Paylaş
Ekim bütününde ise haftanın üçüncüsü dolar % 3,5 değer artışı ile aylık performansta birinci olurken, senelik performansta altın birinci borsa ikinci euro üçüncü sıradaki yerini koruyor.
Hafta sonunda piyasa etkisi gösterebilecek iki gelişme yaşandı.
1- FBI Başkanı James Comey, Amerikan Kongresi’ne yazdığı mektupta 8 Kasım’da yapılacak ABD Başkanlık seçimlerinin mutlak favorisi Hillary Clinton’ın Dışişleri Bakanlığı döneminde resmi e-posta adresi yerine kişisel hesabını kullandığı yönünde daha önce tamamlanan soruşturmaya ilişkin yeni bilgilerin kendilerine ulaştığını belirtti.
2- Türkiye'nin Musul Harekâtı'nda yer almasına karşı çıktığı Iraklı Şii milis grubu Haşdi Şabi, Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Musul'un batısındaki Telafer'de terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyon başlattı.
Yurtiçinde ise ABD ve Fransa büyükelçiliğinin terör alarmı ve yeni anayasa paketinde başkanlık ve idam cezasının bir arada yer alabileceği yönündeki değerlendirmeler öne çıkıyor.
Bu haber setine bir arada bakarsak açılışta piyasalar üzerinde ölçülü negatif bir etki beklenebilir.
ABD‘de FBI hamlesi Clinton’ın seçimi kazanma şansını görece azaltmış olsa da halen demokrat adayın ipi göğüslemesine % 80 olasılık veriliyor.
Bu durum akıllara brexit oylamasını getirebilir. Ancak ABD de hem seçim sistemi hem de Clinton lehine korunan fark göz önüne alınırsa Trump sürprizinin gerçekleşme şansı son derece düşük.
Ortadoğu Türkiye için çok önemli. Ancak bu cephede de yeni ABD Başkanı Ocak ayında koltuğa oturana kadar major değişiklikler yaşanması güç. Bu tarih gelip çatana kadar taraflar ( Türkiye, ABD , Rusya ve İran ) pozisyonlarını koruyacak, radikal hamlelerden kaçınacaklardır. Lokal tarafta ise Ankara merkezli belirsizlikler ve terör risklerinin varlığını koruması dezavantaj.
Kasım borsaya iyi gelmiyor
Ekim başından Nisan sonuna kadar olan perdelerin geçmiş yıllarda borsalar lehine bir takvim dilimi olduğunu ve bu istatistiğin bu sene de yinelenme ihtimalini yüksek bulduğumu sizlerle paylaşmıştım.
Nitekim bu parkurun ilk ayı olan ekimde hisse marketleri değer kazandılar. Borsa İstanbul’da limitli kalmış olsa da bu rüzgardan yararlandı.
Ancak bu perdenin kasım parkuru için aynı şey geçerli değil. Özellikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişen ülkeler grubu kasım aylarında pozitif performans gösteremiyor.
Bunun en önemli nedeni yılın onbirinci ayının küresel fonlar adına dönem sonu olması. Bu yıl gelişen ülke marketleri iyi getiri sağladığı için küresel fonlardan para çeken yatırımcı sayısının düşük kalması bekleniyorsa da geleneksel bu refleks pekala etkili olabilir.
Yukarıdaki tabloda Borsa İstanbul’un geride kalan on yılda kasım ayında gördüğü en yüksek ve en düşük değerlerin ekim kapanışına oranı ve kasım performansları yer alıyor.
Bu istatistiğin ortak paydası geride kalan on yılın tamamında kasım içinde test edilen en düşük değerin ekim kapanış değerinin hatırı sayılır biçimde altında olması.
Bir adım ileri gidelim. On yılın sekizinde kasım en düşüğü ekim kapanışının % 5 ve üzeri oranlarda altında.
Tersten bakarsak kasım içinde bazı seneler yukarı yönlü ataklar gerçekleştiyse de kalıcı olamamış ve geride kalan on yılın sadece birinde ( 2014 ) BIST kasım ayını yükselişle, birinde de ( 2012 ) yatay sayılacak bir performans ile tamamlayabilmiş. Sekiz yıl değer kaybetmiş.
Yine kasım ayının bir özelliği bu perdede test edilen en düşükler de kalıcı olamamış. On yıllık sicilde % 60’lık bir ağırlık ile test edilen en düşüklerden güçlü toparlanmalar yaşanmış ve borsa savrulduğu seviyeye park etmemiş. Düşüşler alım fırsatı olmuş.
