Paylaş
Hele de altı hafta gibi kısa bir sürede borsanın bu ölçüde bir yükselişe imza atması birçok yatırımcı ve sektör çalışanı için sürpriz oldu.
Bu güçlü ralliye zemin oluşturan faktör baz etkisiydi.
Geçen yılın son iki ayında önce artan oranları dikkate alarak mevduat okyanusuna dönen yerleşikler sonra zorunlu satış yapan kredili yatırımcılar dünya borsaları yükselirken Borsa İstanbul’un değer kaybetmesine neden olmuştu.
Onlar satarken yabancı yatırımcılar alış yaptı. Yerleşiklerin satışı tamamlanınca da yıla görece düşük değerde başlayan borsada ibre yukarı döndü.
Yerleşik yabancı tasnifini bir kenara bırakırsak finansal piyasalarda temelde 3 tür yatırımcı grubu var.
Her seferinde süreç benzer şekilde gelişmese de kısa vadeli trend oluşum ve gelişimi adına sıkça yinelenen üç perdeli geleneksel bir akıştan bahsedebiliriz.
Trend dönüşlerinde ilk sahne alanlar değer yatırımcılarıdır.
Bu kesim için fiyatın ucuz olması en teşvik edici faktördür.
Fiyatı düşen bir varlıkta bir süre sonra değer kaybının sona erip rotanın değişmesinde etkileri büyüktür.
Şüphesiz her düşen varlığı almazlar. Her fiyatta her şartta alıcı olmazlar.
Her birinin kendine has kriterleri vardır.
Öncü kuvvet sayabileceğimiz bu yatırımcıların (ağırlıkla yabancı) BIST’te Kasım-Aralık parkurunda alıcı cenahta sahne aldığını tahmin ediyorum.
Onlardan sonra harekete geçen kesim trend avcılarıdır. (gerek yerel gerek yabancı)
Kararlarında teknik analiz çok etkilidir ve kısa vadeli trendi tahmin etmeye çalışarak hamle yaparlar.
BIST 8100 puanı aştıktan sonra fiyatlardaki artışın hız kazanmasında (son üç hafta) bu yatırımcıların etkisi büyüktü.
Son sahne ise genelde tempo yatırımcılarınındır. (ağırlıkla yerel)
Herhangi bir varlığın fiyat artışı hız kazandığında alıcı cenahta onları görürüz.
Bir noktada iskontonun azaldığını düşünmelerini takiben değer yatırımcıları misyonlarını tamamlar ve tempo yatırımcılarının alıcı – değer yatırımcılarının satıcı olduğu görece volatilitesi yüksek bir perde yaşanır.
İşte Şubat ayının ikinci yarısı bence hisse senetlerinin el değiştirebileceği başlıkta üçüncü perde adıyla aktardığım böyle bir evreye sahne olabilir.
Trend avcıları yani teknik analize önem verenler iki şarttan biri yerine gelmedikçe satış yapmaz.
Onların satıcı olarak harekete geçmesi için ya fiyatların güçlü direnç olarak gördükleri bir patikaya ulaşması gerekir ya da, başta kısa vadeli ortalama değer vb bir göstergenin altına sarkması.
Tempo yatırımcıları değer yatırımcılarından daha baskınsa (Eylül 2023’te olduğu gibi) fiyatlar bir süre aşağı gelmez hatta daha da yükselir ki trend avcıları bu senaryoda beklemede kalır satış yapmazlar.
Ancak değer yatırımcıları tempo yatırımcılarından daha kalabalık olur ve fiyatlarda önemli ölçüde bir geri çekilme yaşanırsa trend avcılarının da satıcı olarak bir anda kapıya yığıldığına şahit oluruz
Bu senaryoda fiyatlar hızla aşağı gelir.
Trend avcıları gerek yükseliş gerek düşüş trendlerinde taşıyıcı misyonunu üstlenir.
Bir noktada stop loss’lar sona erer bu kesimin satış ordinosu tükenir ama işte o evrede düşüşün devamı tempo yatırımcılarının duygularına bağlı olur.
Değerleme teknik analiz vb yöntemlere fazla önem vermeyen bu kesitin hamlelerinde en etkili faktör duygularıdır.
Özellikle de 2-3 ay fiyat artmaz zayıf seyir sürerse süngüleri düşer ve satıcı cenahta saf tutarak fiyatların değer yatırımcılarını alışa davet edeceği bölgeye kadar gerilemesine neden olurlar.
