Devlet Planlama Teşkilatı`nın (DPT) hazırlıklarının tamamladığı Ulusal Program Taslağı Türkiye`nin AB ile senkron tutturmasının son derece güç olduğunu ortaya koydu. AB ile uyumda ödevin büyük ve yapılacakların çok olduğunu gösteren Ulusal Program Taslağı`nda birçok sektör ve alanda AB`a uyum 2001`e yetişmeyeceği de ortaya çıktı. Tam üyelik sırasında AB ile her alanda sıkı işbirliği için Türkiye mevzuatının AB mevzuatına uyumu gerekli olmasına karşın; halen yüzlerce kanunda değişiklik yapılması, bir o kadar yönetmelik çıkarılması, yatırımlar yapılması, çeşitli kurumların kurulması, bazılarının da reorganize edilmesi, binlerce nitelikli elemanın istihdam edilmesi bekleyenler arasında.
2 ciltlik Türkiye Ulusal Programını hazırlayan DPT`nin çalışmasına son şekli AB Genel Sekreterliği tarafından verilecek.
1017 sayfalık yol haritası:
DPT`nin 1017 sayfalık taslağında Türkiye`nin ekonomik yol haritası çizilirken sektörler bazında gümrük birliği, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımı ile rekabet ve devlet yardımları işlendi. Ortak tarım, ortak balıkçılık politikalarının yanısıra vergilendirme, ekonomik ve parasal birlik, istatistik, enerji, sanayi politikaları, KOBİ`ler, telekomünikasyon, bölgesel politikalar, çevre ve tüketicinin korunması ele alınan konular oldu. DPT`nin Ulusal Programında tüm sektörlerde ve işbirliği alanlarında Türkiye`nin yapması gerekenler teker teker sıralandı.
AB ile tüm ilişkileri ayrıntılarıyla döken, Türkiye`nin adapte etmesi gereken mevzuatı ortaya koyan, mevzuat adaptasyonunun ötesinde de çözümler üreten DPT çalışmasının belli başlı nirengi noktaları şöyle:
* Motorlu araçlar: Sektör ana sanayinde tamamen özel teşebbüs statüsünde 16 kuruluş genellikle lisans altında üretim faaliyetini sürdürüyor. Gümrük birliği sonrasında sektörün ithalatı yüksek oranda arttı. Gümrük birliği ile sektöre yeni üreticilerin girmesi ve yatırım eğiliminin artması bekleniyor. Gümrük birliği kapsamında malların serbest dolaşımını sağlayabilmek amacıyla AB direktiflerini ve BM Avrupa Ekonomik Komisyonu regülasyonlarını Türk mevzuat sistemine dahil ederek AB Tip Onayı sistemini kurmak gerekiyor. Avrupa Birliği`nin motorlu taşıtlar tip onay mevzuatı kapsamında yer alan parça, aksam ve ünitelerle ilgili mevzuat yürürlüğe girdikçe buna mukabil olan uygulamadaki AİTM mevzuatı yürürlükten kaldırılıyor. Bu alandaki uyumlaştırma çalışmaları tamamlandıktan sonra AİTM Yönetmeliği tamamen iptal edilerek yerine AB Tip Onayı sistemi getirilecek. AB`nin 189 ayrı mevzuatına uyum ve 50 adet lisan bilen teknik personele gerek olacak.
* Gıda sanayii: Gıda maddeleri ile ilgili mevzuat çalışmaları 1 Ocak 2001 tarihi itibariyle tamamlanamadı. Özellikle gıda analiz metotlarının uyumlaştırılması ile ürün bazında bazı mevzuatın uyumlaştırılmasında ekipman ve eleman sorunu var. Laboratuvarlararası bilgi işlem ağı olmaması, üretim tesisleri ve yurtiçi piyasaya sunulan ürünlerin denetiminden sorumlu yeterli personel bulunmaması da sorunlar arasında. 98 ayrı mevzuata uyum sağlanması gerekecek. Ürün bazında yapılması gereken düzenlemelerin kısa vadede, gıda analiz metotları, gıda katkı maddelerinin saflık toleranslarının saptanması gibi teknik konular orta vadede uyumlaştırılacak.
