Paylaş
ABD’de Biden hükümetinin göreve gelmesinden bu yana aşılama konusunu iyi yönetiyor olması ve teşvik paketlerinin etkisi, bunların yanında Fed’in destekleyici politikasını koruması, ABD ekonomisinde hızlı toparlanmayı da beraberinde getirmeye başladı. Açıklanan verilerin beklentileri karşılaması, piyasalarında Fed’in artık sıkılaşmaya başlayabilir algısını güçlendirdi. Haziran toplantısında Fed’den tahvil alım konusunda bir sinyal beklenirken, Fed 2023 yıl sonuna kadar iki faiz artış öngörüsüyle piyasaların karşısına çıktı. Beklenmedik bu revizyon, piyasalarda sert satışlara neden oldu. Hisse senetlerinden ve emtialardan çıkışlar, Dolar ve tahvile doğru girişler görüldü. ABD’de enflasyon son yılların en yüksek seviyesinde açıklanırken, Fed bunu “geçici” olarak yorumluyor.
Pandemi öncesi ABD’de istihdam piyasası hedefler doğrultusunda ilerliyor ve bir sıkıntı görülmüyordu. Ancak salgın nedeniyle kapanmalar, işsizliğin hızlı bir şekilde yükselmesine neden olduğu gibi istihdam piyasası da bozuldu. Son bir yıllık görünüme bakıldığında, istihdamın kayıplarını telafi etmeye başladığını gözlemliyoruz ama bazı veriler (TDI, ADP ve haftalık işsizlik başvuruları) kafa karıştırabiliyor. Bu nedenle, önümüzdeki günlerde istihdam piyasasına dair açıklanacak veriler ne kadar iyileşme yolunda bir tablo yaratırsa, Fed daha da şahinleşmek isteyebilir. Özellikle istihdam ve enflasyon, hedefler doğrultusunda ilerlediği sürece, mevcut politikada değişikliğe gidilebileceğini belirtiyorlar. Toplantıdan biraz daha önceye gitmek istiyorum. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, faiz konusunda piyasayı ısıtmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz aylarda, faiz artışına sıcak bakıldığına dair mesaj verip sonrasında düzeltme yaparak, piyasalarda tansiyonu dindirmişti. Toplantı öncesi yine benzer söylemlerde bulunan Yellen bu sefer herhangi bir düzeltmede yapmadı. Yellen piyasaları bu açıdan alıştırmaya başlıyor gibiydi. Ancak projeksiyonlardan sonra bu konuda pek becerikli olduğu söylenemez. Piyasa anlaşılan faiz konusunda bu kadar erken bir sinyal beklemiyordu. Dünya normalleşmeye başladıkça Fed’den de sesler gelmeye başladı. Yılın kalanı içinde hareketli olacağını söylesek, yanlış olmaz.
Fed’den gelen seslerin ardından TCMB’nin de Haziran ayı toplantısı bulunuyordu. TCMB mevcut duruşunu korumaya devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda, yerli ve yabancı yatırımcılarla video konferans yoluyla görüşen TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu aslında bunun sinyalini vermişti. Enflasyonda belli bir süre yatay bir görünüm izleyeceklerini tam olarak düşüş patikası için daha zamanın olduğunu belirtmişti. Faiz konusunda 3.çeyrek sonu veya 4.çeyrek başına işaret edilmişti. Dolayısıyla Haziran metninde de kararlı bir şekilde sıkı duruşunu koruyan bir Merkez vardı karşımızda. Ancak Fed’in yılın sonlarına doğru varlık alım programıyla birlikte sıkılaşma yolunda atacağı adımlar, Türkiye dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin Merkez Bankaları açısından zorlu bir süreç olacağını da bize gösteriyor.
Aşılamanın hız kazanmasıyla dünya normalleşiyor diyoruz ancak yeni varyantlarla piyasaların kafası karışabiliyor. En son Delta varyantı duyuruldu, Hindistan ve İngiltere’de görülen bu varyant nedeniyle İngiltere kısmi açılma konusunda bir dört hafta kadar erteleme yaptı. Ancak aşılama konusunda iyi bir süreç ilerliyor ve mevcut aşıların, yeni varyantlara karşı koruyuculuğunun yüksek olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bu durum piyasalardaki panik havasının önüne geçmeyi başarıyor. Buradan nereye bağlayacak derseniz, petrol fiyatlarına…
Pandemiyle birlikte petrol fiyatlarında da dalgalanmalar görülmüştü. Oldukça dip noktalara gerileyen petrol fiyatları nedeniyle yatırımcılar zorlu bir dönem geçirdi. Seyahat kısıtlamaları, stoklardaki artış ve salgının hızlı yayılması, petrolde talebi olumsuz etkileyerek, talebin azalmasına neden oldu. Ancak 2021 yılında artık dengeler değişmeye başladı. Öncelikle burada en büyük etken OPEC ‘in bu süreçte aktif bir şekilde rol oynamasıydı. Aylık toplantılar düzenleyerek, petrol piyasasını dengelemeye çalıştılar ve bunun meyvelerini artık alıyorlar. Bir diğer önemli etken ise aşıların bulunması ve dünyanın aşılanması oldu. Aşılamanın yaygınlaşmasıyla birlikte açılmaların başlaması, seyahat engellerinin kaldırılması, petrol talebini de iyileştirmeye başladı. İran nükleer anlaşmasına gelecek olursam, Viyana’da görüşmeler sürüyor
En kısa sürede sonuca varacağız deseler bile ABD İran’a uygulanan tüm yaptırımları kaldırmaya pek niyetli değil. Dolayısıyla bu durum İran petrolünün piyasaya geç gelmesi olarak yorumlanıyor ve petrolü olumlu etkiliyor. Bunların yanında petroldeki toparlanma yabancı kurumların raporlarına da yansımaya başladı. Bir çok kurum orta ve uzun vade beklentilerini yukarı yönde revize ediyor. Özellikle salgının önüne geçilmesi ve yeni varyantlara karşı mevcut aşıların koruyuculuğunun olması, dünyanın yavaş yavaş eskiye dönmesiyle birlikte petrol fiyatlarındaki oynaklığın devam etmesini ve geri çekilmelerin olası bir durum olmadıkça sınırlı kalmasını bekliyorum. Orta ve uzun vade açısından petrol fiyatlarındaki yükselişin devam etmesini öngörebilirim.
Paylaş