Şubat ayının ikinci yarısında BIST yüzde 3-4 daha yükselip 305-310 $ bandına ulaşacak olursa ben sadece değer yatırımcılarının değil güçlü dirence ulaşıldı tezi ile trend yatırımcılarının bir kısmının da satıcı cenahta saf tutabileceğini tahmin ediyorum.
Yabancı menşeli değer yatırımcılarının ne kadarı satıcı olur ne kadarı beklemede kalır sorusunun yanıtı dünya borsalarındaki seyre bağlı.
Tempo yatırımcıları her iki kesimin satışını karşılayacak bir kalabalık oluşturabilir mi derseniz son hafta mevduat faizlerinin ilave artış göstermesi onlar adına frenleyici bir etken olabilir.
Tüm bu parçaları bir araya getirdiğimde borsanın Şubat ayı içinde 305 $ yakınlarında frene basıp birkaç aylığına 280-310 $ bandında yatay bir seyre sahne olmasının mümkün olduğu görüşündeyim.
Yılın başındaki değer olan 250 $ civarı yeniden görülemez mi derseniz benim için sürpriz olur.
Çünkü her ne kadar dünya borsaları yeni yıla ortalama yüzde 3 kayıpla başlamış olsa da bunun geçici olduğunu ve yıl genelinde güçlü artışa sahne olacaklarını tahmin ediyorum.
Bu gerçekleştikçe de küresel değer yatırımcıları BIST’te görece daha yüksek fiyatlara razı gelip rayicin yükselmesine neden olmaya aday.
Yerel seçim bu kesim için önemli bir eşik. Ancak ilgi alanları seçimi kimin kazanacağı değil.
Dünya borsaları yükselse de seçim sonrası ekonomi yönetiminin atacağı yeni adımları görmek üzere Nisan sonuna kadar beklemede kalabilirler.
Hatta bazı küresel fonlar aynı gerekçe ile önümüzdeki haftalarda kar realizasyonuna gitmeyi tercih edebilir.
İşte bu nedenle de Şubat-Mart parkuru içinde 305-310 $ bandında yaşanabilecek iyimser-karamsar kavgasında ben küresel fonların alıcı cenahta saf tutma ihtimallerini düşük buluyorum.
Nisan sonrası ise farklı.
2024 yaz parkurunda BIST küresel fonların domine edeceği bir tempo kazanarak 310 $ direncini aşıp sonbaharda 340 $ yılsonunda da 375 $’a ulaşma potansiyeli taşıyor.
Kısa vade özelinde ise Şubat ayının ikinci yarısında BIST 305-310 $ bandına da (yaklaşık 9400 puan) yükselirse yatırımcıların bir alternatif maliyet hesabı yapması gerekebilir.
Önümüzdeki 2,5 ay mevduat toplam yüzde 8,5 kadar garanti getiri sağlarken BIST’in en azından başabaş noktasını yakalayabilmesi için Nisan sonunda 10,200 puana ulaşması gerekiyor.
Gerçekleşir mi ? Bence kolay değil.
Bu nedenle yatırımcıların orta-uzun vadeli yatırımları sürdürürken kısa vadeli hisse senedi yatırımlarında 305 $ yakınlarında kar realizasyonuna gitmesi pekala bir seçenek.
Yazıda üç tür yatırımcı grubundan bahsettim. En tehlikeli hal bir yatırımcının üçü birden olmaya çalışmasıdır. Sonu kuvvetle muhtemel kısa devre olur.
Trend avcılığı rasyonel gözükse de onların yumuşak karnı yatay piyasaya yakalanmaktır.
Özellikle stop loss yöntemi ile hareket eden kesim için belirledikleri seviye pinpon masasının filesine dönüşebilir.
Geriye dönüp baktıklarında fiyat yüzde 10’luk bir bant içinde yatay seyrederken yüzde 30-40 zarara uğradıkları bir hal ile pekala karşılaşabilirler.
Kendime yakın bulduğum kanat değer yatırımcılığı.
Doğru bir varlığı doğru bir fiyattan alırsanız riskinizi zaman kaybı ile kısıtlarsınız.
Ancak bunu uygulayabilmek için de değer biçmeyi iyi bilmek gerekir.
Bir sonraki Pusula’da buluşmak dileği ile…
Paylaş