Fed Ne Yapacak?

Yeni yıla girerken ABD Merkez Bankası (Fed) tarafında stratejileri değiştirecek tarzda tahminler ortaya çıktı. Bunlar arasında gördüğüm en agresifi Ekonomist Steve Blitz den geldi. Ona göre:

Fed, regüler bir şekilde, para politikasında sıkılaştırmadan gevşek para politikasına geçişinin alarmını vermek zorunda kalacak.
 
Fed Başkanı Jerome Powell, aslında FOMC (Açık Piyasa Komitesi) Aralık ayı toplantısından sonra yaptığı basın açıklamasında sıkılaştırmanın şimdilik sona erdiğini belirtmesi gerekirken bunu toplantı akabinde söylemeyi tam olarak beceremediği için, Ocak ayı başında açıklanan istihdam verilerinden sonra hatasını düzeltme konuşması yapmak zorunda kaldı.
 
Aralık ayı istihdam raporunda en dikkate alınması gereken bölüm açıklanan iş rakamları değil maaş rakamları olmalı idi. Rakamlara göz attığınızda tarım dışı istihdam, Aralık ayında beklentinin çok üstünde 312 bin kadar, arttı ancak ortalama saatlik gelirler de beklentinin üzerinde yüzde 3.2 arttı. Bu veriler gecikmeli açıklanıyor ve bugün artış görülen istihdam piyasasında üç ay sonra düşük rakamlar görmeye başlayacağız. Blitz’e göre Aralık ayında görülen istihdam kazanımlarının çoğu 2019 yılı Ocak ayında terse dönecek ve düşecek (ben buna bir de maaş artışları işten çıkarmalara sebebiyet verebilir olasılığını da ekleyeyim).
 
Aralık ayı FOMC toplantısının mesajı, ABD ekonomisinde veriler yeterince güçlü gelmeye başladığı için, şimdilik sıkılaştırmanın sona erdiği ve ılımlı bir gevşeme politikasının sıkılaştırma demek olmadığı idi. Ancak Powell bu mesajı vermeyi beceremedi. Hatasını fark eden Powell tarım dışı istihdam rakamlarının açıklandığı hafta Merkez Bankası bilanço azaltım adımlarının hızında bir revizyon olacağını belirtti.
 
Hala bir resesyon beklentisi içerisinde olmayan Fed, Mart ortasında yapılacak FOMC toplantısından sonra, piyasalara sinyal niteliğinde gelecek bir faiz indiriminden bahsedebilir. Bunun ilk adımı zaten QT (kantitatif sıkılaştırma) adımlarında bir revizyona gidileceğini söylemesiyle gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde QT (kantitatif sıkılaştırma) adımlarında gerçekleşecek olan düzenleme (tapering QT) faiz indirimlerinin nasıl ve ne yönde gerçekleşeceğini de belirleyecek.
 
Son zamanlardaki hareket ve söylemlerinden Fed’in, geçmişe oranla, politikalarında daha değişken davrandığını gözlemliyoruz. Para politikası kararlarında ani değişiklikleri rahatlıkla göze aldığını gözlemliyoruz. İlk gevşeme adımı zaten kantitatif sıkılaşma miktarında revizyon ile beraber geliyor. Bunun bir adım ötesinde,  kredilerde düşüş hemen bir faiz indirimi gereğini doğurabilir.
 
Yukarıdaki beklenti örneğinden bahsetmemin sebebi bu beklentiye körü körüne bağlanmanız değil ancak en nihayetinde bir strateji değişikliğini göz önünde bulundurmak gerektiğidir. Bunu akılda tutmak suretiyle, hem Fed’in son tutanaklarındaki hem Fed Başkanı Powell’ın bu bağlamda söylediklerini değerlendirelim. Zira burada belirteceğim Fed tutanaklarında geçen bazı cümleler ve Jerome Powell’ın söylemleri önemli.
 