* Eczacılık Ürünleri: Gümrük birliği çerçevesinde malların serbest dolaşımının teşviki gelişmeleri, ithalattaki sınırlamaların gevşemesi, ithal ilaçlar için daha uygun fiyatlandırma, Türkiye`de pazarlama operasyonlarını kuran çok uluslu firmaların sayısının artmasıyla mamül ilaç ithalatında dramatik bir artış oldu. İthal ilaçların payı pazarın yüzde 7`den yüzde 18.5`a yükseldi. Türk ilaç endüstrisi özelliklerine ve içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak yeterli ve güçlü bir sermaye yapısı oluşturamadı. Bu nedenle sanayi esas olarak Türkiye pazarına sıkıştı. 18 parça mevzuata uyum zorunluluğu var. AB ile ruhsatlandırma alanında farklı mevzuat ve uygulamalar yaşanıyor. Türkiye AB`a üye olduğu tarihten sonra geçerli olan merkezi ruhsatlandırma ve ruhsatların karşılıklı tanınması sistemlerine uyum sağlamak zorunda olacak. Türkiye`nin Türk İlaç Kurumu`nu kurması gerekecek.
* Yasal ölçüm ve ön paketleme yapan teçhizat: Uluslararası izlenebilir ölçü zinciri oluşturularak ticarette kullanılan ölçü aletlerinin üretimi ve kullanımı aşamasında gerekli olan kalibrasyon hizmetleri için çalışmalar sürdürülüyor. Türk Alman teknik işbirliği ile yürütülen Türkiye`de Metroloji ve Kalibrasyonun geliştirilmesi projesi ile 80 ilde bulunan ölçü ve ayar teşkilatının gerekli teçhizat, alet ve ölçü etalonları ile donatılması amaçlanıyor. 23 parça mevzuata uyum zorunluluğu var. Türkiye bunlardan ancak ikisine uyum sağlayabildi. Uyum çalışmalarının tamamlanması ancak orta vadede mümkün olabilecek. Ölçü aletleriyle ilgili olarak merkez Laboratuarı ve hizmet binası ile il laboratuarlarının kurulması için yaklaşık 10 milyon
euro değerinde yatırıma ihtayaç var.
* Kaplama malzemeleri: İnşaat sektörünün önemli ara malları arasında yer alan kaplama malzemelerinde Türkiye 200 milyon metrekare üretim kapasitesi ile dünya sıralamasında ilk 5 arasında. Üretimin üçte birini ihraç eden sektörün AB`a uyumu için Kaplama Malzemeleri Yönetmeliği çıkarılacak.
* Sağlık Gereçleri: Sektörde standartlara uygun üretim yapan 6 büyük üretici ile 34 küçük üretici var. Sektörde 25 parça mevzuata uyum sağlamak gerekli. Uyum için sağlık gereçleri yönetmeliği çıkarılacak.
* Gübre Sanayi: 1994 yılından itibarden gübrelerde AB üyesi ülkelere sıfır gümrük vergisi ve diğer ülkelere OGT uygulanmaya başlandı. Sektördeki 2 kamu kuruluşunun özelleştirilmesi sürüyor. Orta vadede gübre desteklemesinin tamamen kaldırılması gündemde. AB gübre direktiflerine uyum çalışmaları sonuçlandırılarak yürürlüğe konulamadı. 5 parça mevzuata uyum gerekli. Uyum için Türk standartları ile TSE zorunlu uygulama mevzuatında değişiklik yapılması gerekli.
* Kozmetik: Kişi başına kozmetik ürün kullanımı 5 dolarlık düzeyi ile Avrupa`ya göre çok düşük. Talebin yüzde 39`u ithalat ile karşılanıyor. Sektörde aile şirketi şeklindeki küçük kuruluşlar çoğunlukta. Son yıllarda ürün ithalatı hızlandı ve çok sayıda kuruluş yerli üretimi bırakarak ithalata döndü. 11 parça mevzuata uyum sağlamak gerekli. Kozmetik yönetmeliğinin uygulamanın pazarlama öncesi yerine pazarlama sonrası kontrolunu kapsayacak ve analiz metodlarını içerecek şekilde AB direktiflerine uyumu ve yeni mevzuat düzenlemesi gerekli. Ayrıca Kozmotoloji Komitesi`nin kurulması gerekecek.
* Tekstil: 3 parça AB müktesebatına uyum için yönetmelikler hazırlanarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı`na gönderildi.
