Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ilk kez bir özelleştirme kararına itiraz ederek Eti Bor`un özel sektöre devredilmemesi gerektiğini savundu. Aygün, ‘‘
Altın yumurtlayan tavuğun satılması yönünde IMF baskısı mı var, açıklansın’’ dedi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Eti Bor`un özelleştirilmesine karşı çıktı. 2.5 milyar tonluk bor rezervi ile dünya rezervinin yüzde 70`ini elinde bulundaran Türkiye`nin petrol kadar önemli ve stratejik bir madeni başka ülkelerin tekeline bırakamayacağını savunan Aygün, ülkesinin mefaatini düşünen hiç kimsenin bu özelleştirmeye ‘‘evet’’ demeyeceğini söyledi.
İlk kez bir özelleştirme kararına itiraz eden ATO Başkanı Sinan Aygün,
‘‘Türkiye`nin bağımsızlğının sembolü’’ durumundaki bor madenlerinin özelleştirilmesinin bir cinayet olacağını ileri sürerek, 750 milyar dolarlık bor rezervinin Türkiye`nin borç kıskacından kurtuluşu için büyük bir şans olduğunu kaydetti. Hükümete ‘‘Altın yumurtlayan tavuğu satmayın’’ uyarısında bulunan Aygün, bor yataklarının ve işletmelerinin satılması için IMF baskısı olduğu yönündeki iddiaların da yanıtlanmasını istedi. Aygün, şunları söyledi:
Yasa değişmeli:
‘‘750 milyar dolarlık bir kaynağın alelacele elden çıkarılarak, çocuklarımızın geleceğine ipotek koymak, kabul edilecek bir durul değildir. Devletin elinde gerçekten özelleştirilmesi gereken kuruluşlar, tüm zararlarına rağmen hala kamu kurumu olarak faaliyetlerine devam ederken, ülkeyi kurtaracak bir kaynağın özelleştirileceğinin açıklanması akıl ve insafla bağdaşmaz. Borun özelleştirilmesi için gerekli şart ve koşullar oluşmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti`nin bağımsızlığının sembollerinden olan bor bir takım güçlere verilmemelidir. 1978 yılında bor madenlerini devletleştirerek kamu yararını ve ulusal çıkarları koruyan Ecevit`in tamamen verimli, rantabl ve ekonominin hayat kaynağı olacak işletmenin elden çıkarılmasını isteyecek noktaya nasıl geldiğini anlamıyoruz. 2840 sayılı yasa hükmü uyarınca bor madenlerinin devlet eliyle işletilmesi kanuni zorunluluktur. Türkiye`nin yüksek menfaatlerinin devlet eliyle işletilmesi kanuni zorunluluktur. Türkiye`nin yüksek menfaatlerinin korunması için yasa kesinlikle değiştirilmemelidir.’’
Yatırım gerekli:
Önemi giderek artan Borun özelleştirimesine, ülkesinin menfaatini düşünen hiç kimsenin ‘‘evet’’ demeyeceğini söyleyen Aygün, diyenlerin ise ‘‘vebal’’ altında kalacağını vurguladı. ‘‘Bora dayalı sanayilerin gelişmesi ve bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesi halinde yaratacağı katma değerle, ülkenin kalkınmasında, istihdamın geliştirilmesinde önemli katkılar sağlayacaktır’’ diyen Aygün, 100 milyar dolarlık pastadan daha fazla pay almanın yolunun özelleştirmeden değil, yatırımdan geçtiğini ifade etti.
Dünya bor rezervinin yüzde 70`i Türkiye`de:
Atom enerjisi, roket yakıtı, uzay sanayi ve dayanıklı haif metal malzeme üretiminde kullanılması ile birlikte önemi giderek artan bor madeni açısından en zengin ülke Türkiye. Dünya bor reservinin yüzde 70`i Türkiye`de bulunuyor. Kalan rezervlerin büyük bır kısmı da Amerika`da. Çin, Rusya, Arjantin ve Şili`de de bor rezervi bulunmakla birlikte Türkiye ve Amerika rezervi yüzde 90`ın üzerinde. Dünya üretiminin yüzde 30`u Türkiye`den, yüzde 45`i Amerikadan yapılıor. ABD gelirin yüzde 55-60`ını, Türkiye ise yüzde 20-22`sini alıyor.