Borsada Kasım stratejisi ne olmalı ?
Tarih tekerrürden ibaret olsa en iyi trader’lar istatistikçiler olurdu sözünün haklı bir yanı olsa bu gelenekler de yok yere oluşmuyor. Finansal piyasaları öngörmeye çalışırken temel ve teknik analiz kadar takvim analizini de kullanmakta fayda var.
Ben bu sene kasım içinde Borsa İstanbul’un 80.000 seviyesini aşmakta zorlanabileceğini 81.500-82.000 bandına bir seyahat gerçekleşse dahi bunun da kalıcı bir performansa dönüşmesinin güç olduğunu düşünüyorum.
Olası aşağı yönlü salınımlara ilişkin olarak ise BIST’in kasım içinde 75.000 civarını test edebileceğini ancak bu seyahatin de kalıcı bir değer kaybına dönüşmeyeceğini ocak sonuna kadar olan perdede endeksin yaşanabilecek değer kayıplarını fazlası ile telafi etme şansı bulacağı görüşündeyim.
Sonbahar düzeltmesi olarak isimlendirebileceğimiz bu gelenek yinelenirse 75.000 N noktası mıdır, Borsa İstanbul daha düşük seviyeleri test edemez mi ?
Finansal piyasalarda hiçbir destek veya direnç Çin Seddi olamaz. Her şeyden önce hele de Türkiye’de nasıl bir kasım yaşayacağımızı ne yönde faktör değişiklikleri ile karşılaşacağımızı hiç birimiz bilmiyoruz.
Bununla birlikte çok olağan dışı bir haber akışı ile karşılaşılmadıkça ben Borsa İstanbul’da kasım özelinde 80.000 civarının tepe ( belki 81.500 ) 75.000 civarının da taban adresi olma şansını yüksek buluyorum.
Daha geniş bir vade & açı ile bakarsak var olan içsel ve dışsal şartlar dahilinde Mayıs 2017 ‘ye kadar olan perdede aşağı yönlü risklerin 73.000 civarı ile, yukarı yönlü potansiyelin ise 85.000 ile kısıtlı olduğunu düşünüyor iki uçtaki bu aşırılaşma adresinin kasım içinde test edilmesi ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyorum.
Bu nedenle kasım özelinde hisse senedi yatırımları adına 80.000 civarında ağırlık azaltmak ve 75.000 civarında ağırlık arttırmak rasyonel bir strateji olmaya aday görünüyor.
Borsa dayanıklılığı neye borçlu ?
Bu soru çok sık yöneltiliyor. Lokal bunca belirsizlik ve dezavantaj varken borsa nasıl oluyor da düşmüyor diye.
Önceki bir yazıda da camdan düşen adam örneğini vermiştim. Herkesi bir korku alıyor “eyvah adam düştü “ feryatları kaplıyor evi. Sonra kapı çalıyor. Adam ufak tefek sıyrıklar ile dönüyor eve. İçerdekiler şaşkın. Başlıyor “ adam superman, bu ne dayanıklılık” vb lakırdılar. Oysa ilgisi yok. Maharet adamda değil evde. Çünkü ev zemin katta. Adam bu nedenle hafif hasarla durumu kurtarıyor.
Borsa İstanbul’da da epeydir durum buna benziyor. Düşecek yer olsa dükkan sizin. Sert bir resesyon güçlü şirket zararları ve öz-sermayelerde eksilme korkusu oluşmadıkça endeksin aşağı yönlü savrulmaları 70.000 civarı ile kısıtlı kalıyor. Bu risklerin de 2017 ikinci yarısından önce radara girmesi zor gözüküyor.
Yukarıdaki tablo 2015 yılında negatif ayrışan Borsa İstanbul’un 2016 yılında da bunu sürdürdüğüne işaret ediyor. Başka bir deyişle BIST bu sene ortalama % 25 değer kazanan gelişen ülkelere eşlik edemeyerek lokal negatif başlıkları örtülü biçimde yani yükselemeyerek fiyatlıyor.
Nasıl yani adamın hiç mi etkisi yok, Türkiye ekonomisinin temelleri sağlam değil mi? diye sorabilirsiniz.
