Antalya'daki Belek Turizm Merkezi'nde bir otelde bu yıl dördüncüsü düzenlenen "Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı"nda konuşan Görgün, toplantılarda 2024'ü ve 2025 hedeflerini ele alacaklarını belirtti.
Görgün, Uluslararası ilişkileri gittikçe karmaşık hale getiren küresel gelişmelerin kendi kendine yetebilmenin, savunma sanayisinde güçlü olabilmenin önemini ortaya koyduğunu söyledi.
Uluslararası siyasette devletler ve uluslararası kuruluşların yanı sıra çok uluslu şirketler, lobiler, sivil toplum kuruluşlarının da etkilerini arttırarak kendilerini göstermeye devam ettiğine dikkati çeken Görgün, sınır güvenliği, savaşlar ve mülteci akınları gibi gelişmelerin savunma sanayisini dünyada öne çıkardığını kaydetti.
Türkiye'nin savunma sanayisinin sadece kendisine değil müttefik ülkelerin ihtiyaçlarına da yetecek şekilde büyüme ihtiyacı ve fırsatı ile karşı karşıya olduğunu belirten Görgün, "Türkiye, başkanlığımız koordinasyonunda tasarımdan üretime, AR-GE'den inovasyona, sanayileşmeye kadar tüm güvenlik birimlerimizin ihtiyaçlarını yerli ve milli imkanlarla en etkin biçimde karışlamak için çalışmalarını sürdürmektedir." dedi.
Harekat sahasında ortaya çıkan ihtiyaçları karşılarken bir yandan da mevcut projeleri geliştirmeye devam ettiklerini anlatan Görgün, sektörün 3500'ü aşkın firmasıyla, yürütülen 1100'ü aşkın projesiyle, yüzde 80'in üzerinde yerlilik oranıyla, 100 milyar doları aşkın hacmiyle çalışmalarına devam ettiğini kaydetti.
"GEÇTİĞİMİZ YIL BÜTÇESİ 7 MİLYAR DOLARI AŞKIN 170 YENİ PROJE İMZALADIK"
Görgün, 2024 yılında gerçekleşen iki ayrı Savunma Sanayii İcra Kurulu Toplantısı'nda toplamda 90 projeyi karara bağladıkları bilgisini vererek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savunma sanayinin geliştirilmesi, ordumuzun modern sistemlerle donatılması ve modernize edilmesi amacıyla Savunma Sanayii Başkanlığı olarak geçtiğimiz yıl bütçesi 7 milyar doları aşkın 170 yeni proje imzaladık. 2025 yılı için tüm savunma ve güvenlik bütçesi ülkemiz için 1 trilyon 600 milyar Türk lirasıdır. Böylelikle NATO'nun öngördüğü gayri safi milli hasılanın yüzde 2'lik kısmından daha fazla harcamanın çok daha üzerindeki kaynağını projelere ayıracağız. Başarı trendi artan, ihracat hacmi kendini ispat eden sistemlerle 2 yıl içerisinde iki haneli ihracat yapan ülkeler arasında yer alacağımızı değerlendiriyoruz."
İnsansız hava araçları başta olmak üzere helikopterler, kara araçları, deniz araçları, füze sistemleri, silah ve mühimmat, elektronik ve radar sistemleri üreten firmaların son 2 yılda 20 milyar doları aşkın sözleşme imzaladığının altını çizen Görgün, yerli ve milli ürünleri güvenlik güçlerinin harekatlarında başarıyla kullandığını, dost ve müttefik ülkelerin envanterlerinde yerlerini almaya başladığını vurguladı.
Dost ve kardeş ülkelerle stratejik ortaklıkları önemsediklerini aktaran Görgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savunma sanayimiz son 10 yıl içerisinde dünyanın dört bir yanına, 185 ülkeye 230'un üstünde ürün ihracat etti. Sadece geçtiğimiz yıl 180 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdi. 2024 yılında Cumhurbaşkanımızın 9 farklı yurt dışı seyahatine eşlik ettik. Uluslararası işbirliği ve daire başkanlığımız koordinasyonda 16 adet savunma sanayi işbirliği toplantısına, 14 savunma fuarına, 8 devletler arası anlaşmaya, 81 ülke heyetiyle 400'ün üzerinde toplantıya katıldık. Sadece geçtiğimiz yıl benim yaptığım yol uzunluğu 200 bin kilometreden fazla. Dünyanın etrafını 5 kere dolaşacak şekilde uluslararası temaslarda bulundum."
