Paylaş
Ancak kısa vade (4-5 hafta) özelinde kalıcı bir trend değişikliği sağlar mı derseniz sanmıyorum.
Çünkü kredi notu değerlendirme yapılan ülke veya şirketin borç ödeme kabiliyeti başka bir deyişle ödeyememe riski ile ilgilidir.
Değişen ekonomi politikasının bu anlamda güçlü pozitif olduğu her aktörün malumu.
Bir yıl kadar önce 550 BP olan CDS’in 3-4 aydır 300 BP civarında seyretmesi de bu durumun iz düşümü.
BIST’in artan TRY faizlere rağmen 300 $’dan fazla uzaklaşmaması da keza öyle.
Şimdi beklenmeyen ama önümüzdeki 2 çeyrek içinde gerçekleşmesine kesin gözü ile bakılan not artırımı geçen haftayı 9155 seviyesinde tamamlayan borsada 9450 TRY zirvesinin (belki 100-150 puan ötesinin) görülmesini sağlayabilir.
Kuvvetle muhtemel açılış fiyatları bu seviyeye yakın olacak, endeks haberi görüp alalım diyenlere düşük fiyatla hamle fırsatı vermeyecektir.
Not artırımının yakın vadede bu bölgenin aşılmasını ve çok öte zirvelere seyahati sağlaması ise bence kolay değil.
Çünkü not artışını sağlayan faktör; Türkiye’nin yerel seçim sonrası enflasyon ile mücadelede vites yükselteceği beklentisi. Bu politikanın kaçınılmaz yan etkisi ise ekonomik yavaşlama.
2025 sonunda yıllık enflasyonun (bırakın resmi hedef olan yüzde 14’ü) yüzde 25’e inmesi için Türkiye ekonomisinin büyüme hızının önemli ölçüde aşağı gelmesine ihtiyaç var.
Var olan enflasyon dinamikleri bu konuda umut verici değil.
Enflasyonun talep ile beslenmesinin önüne geçmek için ekonomi yönetiminin seçim sonrası frenleyici kararlar alması bekleniyor.
İşte bu beklenti de, not haberi tüketildikten sonra borsa için radara ufuktaki kötü haber olarak yerleşme riski taşıyor.
Ben bu görüşteki aktörlerin not artışını satış fırsatı olarak değerlendirebileceğini, kalıcı bir yükseliş trendi için Nisan sonrasında şartların daha elverişli olacağını, borsanın bir süre daha geride kalan bir aya benzer şekilde yatay seyri sürdürebileceğini düşünüyorum.
BIST hatırlayacağınız üzere 2024 yılına çok iyi başlamış ve 8 haftada 253 $ seviyesinden 305 $’a tırmanmıştı. Son iki haftada 275 $’a kadar gerileyen endeks geçen haftayı 287 $ seviyesinde tamamladı.
Mart-Nisan döneminde seyahat parkuru ne olabilir derseniz ağırlıkla 280-300 $ bandında yatay bir seyir bana daha muhtemel geliyor.
Mayıs ayından itibaren ise yeni ve daha uzun soluklu bir yükseliş trendinin perde aralayabileceği görüşündeyim.
Endeks hangi seviyeye yükselebilir derseniz; yılbaşında sizlerle paylaştığım yaz aylarında 340 $ / 2024 sonunda 375 $ test edilebilir görüşünde herhangi bir değişiklik yok.
Yalnız bu seyahatin ailece gerçekleşeceğini sanmıyorum.
BIST 100 geride kalan 10 haftada dolar bazında yüzde 17 yükselirken BIST küçük şirketler endeksi (XTUMY) yüzde 38 değer kazandı
Hal böyle olunca da BIST’te küçük şirketler görece pahalı, büyük şirketler ise küçüklere kıyasla iskontolu hale geldi.
Ben bu durumun önümüzdeki 1-2 çeyrekte terse döneceğini ve borsa yükselirken küçük şirketlerin görece daha az değer kazanacağını borsa düşerken de bundan daha güçlü etkileneceklerini düşünüyorum.
YURTDIŞI PİYASALAR
Dış iklim üzerinde en belirleyici faktör uzun vadeli tahvil faizlerinin seyri olmaya devam ediyor.
Aşağıda üstte ABD ve Almanya 10 yıllık tahvil faizini aşağıda da dolar bazında altın ve gümüşü görüyorsunuz.
Tahvil faizleri yükselirken değerli metal fiyatları düşüyor, tahvil faizleri düşerken değerli metaller yükseliyor.
Şubat son hafta yeniden düşüşe geçen tahvil faizlerinde ben bir veri sürprizi yaşanmadıkça bu seyrin devam edeceğini ve dünya genelinde uzun vadeli faizlerin 40-50 BP kadar daha gerileyebileceğini düşünüyorum.
Ana rotada önümüzdeki 2-3 çeyrek boyu sürmeye aday bu trend metaller adına destekleyici olacak.
Altın çok hızlı yükseldi. Bir süre dinlenebilir hatta 2100-2150 $ bandına geri esneme yaşayabilir.
Ancak 2000 $ altına artık gelmesinin güç olduğunu ve 2024 yılı içinde 2500 $’ı test edebileceğini düşünüyorum.
Dört yıldır ağırlıkla 22-26 $ hattında yatay seyreden gümüşün ise 23,5 $ seviyesini destek yapabileceğini ve ikinci çeyrek içinde 26-27 $ bandına / yılsonu veya 2025 başında ise 30 $’a yükselebileceği görüşündeyim.
Borsalarda ise durum biraz farklı.
Her ne kadar ana rotada 4-5 çeyrek daha yükseliş trendinin süreceğini tahmin etsem de kısa vade özelinde bir bayrak değişimi ihtimalini yüksek buluyorum.
Geride kalan aylarda dünya borsalarında şirketler bazında çok önemli ayrışmalara şahit olduk.
Bu ayrışmada lokomotif olup pozitif kanatta yer alanlar önümüzdeki birkaç ayı soluklanma hatta değer kaybı ile geçirmeye aday görünürken başta tahvil faizlerine duyarlılığı yüksek şirketler olmak üzere geride kalanların bunun acısını çıkartmaya hazırlandığı bir hal oluştuğunu düşünüyorum.
Bir sonraki Pusula’da buluşmak dileği ile…
Paylaş