* Bankacılık: Türk bankacılık ile ilgili mevzuatta yabancıların Türkiye`de banka kurmaları ve şube açmak suretiyle faaliyet göstermelerine engel oluşturan bir husus bulunmuyor. Türkiye`de faaliyet gösteren 62 ticari bankadan 19`u ya Türkiye`de kurulmuş ya da şube açmış yabancı bankalar. Türkiye ile AB arasında hizmetler alanında serbest dolaşımın sağlanması 11 Nisan 2000 tarihli Ortaklık Konseyi kararıyla hükme bağlandı. Türkiye ile AB arasında hizmetlerin serbest dolaşımının devreye girmesiyle uluslararası bankaların sayısının artması bekleniyor. Bunun da bankalar arası rekabeti artırması ve bankaların mali piyasa disiplinlerini geliştirmesi bekleniyor. Kısa dönemde açık pozisyon, risk yönetimi ve muhasebe standartlarına ilişkin uluslararası normlarla uyumlaştırma yapılacak. Büyük krediler ve iştiraklere açılan kredilere ilişkin gözetim titizlikle uygulanacak. 15 mevzuata uyum gerekecek. Mali Sistemi Düzenleme ve Denetleme Kurulu oluşturulması planlanıyor.
*Menkul Kıymetler: Menkul kıymetler, borsalar ve yatırım hizmetleri alanında Türkiye`deki mevcut yapı büyük ölçüde AB direktiflerindeki ilkelerle uyumlu. Ancak bazı konularda tam uyum sağlanması için bazı değişiklikler gerekli. 9 parça mevzuata uyum sağlamak gerekli. AB`a üyelik aşamasında Türk yatırım fonlarının tek izin prensibinden yararlanabilmesi, yatırım fonlarının portföylerinden
altın ve kıymetli madenlerin çıkarılması gerekecek. Bankaların sermaye piyasası faaliyetinde bulunabilmeleri konusunda da değişiklik gerekecek.
Borsa kotasyonunda gereken asgari halka açıklık oranı ve kamuyu aydınlatma yükümlülüklerine bazı durumlarda istisna getirilmesi gibi konularda da değişiklik gerekli. Ayrıca aracı kuruluşların sermaye yeterliliğinin de ele alınması gerekecek.
* Sigortacılık: AB mevzuatının çoğu Türk mevzuatında yer alıyor. Daha ileri düzeyli bir uyumlaştırma sağlayacak olan yeni bir taslak kanun hazırlandı. Gerekli nitelikleri taşıyan hayat sigortası şirketlerinin ellerindeki fonları dengeli bir şekilde artırabilmelerine izin verecek olan bireysel emeklilik sisteminin düzenlenmesine ilişkin yasa taslağı da TBMM`ye sunuldu. AB`a uyum için sigortacılık faaliyetlerinin de bağımsız bir düzenleme ve denetleme kurulu şemsiyesi altında toplanması gerekecek. Tüm finansal hizmetlerin düzenleme ve denetimi mali sistem üst kurulu bünyesinde yapılacak. 36 parça mevzuata uyum sağlamak gerekecek. Esas itibariyle motorlu taşıt mali sorumluluk sigortası ve hayat dışı sigorta alanlarında sigortacılık faaliyetine başlama ve yürütme ile ilgili direktiflere uyum sağlanacak.
Serbest dolaşım ve rekabet hukukunda durum:
* Hizmetlerin serbest dolaşımı: Hizmetlerin serbest dolaşımı kapsamındaki 3 alanda Türk mevzuatının AB mevzuatına uyumu için çalışmalar sürdürülüyor. Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun Tasarısı, Kişisel verilerin korunması alanındaki AB mevzuatına uyum için Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa tasarısı, erkek ve kadın çalışanlara eşit muamele ilkesini ve serbest çalışan kadınların hamilelik ve doğum döneminde korunmasını öngören AB mevzuatına uyum için de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan Sosyal Güvenlik Kanun tasarısı.
Türk mevzuatının AB ile uyum sağlamadığı alanlar özellikle tarım sektörü, toptan satış, ticari aracılar sanayi ve küçük esnaf sektörüdür. Buna ek olarak madencilik ve taşocakçılığı, gıda üretimi ve içecek endüstrisi, petrol ve doğalgaz arama, emlakçılık, restoran, kafe, taverna ve konaklama ve otelcilik, perakende satış, berberlik, toptan kömür ticareti, aracılık faaliyetleri de dahil olmak üzere toksik maddelerin üretimi, ticareti ve dağıtımı ve bu maddelerin profesyonel olarak kullanımı, seyyar satıcılık ve ticari acentelikler konularında serbest çalışanlar yer alıyor.
