Güncelleme Tarihi:
Pazılı lebeniye çorbası, soğan dolması, içli köfte, tirit, zirva, irmik helvası... Metro Türkiye’nin farklı restoranlarda görev yapan 35 yaşın altındaki altı genç yetenekli kadın şef ile hazırladığı iftar menüsünde yer alan yemeklerden bazıları... Anadolu’yu odağına alan, tıpkı Anadolu gibi ‘yeteri kadar’ gösterişli bir menü. Bu yaklaşım, yıllar önce son dönemin öne çıkan kadın şeflerinden Sinem Özler’in Mahmutbey’deki restoranı Seraf’a gittiğimde de dikkatimi çekmişti. Şimdi Sinem Şef’in Vadi İstanbul’daki Seraf’ında sizi yakalayan şey de yine ‘dengeyi yaşama’nın lüksü bence. Metro Türkiye’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediği bu yemekte bahsettiğim altı genç şefe liderlik etmesi için Sinem Özler’i seçmesinin de amacı denge. Bunu kısaca ‘Mutfağımızda Eşitlik Var’ diye özetliyorlar.
PORTEKİZLİ CEO İÇLİ KÖFTEYE BAYILDI
İftar sofrasındaki tek erkek Metro Türkiye’nin 10 ay önce göreve gelen CEO’su David Antunes’ti. Meğer iki kızı olan Altunes, evinde de alışkınmış bu duruma. Hatta, “Buraya gelmeden önce Metro Türkiye’nin kadın liderleriyle bir at çiftliğinde gelişim programındaydık, yine tek erkek bendim” diyerek şirkette de benzer deneyimleri yaşadığını anlattı. Türkiye’deki görevi yeni. Ama o gastronomi kültürüne hakim. ‘Ara sıcak’ olarak gelen içli köfteyi öve öve btiremedi. “Metro’da gastronomi kültürüne çok önem verilir ve desteklenir. Türkiye bu yüzden önemli. Buna çeşitlilik yaklaşımımızı da dahil ediyoruz. Tüm dünyada kadın şef oranı az. Michelin yıldızlı kadınlar benim ülkem Portekiz’de de çok az, daha geçen hafta iki kadın şef bu yıldızı aldığı için olay oldu” diyen Antunes, Michelin Rehberi’ne giren Sinem Şef ile yapılan bu projeyi değerli bulduğunu anlattı. “Amacımız Michelin yıldızlı kadın şeflerin Türkiye’de artması” dedi. Tam da bu amaçla ‘Mutfağımızda Eşitlik Var’ diyerek kadın şefleri, kadın kooperatiflerini, tedarik zincirinde kadın girişimcileri destekleyen bir çalışma yürüttüklerinin de altını çizdi.
‘İKİ KADINDIK 40 OLDUK’
Seraf’ın mutfağına giren bu altı genç kadının, Antunes’in bahsettiği geleceğin Michelin Yıldızlı şef adayı olması muhtemel? Kimler Sinem Şef ile menüye imza attı derseniz; Apartıman Yeniköy’den Aslı Yüksel, Muutto’dan Bahar Karadaş, Neolokal’den Elçin Erik, Nicole’den Hale Berna Tüysüz, Seraf’ın kendi mutfağından Gökçe Gündemir ve 35 Yaş Altı Üç Şef Yarışması Jüri Özel Ödülü sahibi Buse Uca Aydın. Her biri pırıl pırıl, hepsi yemeğini de kendini de iyi ifade eden birer yıldız. Geleneksel Anadolu yemeklerini Sinem Şef ile hazırlamanın kendilerine çok şey öğreten, ilham veren bir kapı açtığını söylediler.
Sinem Özler ise mutfaktaki eşitsizliğe dikkat çekti. “Seraf’ı Mahmutbey’de açtığımızda iki kadındık. Şimdi 40 kadınla çalışıyoruz. Hedef 60’lara ulaşmak. Anadolu mutfağında kadın hep öndedir ama nedense kurumsal alanı erkekler domine etmiş. Biraz güç gerektirdiğinden biraz başka nedenlerle. Biz bunu yıkmaya çalışıyoruz. Bu nedenle bu projede altı müthiş yetenekli genç kadın şefle birlikte çalışmak bana büyük umut ve mutluluk verdi. Onlar benden ben onlardan çok şey öğrendim” dedi.
KADIN GİRİŞİMCİLİK PROGRAMINI NEW YORK’TA ANLATTI
Hepsiburada geçen hafta New York’taki Birleşmiş Milletler 69’uncu Kadının Statüsü Komisyonu toplantısında kadınları güçlendirmeye yönelik çalışmalarını anlattı. Dahası; Hepsiburada’nın kadın girişimciliğine verdiği destekten dolayı Times Meydanı’nda “NASDAQ, 62 Bin Girişimci Kadını E-ticarette Güçlendiren Hepsiburada’yı Kutluyor” mesajı, Hepsiburada ve Türk bayrağı görselleri eşliğinde sergilendi. Bu başarı New York’taki Türk diasporasının katıldığı iftar yemeğinin de ana konusuydu. Yemeğe Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Türkiye’nin BM Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız, New York Başkonsolosu Muhittin Ahmet Yazal da katıldı. CEO Nilhan Onal Gökçetekin, Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programıyla bugüne dek 62 bin kadına ulaştıklarını; 2030’a kadar da bu sayıyı 120 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
1 TL’LİK YATIRIM İLE 3.17 TL’LİK SOSYAL ETKİ
Yıllarca sosyal proje sahiplerine, “Bunu yapıyorsunuz da nereye varıyor” diye sorar, büyük çoğunluğundan net yanıt alamazdım. Sosyal etki ölçümleri tam da bunu yapıyor. Enerjisa Enerji, 2010’dan bu yana yürüttüğü “Enerjimi Koruyorum” projesinin sosyal etkisini ölçmüş. Projenin amacı enerji verimliliği ve tasarruf bilincini çocuklara kazandırmak. Son yapılan Sosyal Getiri Yatırım (SROI) analizine göre projeye yapılan her 1 TL’lik yatırımın 3.17 TL’lik sosyal değer yarattığı ölçülmüş. Yani sosyal dönüşümün yarattığı finansal sonuç olarak özetleniyor bu durum.