Meral: Emperyalist güçler ekonomik işgal gerçekleştiriyor

1dk okuma

Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, Türkiye`nin bugün IMF`nin ekonomik işgali altında olduğunu savunarak, ``1919 yılında Türkiye`yi silahıyla işgal edemeyen emperyalist güçler, bugün ekonomik bir işgal gerçekleştirmişlerdir`` dedi.

Bayram Meral, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye`nin son derece kritik günlerden geçtiğini ve hükümetin, ``attığı yanlış adımlarla krizin daha da derinleşmesine neden olduğunu`` öne sürdü.

Türkiye`nin ekonomi politikasını IMF ve Dünya Bankası`nın belirlediğini ileri süren Meral, IMF ve Dünya Bankası`nın fiilen hükümetin içinde olduğunu savundu. ``Türkiye bugün IMF`nin ekonomik işgali altındadır. 1919 yılında Türkiye`yi silahıyla işgal edemeyen emperyalist güçler, bugün ekonomik bir işgal gerçekleştirmişlerdir`` diyen Meral, ``IMF`nin istekleri doğrultusunda`` sürdürülen politikaların, ülkeyi büyük bir bunalıma sürüklediğini ifade etti.

Siyasileri uyarmak istediğini söyleyen Meral, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Banka batıranlara göz yumacaksınız, batan bankaların yükünü fakir, fukaranın sırtına yükleyeceksiniz, hortumcuları, koluna kelepçe bile vurmadan sözde cezaevlerine götürüp, 5 yıldızlı otele benzer şartlarda yatıracaksınız, af çıkaracaksınız, krizi bahane gösteren bazı işverenlerin sosyal sigorta primlerini ödememelerine, vergi vermemelerine göz yumacaksınız, ayrıca bunlara kaynak bulacağım diye özelleştirme adı altında devletin gözde kurumlarını peşkeş çekeceksiniz, IMF emeklilik yaşının düşük olduğunu söyleyecek, siz hemen yasa çıkaracaksınız, emeklilik yaşını yükselteceksiniz. IMF, `bunları resen emekli yapın` dediğinde, bunu yapacaksınız, sonra da ülkeyi yönettiğinizi söyleyeceksiniz. Bu ülkeyi kim yönetiyor, bağımsızlık, ulusal egemenlik ne demektir, demokrasi ne demektir? Eğer ülkeyi siz yönetmiyorsanız, bu uygulamalarınızla kimlerin çıkarını koruyorsunuz?``

`IMF`nin değil Ata`nın yolu...`


``10 Kasımlarda Atatürk`ün huzuruna çıkma onuruna sahip olabilmek için onun yolunda yürümek gerektiğine`` işaret eden Meral, konuşmasına şöyle devam etti: ``Bu politikalarınızla ülkeyi emperyalist işgalden kurtaranların, bağımsızlığımızı ve ulusal egemenliği sağlayanların, demokrasiyi kuranların ruhunu şad edemezsiniz. IMF`nin değil, Ata`nın yolunu izleyin. IMF`ye, Dünya Bankası`na boyun eğmek yerine, onurunuzu ve onurumuzu koruyun. Yiğitçe halkımızın karşısına çıkın. Hatalarınızı kabul edin, özür dileyin. Türk halkı, bağımsızlığı, ulusal egemenliği ve demokrasiyi yürekten savunanlara sahip çıkar.`` Siyasi partilere yapılan yardımın kaldırılmasını, milletvekili lojmanlarının satılmasını, makam aracı ``saltanatına`` son verilmesini, milletvekili ve bakan sayısının azaltılmasını isteyen Bayram Meral, siyasilere, ``Devleti bu yükten kurtarın`` diye seslendi.

Türkiye`nin güçlü olduğunu, IMF`den değil, Atatürk`ün ve O`nun güç aldığı halkın çizgisini izleyerek bu krizin aşılabileceğini anlatan Meral, sermaye kesimini de eleştirdi. Sermaye kesiminin banka batırdığını, vergi vermediğini, SSK`ya olan prim borcunu ödemediğini savunan Meral, Doğu ve Güneydoğu`da en ufak yatırım yapılmadığını ileri sürdü.

Tüm bunlar yaşanırken, sermaye kesiminin, ``yüzleri kızarmadan hallerinden şikayetçi olduğunu`` ifade eden Meral, şöyle konuştu:``(İşçileri çıkarın, işyerlerini kapatın, kaynak artırın, bunları da bize kredi olarak verin, böylece kendimizi kurtaralım) diyeceksiniz. Hepinizi kastetmiyorum, ama bir bölümünüz için şunları söylüyorum: Sizin vatanınız yoktur, sizin vatanınız, çıkarınızdır. Vatan diye bir derdiniz olsaydı, kriz sonrasında bir başka ülkeye gidip yatırım yapmazdınız.``

İşsizler ordusu...

Gelinen noktada, hükümetin, IMF`nin ve Dünya Bankası`nın ortaya koyduğu çizginin dışına çıkamadığını savunan Meral, bunun da işsizler ordusuna yeni işsizler, yoksullar ordusuna yeni yoksullar kattığını söyledi. Bu bunalımın sonucunun ``sosyal patlama`` olacağını öne süren Meral, şunları kaydetti:``Bu nedenle yakın bir tarihte, Başkanlar Kurulumuzu olağanüstü toplantıya çağırarak, ülkemiz genelinde bölgesel toplantılar düzenleyeceğiz. Halktan aldığı demokratik gücü, halkın yararına kullanamayan bugünkü hükümetin icraatını, halkımıza anlatacağız.

Halkımızın isteği, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası`nın bir an önce demokratikleştirilerek, erken genel seçimlere gidilmesidir.

Demokrasiye, parlamenter sisteme bağlı olan kuruluşumuz, halkın demokratik tercihinin yeniden kullanılması için erken genel seçime gidilmesi amacıyla halkımızla bütünlüğünü daha da güçlendirecektir.

İnanıyorum ki, halkın isteklerine cevap veremeyen bugünkü hükümeti halkın tercihine sunmakla, ülkemize en büyük iyiliği yapmış olacağız.

Amacımız, ülkemizin ve halkımızın huzur ve mutluluğudur. Biz, bugüne kadar bu mutluluğun bütün kesimlerin ortak malı olması için çalıştık, maalesef hükümetten bu ilgi ve desteği göremedik. Bu ilgi ve desteği gösterecek bir hükümete, halkımızın ihtiyacı vardır.``
Haberle ilgili daha fazlası: