELKURMAY`IN TAVRI DEĞİL:

Başbakan Ecevit`in `Jandarma krizi` üzerine sorularımıza yanıtları şöyle:

* Dün Sayın Genelkurmay Başkanı`yla görüştüğünüzü, konuyu inceleyeceğini söylemiştiniz. Genelkurmaydan bir yanıt geldi mi?

- Hayır. Genelkurmay herhalde gereken incelemeyi yapacaktır. Tabii İçişleri Bakanlığı da.. Onu Sayın Tantan`la görüşeceğim. Çünkü Jandarma, İçişleri`ne bağlı. Yani bir bakıma Genelkurmay`a, bir bakıma İçişleri`ne bağlı. Ama öyle Genelkurmay`dan, Silahlı Kuvvetler`den kaynaklanan bir genel tavır söz konusu değil. Bazı bireysel uygunsuzluklar söz konusu.

* Yani Silahlı Kuvvetler içinden olmasına karşın, Genelkurmay`ın tavrını yansıtmıyor mu diyorsunuz?

- Benim kanaatim o, yansıtmıyor.

* Dünkü çıkışınız çok önemsendi. Türk siyasi hayatında böyle sivil bir çıkış çok görülmüyor. Neden gerek duydunuz?

- Bu hükümet, yolsuzluklarla, rüşvetle en yaygın şekilde mücadele eden hükümet. Böyle bir hükümetin kritik bir bakanlığını böyle şeylerle ilgilenmiyormuş, yolsuzluklara bir bakıma hatta tarafmış gibi görülmesi, gösterilmesi çok büyük haksızlık. Ve rejim açısından çok büyük tehlike. Bir `Askeri yönetime doğru gitme eğilimi mi var?` kuşkusu doğabilirdi birimlerde; o arada da yurtdışında. Bu dünyadaki saygınlığımıza da gölge düşürür. Fakat şu kesin ki, Silahlı Kuvvetler`in içinden kaynaklanan böyle sistemli bir şey söz konusu değil.

*Bir temasınız oldu mu?

- Onlar da gerçekten üzgün; gerek Genelkurmay Başkanı, gerekse Jandarma Genel Komutanı. Bunu görünce tabii rahatladım. Fakat peşini bırakmayacağız. Çünkü yol olmaması lazım böyle şeylerin.


YARI ASKERİ REJİM HAVASI:

* `Siyaseti yıpratma` konusuna Pazartesi günü hem siz değindiniz, hem de Sayın Yılmaz değindi. Bugün (dün) de Sayın Bahçeli, MHP Grup konuşmasında değindi. Dün liderler zirvesinde de konuştuğunuz bilgisi var. Ortak tutumunuz neye bağlı?


- Zirvede bir fikir alışverişi, bilgi alışverişi olmanın ötesinde değinmedik. Ortak tavırsa şuna bağlı olabilir. Türkiye`de bazı entel çevrelerin bir huyu var. Sürekli olarak hükümetleri kötüleme, siyaseti kötüleme, Meclis`i kötüleme... Böyle bir özel tatminde bulunuyor bazı kimseler bu eğilimlerle. Tabii bu demokrasi açısından sakıncalı bir şey. Tabii eleştiri olur, elbette izlenen politikalar beğenilmeyebilir. Ama siyaseti kötülemek, Meclis`i kötülemek, hükümeti kötülemek yaygınlaşırsa, tabii bu demokrasiye zarar verir.

* Sayın Yılmaz, son iki gündür yaptığı konuşmalarda yaşanan bu gerilimlerle, Türkiye`nin Avrupa Birliği üyeliğinin engellenmesi çabaları arasında bağ kuruyor. Siz de katılıyor musunuz?

- Tabii. İşte Türkiye`de yarı askeri bir rejim varmış havası verilirse, bundan o tür sonuçlar de çıkar. (SABAH)

Haberle ilgili daha fazlası: