Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Milli Uzay Programını başarılı bir şekilde uygulamak adına uzay çalışmalarını hız kesmeden sürdüreceklerini ifade ederek, “Uzaya bağımsız erişim programımızda kararlıyız. Ay Programımız kapsamında, millî imkânlarla geliştirdiğimiz itki sistemine sahip, kendi bilim insanlarımızın ve mühendislerimizin tasarlayıp ürettiği uzay aracıyla aya erişeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci asrında, ‘Türkiye Yüzyılı’nda küresel uzay ekonomisinden pay alan, uzayın sunduğu fırsatlarından en üst düzeyde yararlanan, uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını küresel ölçekte ispat eden bir ülke olacağız.” dedi.
Bakan Kacır, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen “Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu ve Sergisi”ne katıldı. Kacır, Ali Kuşçu’nun bir astronom ve matematikçi olmasının yanı sıra medeniyete ve bilimsel düşünceye önemli katkılar sunan mümtaz şahsiyetlerden biri olduğunu söyledi. Kacır, Ali Kuşçu’nun, evrensel ölçekte kıymetinin bilinmesi ve 2024 yılının UNESCO tarafından “Ali Kuşçu Yılı” ilan edilmesinin memnuniyet verici olduğunu belirtti. Ali Kuşçu’nun, bilimsel düşünce ve metodolojiye olan katkılarıyla İslam dünyasının dışında da saygı duyulan bir şahsiyet olduğunu hatırlatan Kacır konuşmasında şunları söyledi:
YOL HARİTASI
Ay yüzeyinin haritasını çıkaran Ali Kuşçu’nun çizdiği Yıldız haritalarının, Amerika kıtasının keşfine giden süreçte önemli bir payı vardır. Asırlar önce kaleme aldığı ve günümüzün modern astronomi verilerine en yakın değerlemeye daha o günden ulaştığı Risaletü’l Fethiye adlı eseri; asırlar boyunca gerek Doğu gerekse Batı’daki birçok akademide, enstitüde, üniversitede okutulan önemli bir kaynak olmuştur. Bizler içinse Ali Kuşçu’nun Osmanlı medeniyetine kattığı değer, sadece geçmişe ait hatıralar değil, aynı zamanda gelecek inşası içinde bir yol haritasıdır.
ÇAĞ ATLAMIŞ TÜRKİYE
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, Ali Kuşçu gibi medeniyet değerlerimizden ilham alarak, ülkemizin bilgi birikimini, çağımızın bilimsel ve teknolojik gereklilikleriyle buluşturmayı bir sorumluluk olarak addediyoruz. Bilimde ve teknolojide çağ atlamış bir Türkiye hedefiyle, tarihimizden ve medeniyetimizden aldığımız ilhamla hareket ediyoruz. Bu toprakların mayasına, ruhuna ve bereketine güveniyoruz.
BAĞIMSIZLIK ŞİARI
Bilim ve teknolojide taşıdığımız “bağımsızlık” şiarının, Türkiye’nin siyasi bağımsızlığının da güvencesi olduğuna inanıyoruz. Mazimizde olduğu gibi, bu coğrafyayı yeniden bilim ve teknolojinin önde gelen merkezlerinden birine dönüştürmek için gayret ediyoruz. Ülkemizin dört bir yanında, yediden yetmişe adeta toplumsal bir seferberlik ruhu ile sürdürdüğümüz “Millî Teknoloji Hamlesi” doğrultusunda; kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz.
İSTİKRARLI POLİTİKA
Yurdun dört bir yanındaki 208 üniversitemiz, 104 teknoparkımız, 1600’ü aşan Ar-Ge ve tasarım merkezimiz, 291 bin Ar-Ge personelimiz ile Millî Teknoloji Hamlesi hedeflerimize kenetlenmiş şekilde ilerliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yürüttüğümüz istikrarlı politikalarla istikbalimizi güçlü kılacak adımlar atmayı sürdürüyoruz.
İLK ADIMLAR
Kritik teknolojilerde olduğu gibi uzay teknolojilerinde de yerli ve milli bir anlayışla, Ar-Ge ve inovasyon altyapısını güçlendirerek asırlık projeler ortaya koyarak yolumuza devam ediyoruz. Geçmişten aldığımız mirasla, ülkemizi küresel uzay ekosisteminde söz sahibi bir aktör haline getirme yolunda ilerliyoruz. Bu yürüyüşün ilk adımlarını; önce BİLSAT uydusuyla, sonra RASAT, GÖKTÜRK uydularıyla attık. Kazandığımız gözlem uydusu üretme yetkinliklerimizi metre altı çözünürlüklü milli görüntüleme uydumuz İMECE ile taçlandırdık. Yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A ile birlikte kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biriyiz.
UZAY PROGRAMI HEDEFLERİ
Milli Uzay Programımızın hedeflerinden “Türk Astronot ve Bilim Misyonu” kapsamında astronotumuz Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunduğu süre zarfında 13 bilimsel deneyi başarıyla tamamladı. Diğer astronotumuz Tuva Cihangir Atasever 7 deney icra ettiği bir yörünge altı uçuş gerçekleştirdi. Önümüzdeki dönemde de Milli Uzay Programımızı başarılı bir şekilde uygulamak adına uzay çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.
UZAY EKONOMİSİ
Uzaya bağımsız erişim programımızda kararlıyız. Ay Programımız kapsamında, millî imkânlarla geliştirdiğimiz itki sistemine sahip, kendi mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın tasarlayıp ürettiği uzay aracıyla aya erişeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci asrında, “Türkiye Yüzyılı”nda küresel uzay ekonomisinden pay alan, uzayın sunduğu fırsatlarından en üst düzeyde yararlanan, uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını küresel ölçekte ispat eden bir ülke olacağız.
UMUT IŞIĞI
Bizim sorumluluğumuz ülkemiz ile sınırlı değil. Türkiye’yi bir umut ışığı olarak gören mazlumların, masumların mesuliyeti de omuzlarımızda. Bakın işte Filistin. İsrail, dünya tarihinin en kanlı, en vahşi saldırılarından birini; bir soykırımı dünyanın gözü önünde gerçekleştiriyor. Uluslararası kamuoyu adeta üç maymunu oynamaya devam ediyor. Biz biliyoruz ki tarihimiz bize her alanda öncü olma, mazlumlara ve mağdurlara el uzatacak güce, imkâna, dirayete sahip olma sorumluluğunu yüklüyor. Diğer tüm alanlar gibi bilim alanındaki çalışmalarda da bu anlayışla hareket etmek zorundayız.