Görgün, yılbaşından bu yana firmaların 1 milyar doları aşkın yeni ihracat sözleşmeleri imzaladığına değindi.
Ana yükleniciler, alt yükleniciler, KOBİ'ler, araştırma kuruluşları ve üniversitelerin bağımsız savunma sanayi inancı ve bu hedef doğrultusunda hiçbir zorluğa aldırış etmeden kararlılıkla sürdürdüğü çalışmaların takdire şayan olduğunu dile getiren Görgün, "Bu başarılarımız sürdürmek için AR-GE ve inovasyona yatırım yapmaya, uluslararası işbirliklerini güçlendirmeye ve yeni pazarlara açılmaya devam etmeliyiz. Yerli ve milli üretim vizyonumuzla, gelecek nesillerimizi teknoloji tüketen değil tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir konuma taşıyacağımıza inanıyorum." dedi.
"169 FİRMAMIZ 1 MİLYON DOLARIN ÜZERİNDE İHRACAT YAPTI"
Türkiye'nin sadece kendine değil müttefiklerinin ihtiyaçlarına yetecek savunma sanayisi altyapısına sahip olduğuna dikkati çeken Görgün, şunları kaydetti:
"Özellikle savaş sahasında kendini ispat etmiş ürünlerimiz, müttefiklerimiz tarafından büyük bir ilgi ve güvenli karşılanmaktadır. Bu sistemler sadece teknolojik üstünlükleri ile değil sahada gösterdikleri etkileyici performansla da rakiplerine fark yaratmaktadır. Türk savunma sanayi gelişen teknoloji ve artan ihracat kapasitesiyle dünya çapında pek çok ülkenin imreneceği seviyeye ulaştı. Savunma sanayimiz yerli ve milli projelerle sadece iç talebi karşılamakla kalmamış aynı zamanda ihracat kapasitesini de arttırmıştır. Uluslararası alanda daha fazla ilgi gören güvenilir bir marka haline gelmiştir. Savunma ve havacılık sanayii ihracat rakamımız 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 29 artışla 7 milyar 154 milyon dolara ulaştı. Bu rakam ile geçtiğimiz yıl sektörümüz için hedeflenen 6,5 milyar doların yüzde 11 üzerinde performans göstermiş olduk. Türkiye bugün dünyanın en büyük 11'inci savunma sanayi ihracatçısı ülkesidir. Sadece İHA pazarında dünya piyasasının yüzde 65'i ülkemize ait. Geçtiğimiz yıl savunma sanayi alanında faaliyet gösteren 1600 firmamız ihracat gerçekleştirdi. 169 firmamız 1 milyon doların üzerinde ihracat yaptı."
Geçen yıl Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ülkenin ABD olduğu bilgisini veren Görgün, "İhracat ürünleri incelediğimizde ise akıllı füzeler ve mühimmatlar, İHA'lar, kara araçları, silah kuleleri, askeri gemiler, uçak ve helikopter yapısalları, sportif silahlar, radar ve simülatörler gelmektedir. Kişi başı ihracat verilerinde BAYKAR 300 bin dolara ulaştı. BAYKAR firmamızı ve yöneticilerini bu vesileyle tebrik ediyorum. Sürdürülebilirlik sektörün geleceği için hayati öneme sahip. Bu sürdürülebilirliği sağlamak için 2025'de bazı atılımlar gerçekleştireceğiz. Daha önce girmediğimiz yeni pazarlara asılım sağlayarak hem bölgede hem de uzak coğrafyada etki sahamızı genişleteceğiz. Devletten devlete askeri satış ve çok uluslu konsorsiyum projeleri gibi yenilikçi iş birliği modellerini hayata geçirerek uluslararası politikadaki etkinliğimizi ticari ortaklıklara yansıtacağız. Küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin ihracata katılımı artıracak ve güçlendireceğiz." ifadelerini kullandı.
