CNN Türk`te Enis Berberoğlu`nun sorularını yanıtlayan Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn, Türkiye`nin reformlardan yorulması için bir nedeni olmadığını ve alınacak çok mesafenin bulunduğunu söyledi.
ULUSLARARASI piyasalarda Türkiye`nin, son dört yılda üst üste yapılan reformlardan yorulduğu yönündeki görüşlere karşın Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn, Türkiye`nin reformlardan yorulması için bir nedeni olmadığını ve alınacak çok mesafenin bulunduğunu söyledi. Wolfensohn, enflasyondaki gerileme ve ekonomideki iyileşmenin de bir-iki yıl içinde vatandaş tarafından hissedilebileceğini belirtti.
Hükümetin Yatırım Danışma Konseyi Toplantıları için davet ettiği uluslararası isimlerden biri olan Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn, dün CNN Türk`te Enis Berberoğlu`nun sorularını yanıtladı.
Wolfensohn`un sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
- Türkiye`yi doğrudan dış yatırıma açmak her zaman Dünya Bankası`nın gündeminde oldu ama rakamlarda artış görülmedi, ne yapmak gerekiyor ki daha fazla yatırım çekilebilsin?
- Hükümetin yaptıklarına bakınca, bir istikrar havası oluşturmaya çalıştıkları görülüyor. Bu tip çabalar için bilinen bir sihir yok. Yapılanlar, bütün dünyada yapılabilecekler ve yapılanlar. Kısaca, toplumun rekabete açık hale gelmesi gerekiyor. Bugüne kadar atılan adımlar sonunda Türkiye`nin çok daha dinamik ve dengeli bir ortam oluşturduğunu söyleyebilirim. Reformların da sürdürülmesi lazım. Böylece oluşan ortam yatırım çekebilir.
- Yatırım Danışma Konseyi Türkiye için yeni bir başlangıç mı?
- Evet, bir anlamda taze başlangıç. Türkiye`nin bir imajı vardı. Bu imaj açısından taze bir başlangıç.
- Türkiye`deki olumlu gelişmeleri sokaktaki vatandaş ne zaman cebinde hissedebilecek?
- Türkiye`deki olumlu gelişmelerin ne zaman sokaktaki insan tarafından hissedileceğini tam olarak söyleyemem, müneccim değilim. Sokaktaki sade vatandaş öncelikle enflasyon düşmesinden yararlanacak. Türkiye, 50-60`lı enflasyondan, 10`lu rakamlara indi. Bu sürdürülebilirse, sokaktaki vatandaş için farklı yaklaşımları getirecek. Sokaktaki vatandaş için de farklı olacak. Şartlar şunu gösteriyor, sokaktaki insan gelişmelerden daha fazla yarar sağlayacak.
FONLARDAN KORKMAYIN
- ABD`de faiz artışı olur ve sermaye kaçışı başlarsa Türkiye ve Brezilya ekonomileri ne ölçüde etkilenir?
- Şu anda Türkiye`deki faiz oranları yüzde 0.25 veya 0.50`lik artışlardan etkilenmeyecek kadar cazip. Eğer kurulmaya çalışılan sistemde başarılı olunabilinirse, insanlar kendi paralarına yatırım yapmaya devam eder. O zaman da dışarıdan gelen fonlardan korkmak için bir neden kalmaz. O fonlara bağlı kalınması için nedenler ortadan kalkar.
Hükümet IMF`yle anlaşmazsa şaşarım
- Önümüzdeki yıl hükümetin IMF ile anlaşmaması halinde, Dünya Bankası olarak Türkiye`ye bakışınız ne olacak?
Biz Türkiye`ye çok yapıcı destek veriyoruz.
- O zaman IMF olmadan da destek olmaya devam edeceksiniz.
Tabii. Zaten şu anda pekçok şey birarada yürüyor. IMF`nin çok sayıda fonu var. Hükümet ile IMF anlaşmazsa şaşarım.
- Önümüzdeki yıldan itibaren Türkiye net borç ödeyen bir ülke olacak. O zaman Dünya Bankası`nın desteğine ihtiyaç duyacak.
Tabii. Türkiye iddialı adımlar atıyor. Dünya Bankası, Türkiye`ye destek kredileri çerçevesinde 4.5 milyar dolarlık kredi imkanı sağlayacaktı. Son olarak bu rakamı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 1.5 milyar
dolar olacak şekilde konuştuk. Bunlar iddialı adımlar.
Eğitim ve sağlıkta desteğe devam
DÜNYA Bankası Başkanı James Wolfensohn, Türkiye`deki altyapı yatırımlarına olan desteklerini sürdüreceklerini de söyledi. Wolfenson şöyle konuştu: ‘‘Türkiye`de altyapı projeleri ile ilgilenmeye devam edeceğiz. Bu ülkede buna ihtiyaç olacağını sanıyorum. Biz bu konularda hükümet ile işbirliğimizi devam ettirmek istiyorduk. Eğitim programlarıyla bütün ülke sathında yer aldık zaten. Eğitim ve sağlık projelerinde yer almak istiyoruz.’’
Öğrenciler ve özel sektörden etkilendim
JAMES Wolfensohn, Türkiye`de özel sektör şirketlerindeki dinamik tutumdan ve yöneticilerden etkilendiğini söyledi. Wolfenson, Türk özel sektörünün dinamik olduğunu ifade ederken, üniversite öğrencilerinden de etkilendiği söyledi. Wolfensohn, ‘‘Bir üniversiteye gittim ve oradaki öğrencilerin fikirlerinden, dinamizmlerinden etkilendim’’ dedi.
İstikrarı sağlayın ‘caz’a geleyim
BİR caz müzik tutkunu olan James Wolfensohn, bugüne kadar gerçekleştirdiği Türkiye ziyaretlerinde hiç caz müzik dinleyemediğini, konserlere gidemediğini belirterek, ekonomik istikrarın başarıldığını gördükten sonraki Türkiye ziyaretlerinde bu eksikliği gidereceğini belirtti.