Tamam mı devam mı?

Son çeyrek piyasalarda güçlü bir ralliye sahne olarak başladı. Ekim ayının ilk iki haftasında borsalar ortalama % 6 yükselirken dolar gelişen ülkelerde % 3,5 değer kaybetti. Bugün pusulada Abidin ile pupa yelken bu ralli devam mı eder yoksa bir kış güneşiydi ve bir süre sonra kara bulutlar geri mi dönecek sorusuna yanıt arayacağız.

Haberin Devamı

Yeni okurlar için hatırlatalım; Abidin bir hayal kahramanı. Tasarruflarını verimli bir şekilde değerlendirmeye çalışan ama zarar etmekten çok korkan ihtiyatlı bir karakter. Beni gereğinden fazla iyimser bulanları temsilen belirli aralıklarla PUSULA’ya konuk oluyor.

Abidin – Hadi iyisin yokluğumu fırsat bilip 2 hafta önce piyasalar sürpriz yapabilir dedin ve gerçekten de borsa 80.000 puana ulaştı, dolar 2,88’e kadar geriledi. Nöbetçi iyimserliğe devam mı anlat bakalım.

EK – Olumlu seyir sürse de geride kalan 2 haftanın şiddetinde devam etmesi zor. Cuma günü ABD cephesinde Dow Jones ve SP yükselirken ulaştırma endeksinin % 1,6 değer kaybetmesi hayra alamet değil. Borsalarda ocak sonuna kadar olan kesit adına ana eğilimi yukarı görmekle birlikte yakın vadede geçici geri esnemeler ile karşılaşabileceğimizi düşünüyorum.

Haberin Devamı

Abidin – Hisse senetlerini satıp dolara hücum mu diyorsun?

EK – İlgisi yok. Sadece kısıtlı & geçici geri esnemeler olabilir diyorum. Kaldı ki bu olmadan pozitif eğilim devam da edebilir.

BIST geçen haftayı 78.500 civarında tamamladı. 77.000 güçlü bir destek oldu ve major negatif haber gelmedikçe bu seviyeyi test ederek ( veya etmeden ) yukarı yönlü seyri devam ettirmeye aday görünüyor. 

Abidin – Hadi geldi major negatif haber borsa ne kadar düşer?

EK – Olağan şartlarda potansiyel risk nedir diyorsun. İçsel veya dışsal major negatif bir haber gelirse bence BIST 73.000 civarına gerileyebilir ki olasılığını düşük bulduğum bu senaryonun gerçekleşmesi çok çekici bir alım fırsatı olur.

Biliyorum sen 70.000 olsa da alsam diyorsun ama üçüncü seçim kararı çıkmadıkça endeksin yeniden 70.000 görmesini beklemiyorum.

Abidin – Neden hep iyimsersin, bir kerede borsada hisseleri satın kaçın desen saçın mı dökülür?

EK – Bir yatırımın sona erdirilebilmesi için değerini bulması gerektiğine inanıyorum. Türkiye’de hisse senedi fiyatları uzun süredir ucuz

Haberin Devamı

– Aşırı ucuz bandına hapsolduğu için bu perdede değerlendirmelerim genelde iyimser kabul ediliyor.

Son 2,5 yılda borsada sadece 2 kez satış önerebildim. Bir tanesi 27.05.2013 tarihinde “ Borsada Defans Zamanı “ başlıklı yazı. Diğeri de 19.01.2015 tarihinde BIG PARA da yayınlanan “ Köprüden Önce Son Çıkış “ başlıklı pusula.

http://eski.gedik.com/pusula/pusula_tum_analizler.aspx?id=19

http://bigpara.hurriyet.com.tr/bigpara-uzmanlari/eral-karayazici/kopruden-once-son-cikis_ID974490/

Gerçek bir kriz beklemedikçe yada hisse senetlerinin değerine ulaştığını veya aştığını düşünmedikçe benden özlemini duyduğun yorumlar gelmez.    

Abidin – Peki borsada yukarı yönlü potansiyeli ne görüyorsun ?

Haberin Devamı

EK – Seçim öncesi 83.000 civarı bir yer test edilebilir. Ama piyasa seçim sonrası siyasi tıkanıklığın aşıldığını gözleri ile görmedikçe bu seviyenin çok üzeri zor. 

Abidin - Hadi hükümet kuruldu, bu parti borsayı nereye taşıyabilir ?

