Paylaş
Dolar bu karar seti ve Yellen’ın basın konferansını takiben değer kaybederken borsalar ( gelişen & gelişmiş ) tüm ülkelerde yukarı gidiyor.
Evet, FED‘in bu toplantıda faiz arttırması zor görünüyordu, ama en azından Aralık’ta faizi arttıracağına yönelik güçlü bir sinyal vermesi bekleniyordu. Ancak ABD Merkez Bankası bunu dahi tam anlamı ile gerçekleştirmedi. Aralık ayında faiz artırımı mümkün demekle yetindi.
Borsa İstanbul hem bu cephe hem de Moody’s etkisi ile günün ilk yarısında 79.350 puana kadar yükseldi. Şimdi tüm yatırımcılar “BIST 76.000 – 79.500 bandı içindeki yatay seyre devam mı edecek yoksa güçlü bir ralliye yelken mi açtı“ sorusuna yanıt arıyor.
BORSADA YATAY SEYİR SONA MI ERİYOR?
Evet, önümüzdeki yedi aylık takvim dilimi içinde halen BIST’in, en azından 85.000-90.000 bandı içinde bir adrese seyahat potansiyelini koruduğu görüşündeyim.
Ancak önümüzdeki altı haftalık perdenin yine geride kalan beş ayı çağrıştıran biçimde yatay seyre sahne olması ihtimalini daha yüksek buluyor, bu periyotta 81.500 seviyesinin ( görece düşük bir olasılık ile belki 83.500 ) aşılmasının kolay olmadığını düşünüyorum.
Dün Moody’s cephesinden gelen “ Türkiye ekonomisinde başarısız darbe girişiminin neden olduğu şok büyük ölçüde kayboldu “ açıklaması yakın vadeli potansiyel tepe adresinin yukarı taşınmasında güçlü etkiye sahip.
Ancak başa baş bir yarışa sahne olan ABD Başkanlık seçimlerinin neden olduğu belirsizlik bu olumlu akımın limitli kalmasına neden olmaya aday görünüyor.
Yakın vade adına ise 79.500 bandı en azından geri esnemelere neden olma riskini koruyan yakın direnç konumunda.
Bu durumda endeks hazır 79.500 olmuşken hisselerden kaçmak mı gerekir? Sanmıyorum. Çünkü 77.500 gücü artan yakın, 76.000 seviyesi de yine kuvvetlenen güçlü destek olarak defterlere not edilmeyi hak ediyor.
Bu bakıma endeks 79.500 puandan geri esnemelere sahne olsa da bunun güçlü bir düşüşe dönüşmesi zor gözüküyor.
BORSA YATIRIMCISI NE YAPMALI?
Bu bakıma yakın vadeli işlemlerde sat – al hamleleri ve görece iskontolu kalan hisseler ile primli hisselerin değiştirilmesi rasyonel sonuçları beraberinde getirebilecekse de kırmızı alarm butonu için bence erken.
Teknik resmi bir yana bırakır ve borsanın falına takvim analizi penceresinden bakarsak kısa vade adına Moody’s not kararı ufuktaki pozitif haber olma yolunda bir evrime girmiş görünüyor.
Kredi kuruluşu Türkiye’yi not indirimi için izlemeye almış ve kararını en geç 18 Ekim ‘de ( yüksek olasılık ile 7 veya 14 Ekim tarihinde ) açıklayacağını ifade etmişti.
Dün yapılan açıklama not indirimi riskinin % 10’lara indiğini ve güçlü uyarılar içerse de Türkiye’nin bu değerlendirmede sınıfı geçerek yatırım yapılabilir ülke notunu koruyacağına işaret ediyor.
Piyasa geleneği gereği ufuktaki bu pozitif beklenti ( Moody’s not kararı ) gerçekleşene kadar BIST’de aşağı yönlü hareketleri kısıtlayabilecek, ancak gerçekleşmesini takiben beklenti bitti satışları ile daha yüksek ölçekli düzeltmelerin önünü açabilecektir.
Bu bakıma yükselişler ivme kazandığında daha da iyimser olmak endekste ibre aşağı döndüğünde akımın psikolojik çekim gücü ile paniğe kapılmak yerine, teknik & takvim analizinden yararlanarak soğukkanlı bir strateji ile yol almak daha güvenli olmaya aday görünüyor.
2017 YILINDA PİYASALAR
Cumartesi günü İstanbul’da senenin son temel ve teknik analiz eğitimlerini gerçekleştirecek, grafikler ve makro beklentilerim dahilinde önümüzdeki yılın olası senaryolarına ilişkin ilk değerlendirmelerimi ve strateji önerilerimi paylaşacağım.
Bu organizasyon hakkında bilgi edinmek & kayıt için Yarına Hazırlık Enstitüsü ( 0532 734 13 95 ) ile iletişime geçebilir program içeriği için web sitemizi http://pusulaninotesi.com/egitim-programi/ inceleyebilirsiniz.
Dolar ve altın hakkında görüşlerimi güncelleyeceğim bir sonraki Pusulada buluşmak dileği ile…
Paylaş