Paylaş
Bunun temel sebebi ise blockchain teknolojisinin, mevcut düzen ve sistemlere çalışan iş modellerini daha merkeziyetsiz, aracısız, şeffaf ve herkese açık hale getirerek daha erişilebilir yapılar sunmasıdır. Blockchain tabanlı iş modellerinin verimlilik ve performansını arttırabilmek için internetin de değişmesi gerekiyor.
Web 3.0 Yaklaşımı
İnternetin tarihine kısaca baktığımızda ordu ve üniversiteler arasında kullanılan intranet ve statik web sayfalarından oluşan web 1.0 safhasından sonra kullanıcı etkileşimi sayesinde BigTech’lerin tekelindeki web 2.0 dünyasını görüyoruz. Bugünün Web 2.0 dünyasında kişisel verilerimiz ve dijital ayak izlerimiz, merkezi kuruluşlar tarafından işlenerek üzerinden gelir elde edilen bir konumda bulunuyor. Haliyle bu değerli kaynaklar farklı amaçlar doğrultusunda birçok siber saldırganın hedefi haline geliyor. Buna ek olarak bugünün internetini haritası sınırlandırılmış bir bilgisayar oyununa benzetebiliriz. Belirli kriterleri karşılamadığınız durumda istediğiniz sayfalara erişemeyebilirsiniz veya ülkenize bir ambargo uygulanıyorsa bu sizin internet özgürlüğünüzü büyük ölçüde daraltabilir.
Web 3.0 ise Satoshi’nin makalesinde yer alan aracısız ve merkeziyetsiz dünyayı internet ağına uygulamayı hedefleyen bir yaklaşım. Konu merkeziyetsizlik olunca tabii ki altında yatan teknoloji blockchain oluyor. Birçok blockchain platformu, blockchainlerden oluşan bir interneti, yani Web 3.0’ı hayata geçirmek için çalışmalarını sürdürüyor. İnsan odaklı bir yaklaşım olan Web 3.0 ile dağıtık uygulamalar, iş modellerinin ihtiyaçlarına uygun blockchain altyapısını tercih ederek hem maksimum performans elde edecek hem de diğer tüm blockchain ağlarındaki kullanıcılara hizmet verebilecekler. Bunlar yapılırken verilerin kontrolü tamamen yine kullanıcıda olacaktır.
“Birlikte Çalışabilirlik” Neden Önemli?
Başta Ethereum olmak üzere, son dönemde ön plana çıkan birçok blockchain ağında “akıllı sözleşme” kavramının mümkün kıldığı dijital kimlik, tedarik zinciri, DeFi, NFT ve DAO gibi uygulamaları görebiliyoruz. Tüm bu gelişmelere rağmen blockchain teknolojisinin yaygınlaşması önündeki önemli engellerden biri, her iş modelinin farklı özelliklere ihtiyaç duyması. Örneğin; ikisi de blockchain üzerinde çalışıyor olmasına rağmen bir ödeme sistemi uygulaması için yüksek performans ihtiyacı öne çıkarken, mahremiyet hedefleyen bir dijital kimlik uygulaması için güvenlik gereksinimi ağır basacaktır.
Mevcut durumda, her uygulama üzerinde olduğu ağa bağımlı. Başka ağların güçlü yanlarından faydalanamıyor, o ağlar üzerindeki kullanıcılara ulaşamıyorlar ve sınırlı kalıyorlar. Ne demek istediğimi son bir senedir sosyal medyaya yeni bir soluk getiren Clubhouse uygulaması üzerinden örneklendirmek istiyorum. Mart 2020’de kullanıma açıldığında sadece iOS işletim sistemini destekleyen Clubhouse, Android için beta uygulamasını daha birkaç hafta önce duyurdu. Bu süreçte iOS kullanıcıları arasında popülaritesi yüksek olsa da Android kullanıcıları Clubhouse içerisindeki birçok içeriğe uzak kalmış oldu. Bunun yanında, Twitter gibi daha büyük şirketler fikri kendi ortamlarına entegre edince doğal olarak insanlar Clubhouse’ı daha az tercih etmeye başladılar.
Bugün blockchain tabanlı birçok uygulama, üzerinde bulunduğu blockchain ağının sunduğu kalıp içerisinde hayatını sürdürmeye devam ediyor. Performans veya güvenlik odaklı başka blockchain ağları ortaya çıksa da bu sefer de kullanıcı kitlesini o tarafa yönlendirmek zorlaşıyor. İşte burada blockchain ağları arasında birlikte çalışabilirliğe duyulan ihtiyaç devreye giriyor. Birlikte çalışabilirlik (Interoperability) iki veya daha fazla blockchain ağı arasındaki etkileşimi ve veri aktarımını temsil eder. Bunu tıpkı bilgisayarlar arasında bir ağ kurmak istediğinizde iki makina arasında LAN kablosu aracılığıyla köprü kurmaya benzetebilirsiniz. Birlikte çalışabilirlik blockchain’in yaygınlaşmasını hızlandıracak en temel gereksinimdir.
Web 3.0’a Ne Kadar Yakınız?
Blockchain’in hızla gelişmeye ve olgunlaşmaya devam eden bir teknoloji olduğunu biliyoruz. 2009 yılından bu yana hem teknik hem de fiyatlama anlamında birçok kilometre taşını geride bıraktık. Hataların geri döndürülemeyen acı anılara dönüştüğü, başarıların ise birçok topluluğa ilham kaynağı olduğu tecrübe ile büyüyen bir teknoloji blockchain. Aralarında Ethereum, Polkadot, Cosmos, NEAR, Protocol Labs, Tezos, Celo, Solana ve Avalanche gibi birçok proje hedeflerini yavaş yavaş hayata geçirmeye başladı bile. Birlikte çalışabilir blockchainlerden oluşan bir internet olan Web 3.0’ın deneysel boyuttaki denemeleri devam ediyor. Ancak üzerine tartışılan konseptler ve eldeki mevcut altyapı incelendiğinde, Web3.0 için yakın gelecekte geri sayımın başlayacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Paylaş