* Sermayenin serbest dolaşımı: Sermayenin serbest dolaşımı bakımından Türk mevzuatı halihazırda bazı istisnalar dışında AB mevzuatına uyumlu. Avrupa Topluluğu 1992 yılında iç pazarın oluşturulmasıyla, daha önceki yıllarda kademeli olarak bir takvim çerçevesinde aşama kaydedilen bu alanda nihai safhaya ulaşarak topluluk sathında sermaye hareketlerini serbestleştirdi. Türkiye bazı mevzuat değişiklikleriyle bu tam uyumu gerçekleştirecek. Serbest meslek erbabının yatırım yapabilmesi, ticari faaliyetlere katılabilmesi, anonim veya limidet şirket kurması için sınırlamalar kaldırılacak. Radyo ve Televizyon Kuruluşu ve yayıncılığı hakkındaki kanunda Sivil Havacılık, Kabotaj Kanunu ve türk Ticaret Kanunundaki yabancı hisse ile ilgili sınırlamalar kaldırılacak.
Yabancıların emlak edinmesine ilişkin kısıtlamalar çıkarılacak. Finansal sektöre, petrol ve madencilik alanlarına yapılacak yabbancı yatırımlarda izin konusu yeniden düzenlenecek. Yabancıların yabancı menkul kıymetleri yerli sermaye piyasalarına sunabilmeleri için bazı niteliklerin aranması, Sigorta şirketlerinin teknik rezervlerinin yabancı aktiflere yatırılamaması, ihracatta mal bedellerinin yurda transferi ile azami süre sınırlamaları, kredili ihracattaki mevcut vade sınırları, Türkiye`de yerleşiklerin yurtdışından temin ettikleri prefinansman kredilerindeki vade sınırı, Yurtdışında aynı ya da nakdi transferlerin ilgili bakanlığın iznine tabi oluşu sınırlamaları kaldırılacak.
* Şirketler Hukuku: Şirketler hukuku ve şirket hesapları konusundaki Türk mevzuatı AB mevzuatı ile büyük ölçüde uyumlu.
Bununla birlikte istisnai bazı konular açısından Türk mevzuatında kısmi değişikliklere gerek var. Adalet Bakanlığı`nın koordinatörlüğünde bulunan özel bir komisyon ilgili bütün AT direktiflerini dikkate almak suretiyle yeni bir Türk Ticaret Kanunu taslağı hazırlıyor. Örneğin AB`nin 4-7 ve 8. direktif hükümleri, Türk Ticaret Kanunu taslağının 150. maddesinde düzenleniyor. Ayrıca 6. ve 12. direktiflerde düzenlenen tek ortaklı sınırlı sorumlu şirkektlerin kurulmasına ve şirketlerin bölünmelerine de izin veriliyor.
* Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları: Fikri haklar alanında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda kablo ve uydu yayınlarda eser sahibinin haklarının, bir eserin tespit edilmesi ve çoğaltılması haklarının yanısıra kiralanması ve ödünç verilmesi haklarının ve verin tabanlarının AB mevzuatına uyun bir şekilde korunması amacıyla düzenleme ve değişiklik yapılması gerekiyor.
Entegre devre topografyalarının korunması konusundaki Türk mevzuatındaki boşluğu gidermek üzere AB mevzuatına uygun bir Kanun tasarısı hazırlandı. Bitki türlerinin korunması amacıyla Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı haklarının Korunmasına İlişkin Kanun Tasarısı Taslağının çıkartılması gerekli. Endüstriyel Tasarımların Uluslararası Tesciline İlişkin Lahey Anlaşması Cenevre Metnine katılım prosedürleri ile Marka Kanunları Anlaşması`na katılım çalışması da sürüyor.
* Rekabet Politikası: 53 parça mevzuata uyum sağlamak gerekli. 30 parça mevzuat Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile düzenlenmediği ve dolayısıyla Rekabet Kurumu görev ve yetki alanına girmediği için herbir konuyla ilgili kamu kuruluşları Rekabet Kurumu`nun da görüşlerini alarak ve kurumla işbirliği içerisinde Konsey Tüzükleri gibi tam üyelik halinde doğrudan doğruya uygulanacak mevzuat haricindeki konularda gerekli düzenlemeleri orta vadede yapmak suretiyle yasama organına sevkedilmek üzere Bakanlar Kurulu gündemine sunmak gerekecek. Rekabet Kurumu kısa vadede de minimis, araştırma ve geliştirme ve patent, know how, lisans, marka anlaşmalarına grup muafiyeti tanıyan teknoloji transferi tebliğlerini yayınlayacak.