NATO ile başlatılan ilişkileri derinleştirerek, sektörün NATO'daki görünürlüğünü ve marka değerini yükselteceklerini dile getiren Görgün, devlet olarak ihracatçı firmaların arkasında olduklarını, ihracat hacminin 2025 yılında katlanarak artacağına inandığını ifade etti.
"TÜRKİYE'NİN SAVUNMA VE DIŞ İLİŞKİLER ALANINDA STRATEJİK AKIL VE VİZYONU İLE GELDİĞİ NOKTA BİR GURUR MESELESİDİR"
Milli Savunma Bakan Yardımcısı Musa Heybet de dünyanın güvenlik, barış, huzur ve refah arayışı içerisinde olduğunu belirtti.
Dünyanın mağdur ve mazlum coğrafyaların Türkiye'ye her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu söyleyen Heybet, "Türkiye'nin savunma ve dış ilişkiler alanında stratejik akıl ve vizyonu ile geldiği nokta bir gurur meselesidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Dünya 5'ten büyüktür' şiarı küresel istikrara, huzura ve adalete dair beklentileri yeniden yeşerttiğini, barış umutlarını yeniden filizlendirdiğini görüyoruz." dedi.
Heybet, Türk Silahlı Kuvvetlerinin "Türkiye Yüzyılı"nın başladığı süreçte bölgesinde ve dünyada seçkin ve saygın konumunu daha da güçlendirdiğini kaydetti.
Yerli, milli ve modern savunma sanayinin son yıllarda ortaya koyduğu büyük sıçramanın tüm dünyada büyük etkiler uyandırdığını anlatan Heybet, "Artık sadece savunma ihtiyaçlarımız yerli imkanlarla karşılamakla kalmıyor dünya pazarında rekabet edebilen ileri teknolojik ürünlerini de geliştiriyoruz. Türkiye savunma sanayi alanında tüketici konumundan üretici ve ihracatçı konumuna yerleşmeye başladı. Yerli ve milli teknolojilerimizle dost ve müttefik ülkeleri de güçlendiriyoruz." diye konuştu.
Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar ise Türk ekonomisinin büyümeye, istihdam sağlamaya ve ihracatını artırmaya devam ettiğini belirtti.
Ağar, 2024 yılında da ekonomik büyümenin temel kaynağının dış ticaret olduğu dile getirdi.
Ağar, 2024 yılında 227 ülkeye, gümrük bölgesine ihracat yaptıklarını, bu ülkelerden 54'üne 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek, "25 vilayetimiz de 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi. 62 ülkeye tarihimizin en yüksek ihracatını gerçekleştirdik. 2002 yılında 31 bin 855 olan ihracatçı firma sayımız 180 bin 705'e yükseldi. İhracatımız bu başarıları gösterirken savunma ve havacılık sanayinde Türkiye bölgesel ve küresel düzeyde adını sıkça söz ettirir hale geldi. Türkiye'nin insansız ve yapay zeka destekli, yenilikçi savunma sanayi sistemlerimizin tüm dünyada daha çok bahsedilmeye başlanması bize gurur veriyor." dedi.
Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Demiroğlu da birliğin üye sayısının 1728'e ulaştığını belirtti. Sektörü daha da ileriye taşımanın sorumluluğu ile çalıştıklarını aktaran Demiroğlu, Türk savunma ve havacılık tarihinin yeniden yazıldığını, savunma ihracatında Türkiye'nin dünyada önde gelen ülkeler arasına girdiğini kaydetti.
Konferans kapsamında "Savunma ve Havacılıkta 2024 İhracat Şampiyonları" ödül töreni gerçekleştirildi. Törende alanlarında en fazla ihracat yapan firmalara ödülleri verildi.
Konferans, 2 Şubat'ta sona erecek.