Güncelleme Tarihi:

ALTIN fiyatlarını yukarı yönlü destekleyen unsurlara bir yenisi daha eklendi. ABD’de bazı federal kurumların faaliyetlerine ara vereceğine yönelik ihtimaller, altın fiyatlarında yeni rekora neden oldu. Amerika’da bazı federal kurumlar, ödenek sağlanamaması durumunda yarından itibaren faaliyetlerine ara vereceğini duyurdu. Bu gerçekleşirse, eylül ayına ilişkin tarım dışı istihdam verisi başta olmak üzere birçok ekonomik verinin açıklanmasının erteleneceği belirtiliyor. ABD hükümetinin kapanma riskiyle karşı karşıya kalması halinde ise ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 29 Ekim’deki para politikası toplantısı belirsizlik ortamında yapılabilir. Bu belirsizliğin fiyatlanması, altının dün yukarı yönlü ivmelenmesindeki en önemli gelişme olarak öne çıktı. Fed’in gevşeme sürecine yönelik güçlenen beklentiler, zayıflayan dolar ve merkez bankalarının taleplerinden destek bulan altın, bu kez de yükselen belirsizlik dalgasıyla rekor kırmış oldu.
Bu gelişmelerle dün sabah 3 bin 811,99 dolar seviyesine ulaşan ons altın, gün içinde de rekor tazelemeye devam etti ve tarihi zirvesini 3 bin 819,81 dolara taşıdı. Yurtiçinde ons altın ve dolar/TL kuruna göre hesaplanan gram altın ise 5 bin 100 liradan satıldı.
‘GRAM YIL SONUNDA 6 BİN TL’YE ÇIKAR’
Altın fiyatlarındaki seyri Hürriyet’e değerlendiren Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, piyasada ABD hükümetinin kapanması ihtimalinin yarattığı tedirginliğin fiyatlandığına ve bunun da altının dünkü zirvesinin temelini oluşturduğuna dikkat çekti. Bu durumun Fed’in para politikası seyrinde belirsizlik yarattığına dikkat çeken Yıldırımtürk, “Fed’in gelecek ay 25 baz puanlık faiz indirimine gitmesine kesin gözüyle bakılıyor ancak sonraki ay faiz indirimi gelir mi noktasında belirsizlik var. Geçen hafta Powell’ın temkinli açıklamaları da bu noktada dikkat çekiciydi. Tüm bunların yanı sıra para birimlerine yönelik güvensizlik nedeniyle merkez bankalarının altın alımlarına devam ediyor olması ve jeopolitik riskler de yine altını yukarı yönlü destekleyen unsurlar arasında” diye konuştu.
Bu gelişmelerin etkisiyle yıl sonu fiyat beklentilerini de revize ettiğini açıklayan Yıldırımtürk, şöyle devam etti: “Sene sonunda ons altının 3 bin 750 dolar, doların ise 44 TL olmasını bekliyorduk. Bu tahminden yola çıkarak yaptığımız hesaplamalara göre gram altının yıl sonunda 5 bin 600 TL olacağı öngörülüyordu. Ancak ons altın şimdiden 3 bin 800 doları aştı. Dolar/TL beklentimizde bir değişiklik yok. Yeni hesaplamalara göre yıl sonu gram altın beklentimizi 6 bin TL şeklinde revize ettik.”
‘REKOR SÜRER’ BEKLENTİSİ
Öte yandan, altın fiyatları gelecek hafta üst üste üçüncü çeyreği de artıda kapatmaya hazırlanıyor. Altın destekli ETF’lerdeki varlıklar da 2022’den bu yana en yüksek seviyeye çıkmış durumda. Goldman Sachs ve Deutsche Bank gibi büyük bankalar ise yükseliş trendinin süreceğini öngörüyor.
Dış basındaki çeşitli makalelerden derlediğimiz bilgilere göre, stratejistler bu hafta altında yeni rekorlar bekliyor. Barclays stratejistleri, Fed’in bağımsızlığını kaybetme riskinin taşıdığı belirsizliğe vurgu yaptı ve altının bu açıdan ‘beklenmedik şekilde iyi bir değer koruma aracı’ olduğunu vurguladı. Capital.com analisti Kyle Rodda, ABD’de açıklanan ılımlı enflasyon verisinin, piyasaların ekim ve aralık aylarında Fed’den yeni faiz indirimleri beklentisini güçlendirdiğini söyledi. Rodda, piyasalarda iyimserliğin oldukça yüksek olduğuna ve bu hafta yeni bir rekor seviyenin test edilebileceğine dikkat çekerek, altın piyasasında pozisyonların halihazırda uzun olduğunu, bunun da gelecekteki yükseliş potansiyeline karşı temkinli olunması gerektiğini vurguladı. Analistlere göre, ABD’deki zayıf istihdam verileri de ekimde Fed yetkililerinin bir sonraki faiz kararında gevşeme yoluna gitme gerekçesini güçlendirebilir. Piyasalar ise Fed’in ekim ayında faiz indirme ihtimalini yüzde 90, aralık ayında ise yüzde 65 olarak fiyatlıyor. Faiz indirimlerinin olağan seyrinde devam etmesi de doları zayıflatan ve altını güçlendiren bir gelişme olarak öne çıkıyor.
‘MERKEZ’DE ENFLASYON ENDİŞESİ
KÜRESEL ekonomide bir süredir ABD’nin gümrük tarifelerinin kısa ve uzun vadeli etkilerine yönelik belirsizlikler merkez bankalarının atacakları adımlarda temkinli davranmalarına neden oluyor.
Dünyanın en büyük ekonomisi konumundaki ABD’de tarifelerden kaynaklanan fiyat artışlarının kalıcı olabileceği ve enflasyonist baskıları güçlendirebileceğine yönelik endişeler başta Fed’in atacağı adımlar noktasında belirsizlikleri destekliyor.
Ekimde başta Fed olmak üzere, Avrupa Merkez Bankası (ECB), Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve Yeni Zelanda Merkez Bankası’nın (RBNZ) yanı sıra yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikası kararları takip edilecek.
ABD yönetiminin korumacı ticaret tutumu kaynaklı oluşan fiyat artışları merkez bankasının odağında bulunurken, istihdam piyasasında beklentinin üzerinde soğumaya işaret eden veriler Fed’in işini zorlaştırıyor.
BoJ’un ekimde yapacağı toplantıda politika faizini sabit tutması beklenirken, bankanın yıl sonuna kadar 25 baz puanlık bir faiz artırımına gidebileceği tahmin ediliyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB’nin 30 Ekim’de alacağı para politikası kararında 3 temel politika faizini değiştirmemesi bekleniyor. AA
Petrol fiyatları yüzde 2,4'ten fazla düştü
Eylül ayı enflasyon beklentisi belli oldu