Paylaş
Açıklanan net kar ve cirolara bakıldığında hemen hemen beklentiye paralel bir görünüm oluşurken, özellikle bankacılık sektöründe açıklanan bilançolarında yarattığı iyimserlikte bankacılık hisselerinde izleniyor. Sezon 11 Mart tarihine kadar devam edecek. Haber akışlarının sakin kaldığı günlerde bu nedenle hisse bazlı fiyatlamaları sıkça değerlendiriyor olacağız.
Bilanço dışında Borsa İstanbul’da yurt dışına bağlı fiyatlamalar öne çıkarken, son birkaç gündür global piyasalarda artan risk iştahının etkisi ile pozitif bir tablo izleniyor. Coronavirüsünün yarattığı endişe ile pazartesi güne yüzde 10’a yakın satışla başlayan Çin borsasında toparlanma devam ediyor. Asya piyasalarının yarattığı pozitif rüzgâr endeksi desteklemeye devam ederken, virüse dair çözümlenen herhangi bir gelişmenin olmadığını da belirtmekte fayda var. Ayrıca yurt dışından gelen ocak ayı verilerinin beklentileri aşması, kötümser olan ihtimalleri bir miktar iyileştirirken, ABD’den gelen dördüncü çeyrek finansallarının pozitif görünüm sergilemesi de risk iştahını destekleyen gelişmeler arasında yer alıyor.
Yurt içi piyasalardaki algıyı ve süreci bozabilecek tek risk jeopolitik önemde izlediğimiz İdlib olabilir. Türkiye’nin Rusya ile karşı karşıya gelmesi ve bu hususta ABD ile yürütülecek temaslar önemli olacak. Özellikle iki ülke ile kurulacak temaslar, diyalog penceresinin açık olması ve karşılıklı anlaşmaların sürmesi bu dönemde önemli olacak.
Dolayısıyla, bir yandan bilançoları takip eden yatırımcıların risk iştahı ile Borsa İstanbul’a olan girişi hızlı olurken, haber akışlarının etkisi ile kaçışı da bir o kadar etkili oluyor. Ocak ayı içerisinde test edilen 124 bin 536 seviyesi ile gün içi rekorunu yenileyen endeks an itibariyle de bu seviyeye çok yakın noktada şekilleniyor. Yukarıda bu seviye kısa vadeli en yakın direnç noktası bu olurken, teknik göstergelerinde yukarı yönlü seyri desteklediği bir hareketi izliyoruz. Teknik hareketin oluşmasına imkân olsa da altını çizerek belirtmek gerekirse, riskler devam ediyor, gerek içeride gerekse dışarıda. Bu nedenle düşüşler fırsat niteliği oluştursa da yükselişin geldiği noktada riski tetikleyecek olası gelişmeler hızlı realizasyonların yaşanmasına neden olabilir. Bu bağlamda stratejilerimiz de daha temkinli bir yaklaşımı önemsiyoruz.
Kur cephesinde ise 5.95 TL üzerine atan hareketin ardından 5.9890 TL seviyesinde oluşturduğu direnç ile aşağıda son birkaç gündür 5.9570 TL seviyesinden tepki alımları ile karşılaşıyor. Dolar/TL opsiyon pozisyonlamalarına bakıldığında ise 5.95 TL – 6.00 TL aralığı ve 6.00 TL – 6.05 TL aralığında yoğunlaşma var. Şubatın ikinci haftasından sonra vade bitimleri olduğu gözüküyor. Bu nedenle yatay hareketinin ardından kurda volatilitede, şubatın ikinci haftasından sonra bir miktar artış gözlenebilir. Bahsetmiş olduğumuz bu detaylar Tezgah Üstü Piyasalarında (OTC) ve her yeni gelişme yeni bir pozisyonlanmayı gündeme getirebilir. Fakat kısa vadede direnç aralığını 5.9890 TL – 6.0555 TL olarak izlenebilir. Teknikte yükselen kanal içerisinde izlediğimiz kur için aşağıda 5.8970 TL – 5.8350 TL aralığını destek alanı olarak takip ediyoruz.
Özellikle borsa için değerlendirmelerimiz, risklerin minimum düzeyde olduğu ortamda iyimser olsa da kur cephesinde kritik seviyelerde olmamızdan mütevellit temkinli bir yaklaşım izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Paylaş