EK – Bence ocak sonuna kadar olan kesit adına önce 92.000 rotaya girer. 2016 yılı içinde de TL bazı yeni zirvelere ( 105.000 – 120.000 arası ) koşma olasılığımız kuvvetlenir. 

Abidin – Dolar için ne düşünüyorsun?

EK – Eğer hafta içinde borsalarda bir geri çekilmeye şahit olursak USDTRL de bir tepki yükselişi ile 2,95 civarını test edebilir. Daha ötesi için (3,02 civarı) major negatif haber lazım.

Haber akışı destekler ve piyasalarda ılımlı pozitif eğilim sürerse o zaman bir tepki yükselişi dahi gerçekleştiremeden USDTRL ‘de seçim öncesi perdede 2,80 EURTRL de 3,17 mümkün. 

Haberin Devamı

Abidin – Dolar 2,80 olursa saldır mı diyorsun ?

EK – Abidin birinci sınıf sazansın ! Seçim öncesi dolar en fazla ne kadar düşer sorusu yanıltıcı olabilir. Bir yatırım karar alacaksan 1 Kasım sonrası siyasi tıkanıklık aşılacak mı aşılamayacak mı sorusuna yanıt üretmen, bir tahmin ortaya koyman lazım. 

Çünkü hükümet kurulursa dünyada kasım yatay bir seyre bile sahne olsa Türk Lirası % 7 BIST % 12 pozitif ayrışma potansiyeli taşıyor. 

Türkiye yine hükümet kuramaz ve kısa bir süre içinde yeniden seçime gitmek zorunda kalır diyenler için seçim öncesi 2,80 dolarda risk almaya uygun olabilir. Ama Türkiye bu virajı dönerse ocak sonuna kadar olan perdede USDTRL’de 2,60 EURTRL için 2,93 rotaya girer.     

Haberin Devamı

Ters pencereden bakarsak 6 Kasımda ABD TDI güçlü gelmez ve Aralıkta FED faiz artırımı yapar korkusunu ateşlemezse Türkiye’de hükümetin kurulması ocak ayı içinde döviz cephesinde alım için cazip bir fırsat sunabilir. 

Abidin – Tersine bakalım,  Hadi hükümet yine kurulamadı ve seçimler bir kez daha yinelenecek. borsa ve dolar bundan nasıl etkilenir? 

EK –Dışarıdaki rüzgar hasarın boyutu üzerinde belirleyici olur. Dışarısı durağan varsayımı altında üçüncü kez seçim borsada 67.000 USDTRL’de 3,30 EURTRL ‘de 3,70’e kapı aralar.

Abidin – Bu mudur, 5 ayda bir seçimlerin yinelenmesi başka bir hasara neden olmaz mı yani ?

EK – Abidin bu senin ilgi alanına yansıması. Asıl etkisini reel ekonominin altında oluşan fay hattında görüyoruz.

Hafta içinde ETNA Sigorta’nın davetlisi olarak Adana’da 2016 yılına yönelik beklentilerimi aktardığım bir prezantasyon gerçekleştirdim. Orada paylaştığım bazı grafiklerden hareket ile ikinci seçimin maliyeti ne oldu ve Türkiye siyasi tıkanıklığı aşamazsa bunun asıl vurucu etkisi ne zaman & nasıl karşımıza çıkabilir, gel yakından bakalım.

Şu anki görünüm pek çok gelişen ülkeden daha sorunsuz. Bir kere Türkiye ekonomisi yumuşak inişi başardı. İçsel ve dışsal onca baskı unsuruna rağmen ekonomik büyümeyi % 2’nin altına indirmeden dengelenmeyi sağladık.

Ekonomik büyüme % 1 olsa toplam satışlar % 1 artıyor olsa da sağlık, barınma, gıda gibi zorunlu ihtiyaçların dışında kalan sektörlerde satışlar % 5-10 kadar azalır şirket karları % 15-20 kadar düşer ve işsizlik çok daha sert biçimde yükselirdi.

Ekonomi hız kestiğinde vergi gelirleri azalır ve bu kamu bütçe açığının yükselmesine neden olur. Şimdilik bu cephede de sorun yok ve dünyanın bütçe disiplini en başarılı ülkelerindeniz.

Yumuşak karnımız olan ve 2012 yılında sürdürülemez düzeye tırmanan cari açık kur artışı, düşen büyüme ve çöken petrol fiyatlarının katkısı ile hızla normale dönüyor.

Ancak son 2.5 yılda  yurtiçi faktörler ( Gezi olayları , 17-25 Aralık , faiz tartışması , artan terör ve siyasi tıkanıklık ) nedeniyle dibe vuran güven ülke risk primimizin ciddi şekilde yükselmesine neden oldu.