Şubat 2016 ‘da bu konuyu işlemiştim. http://bigpara.hurriyet.com.tr/bigpara-uzmanlari/eral-karayazici/gercek-turkiye-hangisi_ID985600/
O günden bugüne güçlü yanlarımızda görece bir zayıflamanın başladığını kabul etmek gerekir. Kronikleşen güven kaybı büyüme üzerinde, zayıflayan büyüme vergi gelirleri üzerinden bütçe dengesinde baskı yaratıyor. Düşen turizm gelirleri nedeniyle de cari açık yeniden sorun sayılabilecek oranlara yönelme riski taşıyor.
Tüm bu sivilce uçları da küresel şartların zorlu geçebileceği 2018 – 2019 parkuru arifesinde Türkiye ekonomisinin dayanıklılık kapasitesini baskılayıp 1-2 yıl sonrasına yönelik riskleri arttırıyor.
Bu hafta piyasalar
Salı, Çarşamba Perşembe dünya genelinde imalat endeksleri açıklanacak. Cuma günü de ABD Tarım Dışı İstihdam. Ekim ayında açıklanan veriler dünya ekonomisinde yaşanan irtifa kaybının yerini güçlü bir toparlanmaya bıraktığına işaret etmişti.
Bu hafta açıklanacak verilerin de benzer bir gerçekleşme ortaya koyması ihtimali yüksek. Bu da borsaları destekleyecektir.
Önümüzdeki hafta Salı günü de ( 8 Kasım ) bir son dakika sürprizi olmaz ve Hilary Clinton ipi göğüslerse sicili bozuk Kasım ayının ilk yarısı borsalar adına pozitif geçebilir.
Bu senaryo dahilinde de 77.000 – 77.500 bandı kasım ayının ilk haftası içinde alıcıların baskınlık kazanabileceği bir adres olup, puslu hava ayın ikinci yarısına ötelenebilir.
Döviz Cephesi
Ekonomi iyi eyvah FED bakışı demode oldu. Evet dolara güçlü ABD verileri katkı sağlayacaktır ama 2015 tadında bir USD rallisi zor.
USDTRL’ye bakıp daha ne olsun diyebilirsiniz. Bu ABD para biriminden ziyade Türk Lirasının zayıflığından kaynaklanan bir performans oluyor.
Yukarıdaki tabloda tıpkı Türk Lirası gibi 2015 yılında USD’den dayak yiyen diğer gelişen ülke paralarının senelik ve aylık değişim oranları bunu açıkça ortaya koyuyor.
Bize benzeyen ülkelerde dolar ekim bütününde fazla değer kazanmadı. 2016 bütününde ise Türkiye’de % 6,4 değer kazanan ABD para birimi bu ülke grubunda ortalama % 5,7 değer kaybetti.
Küresel rüzgar nasıl eser derseniz ben 14 Aralık ( FED faiz artırımı bekleniyor ) tarihine kadar doların gelişen ülkelerde yatay kalmaya devam edeceğini ancak bu beklenti gerçekleştikten sonra yeniden değer kaybı riski ile karşı karşıya kalacağını tahmin ediyorum.
Doların Euro ile mücadelesinde ise 8 Aralık önemli bir beklenti olarak piyasa radarına yerleşmeye başlıyor.
Bu tarihte Avrupa Merkez Bankasının toplantısı var ve ekonomiye verilen desteğin görece azaltılacağı bir karar seti ( varlık alım süresi uzatılırken miktarının azaltılması ) bekleniyor. Bu beklenti Euro’yu destekliyor ve desteklemeye devam etmeye aday görünüyor.
Bu nedenle doların Euro’ya karşı üstünlük sağlaması FED beklentisine rağmen çantada keklik değil. Aksine senin FED beklentin varsa benim de ECB beklentim var kozu ile Euro geçen hafta başlattığı atağı sürdürme şansı taşıyor.
Kısa vadeli bu derbiyi bir kenara bırakır meseleye EURUSD seneye ne olur ekseninden bakarsak ben Avrupa para biriminin 2017 yılında dolara karşı üstünlük sağlama şansını yüksek buluyor ve paritenin yıl içinde 1,25’i ( belki 1,30 ) test edebileceğini düşünüyorum.
Haftaya bir sonraki Pusulada buluşmak dileği ile…
Pusula Abone Kaydı & Günlük Değerlendirmeler
Her gün Paranın Yolu ile ( http://bigpara.hurriyet.com.tr/video/ ) piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri BIGPARA ‘da yayınlanan köşe yazım Pusula ile okurlara aktarıyor, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi twitter adresimde ( @eralkarayazici ) paylaşıyorum.
Pusuladan haberdar olmak ve ücretsiz olarak tüm posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone olabilirsiniz.
Paylaş