En son faiz artırımının yapıldığı 18-19 Aralık Fed toplantısında, FOMC’nin ekonomik değerlendirme yaptığı beş sayfasında ekonomik veriler için en az yirmi beş defa “strong/stregthened” (güçlü/kuvvetlendi) kelimelerini kullandığı bir tutanak ile karşılaşıyoruz. Tabi ki ticaret savaşlarından kaynaklanan bir global yavaşlama kaygısına değinilmiş, ancak veri bağımlı (data-dependent) olan ABD Merkez Bankası’nın ekonomik verilerde güce bu kadar çok değinmiş olması da dikkatlerden kaçmamalı. Fed tutanaklarında bundan çok daha önemli bir sinyal özelliği taşıyan cümlesi: Fed’in açıklanan veriler ile finansal piyasaların aşağı yönlü risklere karşı olan endişesi arasındaki çelişkiye dikkat çekmesi bence okuyucular için anahtar niteliğinde olmalıdır. En nihayetinde Fed, burada net bir şekilde “çelişki” ifadesini kullanmayabilirdi. Fed’in, aradaki farkı, çelişki olarak nitelendirmesi, piyasa endişesini dikkate aldığını ancak neredeyse katılmadığını gösterir nitelikte.
 
Öte yandan finansal piyasalar, zaten bu endişelerle Fed’den çok daha önce, ikincil piyasa tahvil faizlerinde düşüşe sebep verdiği için, (kimi bunu, Fed’i faiz indirimine zorlar, olarak okusa da) bence bu bile Fed’in de jure olarak olası faiz indirimini ötelemesine destek verir niteliktedir. 10 yıllık ABD hazine tahvil faizleri Kasım sonu yüzde 3.1 seviyesinden bu yıl Ocak ayı başında yüzde 2.6’ya geriledi, aynı zaman zarfında  yüzde 5 yıllık ABD hazine tahvil faizleri yüzde 2.9’dan yüzde 2.4’e geriledi.
 
BİR DE JEROME POWELL’IN SÖYLEMLERİNE BAKALIM
 
18-19 Aralık tarihindeki Fed toplantısından bugüne son yirmi günde neler değişebildi de beklentiler üç faiz artırımından iki faiz artırımına revize edilirken bir anda faiz indirimlerine dair yazılar çıkmaya başladı? Burada Powell’ın söylemlerindeki farklılık gerçekten önemli. Powell sabırlı olacakları söyleminde bulundu doğru, ancak bunu faiz indirimi için değil faiz artırımı yapmak için sabırlı olacaklarını belirterek yaptı. Buna ek olarak yüksek resesyon riskine dair hiçbir şey görmediğini belirtti. 2019 yılı için hala beklentisinde olan bir görünüm olarak “çok güçlü bir görünümü” de belirtmesi de önemliydi. Bu bağlamda her ayın ilk haftası içinde açıklanacak olan tarım dışı istihdam ve işsizlik verileri yakından izlenecek.
 
Öte yandan esas vurgu enflasyon tarafında idi, Powell doğal olarak enflasyon tarafında ciddi bir baskı olmadığı sürece faiz artırımında sabırlı olabileceklerini belirtti. Bence burada en son açıklanan beklentilerin üzerindeki ortalama saatlik kazançların ve ortalama saatlik gelirlerin enflasyonist etkisini de göz önünde bulundurmak gerekir. Bunların işsizlik oranını etkilemesi muamma olurken, enflasyon oranını etkileyeceği neredeyse kesindir.  Eğer ABD’de enflasyon oranları beklentilerin üzerinde açıklanmaya başlarsa piyasanın şu anda kullandığı tüm senaryo değişir.
 
FED KARARI BEKLENTİM
 
Ancak konuya tek kalemde Powell’ın söylemlerinden, Fed tutanaklarından ve verilerden hareketle bakacak olursak ben sene boyunca Fed’den hiçbir faiz değişikliği (ne aşağı yönlü ne de yukarı yönlü) beklemiyorum. Geçmiş verileri incelediğinizde de, bunun, Fed’in faiz değişikliğine gitmeden geçireceği tek sene olmayacağını görebilirsiniz.
 
Ancak ABD’de çok konuşan bir başkanları olduğunu göz önünde bulundurduğunuzda piyasalarda yıl boyunca her iki yöne de dikkat etme gereği olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Buna verebileceğim en güzel örnek, finans piyasalarının ünlü isimlerinden David Rothscild’ın Donald Trump’a attığı, “Just shut the fuck up. seriously: every time President Trump talks about the Fed, the market tumbles” (yani “kapa çeneni Başkan Trump, her konuştuğunda piyasalar karışıyor”) diye attığı tweet önemli bir örnek teşkil ediyor olacaktır. Trump’ın ABD Başkanı olduğu bir dünyada, finansal piyasalarda her iki yönde de sert hareketlere hazır olunması gerektiği kanısındayım. Bu yüzden bu sene için tek yönlü bir strateji belirlemeniz doğru olmayacaktır. Ama bu başka bir yazımın konusu.
Yazarın Tüm Yazıları