Geride kalan 30 ayda benzer ülkelerde eyvah FED faiz arttıracak diye 2 puan artan borçlanma maliyetleri Türkiye’de 4 puan ( 400 baz puan ) yükseldi.

Bunun TCMB faiz oranları ile ilgisi yok. 2015 yılında TCMB 0,75 puan faiz indirimine giderken 10Y tahvil faizimiz 2 puan yukarı gitti. 

İşte kilit de burada. Her kalıcılaşacak 2 puanlık faiz artışı Türkiye Cumhuriyeti devletinin borç çevirme maliyetlerini yıllık 5 milyar dolar kadar arttırır. Özel sektörün dış aleme ödediği bedel de senelik 6 milyar dolara yakın artış kaydeder.

Bu yönde bir gelişim övündüğümüz ve gerçekten çok başarılı olduğumuz kamu bütçe dengesine ağır hasar verir. Kamu borcumuz artar. Türkiye riski artıyor algısı perçinlenir faizler daha da yükselir ve kısır bir döngünün içine hapsoluruz.

Peki ne zaman ? Borç vademiz uzun olduğu için yakın vadede bunu hissetmeyiz. Ancak 2-3 yıl sonra düzeltmek için adımlar atsak bile semeresini de 2-3 yıl sonra alabilecek biçimde tahribatını yaşamaya başlar dünyanın sert kış iklimine aday olduğu 2018-2020 dönemine gardı düşmüş boksör gibi yakalanırız.

Abidin – Hadi kamuyu anladık. Özel sektör şimdiden borç batağında değil mi ?

EK – Hayır Abidin. Türkiye’nin dış dünyaya toplam borç stokunda henüz panik yaratacak bir artış yok. Kaldı ki toplam borçlar içinde kamunun ağırlığının azalması, özel sektörün ağırlığının artması üzülecek değil, gururlanılacak bir gelişme.

Özel sektörün borç stoku tehdit oluşturan bir düzeyde değil. Ancak rahmetli Salih Neftçi hocamızın bir şeyin ne olduğundan daha önemli olan trendinin ne olduğudur sözünden hareket ile özel sektörün borç stokunun artış hızı tehlike işareti.

Siyasi tıkanıklığı aşarak ülke riskinin düşmesini ve büyümenin hızlanmasını sağlayamazsak borcu çevirmek daha pahalıya mal oldukça ekonominin altında oluşan bu fay hattı da derinleşmeye & tahrip kapasitesini arttırmaya devam edecektir.

Abidin – Çıkar ağzındaki baklayı ne anlattın Adana’da ?

EK –2016 yılının da dünyada pozitif geçmesini bekliyorum. Türkiye’de hükümet arayışı mutlu sonla noktalanırsa bu rüzgar yurtiçine de güçlü şekilde yansıyacaktır. Büyüme % 5’in üzerine çıkabilir ve 2,5 senedir negatif ayrışan Türkiye varlıkları ( borsa, tahvil, Türk Lirası ) dünya ortalamasının üzerinde prim kaydeder.

Abidin – Peki gördüğün en büyük risk ?

EK – Yurtiçinde siyaset yurtdışında ise 2016 özelinde Brezilya. Futbol efsanesi bu ülkenin ekonomisi kısır bir döngüye hapsoluyor ve işleri pek kolay gözükmüyor.

200 milyon nüfusu ve 2,5 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip ekonomisi ile bu cephede yaşanabilecek bir kaza diğer gelişen ülkeler üzerinde de baskı yaratabilir.

Abidin – Altın için ne diyorsun ?

EK – FED 2016’ya kaldı duygusu onsun 1200 dolara yaklaşmasını sağladı. Ama bu durum dolar içeride düştüğü için gram fiyat üzerinde pek etkili olmadı. Yakın vadede gram altında aşağı yönlü riskleri yukarı yönlü fırsatlardan daha baskın görüyorum. 

Bir sonraki pusulada buluşmak dileği ile …

Anlık – Günlük Değerlendirmeler  

Hafta içi her gün 14:10’da CNBCE, pazartesi günleri 17:40’da TRT Türk ve diğer günler 17:45’de Kanal B’de piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri 23:00’da BIG PARA ‘da yayınlanan köşe yazım pusula ile okurlara aktarırken, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi twitter adresimde ( @eralkarayazici ) paylaşıyorum. 

 

Yazarın Tüm Yazıları