* Devlet Yardımları: Rekabet ve Devlet Yardımları ile ilgili tüm yasal düzenlemeler ve mevcut uygulama kuralları Türkiye açısından bağlayıcı. Sözkonusu mevzuat esas itibariyle Komisyona bildirim prosedürleri, AB`de geliştirilen rekabeti bozmayan yardım türleri, bölgesel yardım eşikleri, özel kurallara tabi hassas sektörler, yardım yoğunlukları, ihmal edilebilir yardım tutarları gibi konulara ait yasal düzenlemeler ve yatay yardım mevzuatı ile kamu kesiminden KİT ve özel sektöre aktarılan kaynakların saydamlığını sağlayan düzenlemelerden oluşuyor. 7 parça mevzuata uyum sağlamak gerekecek.
Devlet yardımları İzleme ve Denetleme Kurumu kurulmasına gerek var. Devlet yardımları alanında AB mevzuatına uyum sağlamak açısından AB mevzuatının yerli mevzuatın içine yerleştirilmesi birebir üstlenilmesiyle uyum sorununun çözülmesi mümkün görülmüyor. Bu sorunların çözümü aşamasında ortaya çıkması muhtemel idari ve teknik sıkıntıların aşılabilmesi ve sürecin kısaltılabilmesi açısından etknik düzeyde ortak çalışmalar yapılması gerekecek. Bölgesel esası getiren NUT sistemine geçiş çalışmaları yapılması gerekiyor.
* Ortak Tarım Politikası: Tarım sektörü ile ilgili konuları bir bütünlük içinde ele alan Çerçeve Tarım Kanunu çıkarılacak. Ziraat Odalarının etkin olarak faaliyetlerini sürdürmeleri ve geliştirilmeleri yönünde düzenlemeler yapılacak. Kamudan bağımsız bir yapıda üreticilere üretimden pazarlamaya kadar olan safhalarda hizmet vermek üzere kar amacı gütmeyen organizasyonlar oluşturmaya yönelik bir Üretici Birlikleri Kanunu çıkarılacak. Tarım Bakanlığı ile tarımsal nitelikli KİT`ler yeniden yapılandırılacak. Tarımsal Ürün Sigortaları Kanununun ve buna ilişkin eylem planının hazırlanmasına ilişkin çalışmalar tamamlanacak.
Tarımda Yeniden Yapılandırma ve Destekleme Kurulu özel sektör kuruluşları ile çiftçi örgütleri temsilcilerini yeterince kapsamadığından yeni üyelerin katılımıyla geliştirilecek.
Türk mevzuatının AB mevzuatına uyumu konusunda sürdürülen çalışmalar çerçevesinde Türk tarımının OTP`ye uyumu aşamalı bir şekilde gerçekleştirilmeli. Bu amaca yönelik gerekli idari, hukuki, mali ve teknik düzenlemeler yapılmalı.
Tarım işletmelerinin yapısı ve kırsal ve tarımsal altyapı iyileştirilerek tarımsal verimlilik ve rekabet gücü artırılmalı. Tarımsal üretim yanında tarıma dayalı sanayiler ve pazarlama kanalları, özellikle borsa sistemi ve haller geliştirilmeli.
Gıda güvenirliliği, bitki ve hayvan sağlığı ve kalite kontrol konularında Topluluk sistemine uyum için gerekli yasal, kurumsal ve teknik düzenlemeler yerine getirilmeli. Çay tiftik keçisi gibi ürünler için AB ile işbirliği yapılarak üzel destekleme ve koruma sistemleri geliştirilmeli.
Çevre ve kırsal mirasın korunmasına özen gösterilmeli. Bu kapsamda çiftçilerin çevre ve doğal kaynaklar ile uyumlu tarım tekniklerini uygulamasına özel bir önem verilmeli. Türkiye ile Topuluk tarım politikalarının mehtemel gelişme eğilimleri de gözönüne alınarak tarım politakları ve mevzuatlar sürekli uyumlu hale getirilmeli. Bu amaçlara ulaşmada gerekli mali ve teknik destek topluluk tarafından Türkiye`ye sağlanmalı. (DÜNYA)