Paylaş
Borsada gerçekleşen bu ölçülü değer artışı tamamen Türkiye’ye özel.
Çünkü dünya borsalarında Temmuz karışık bir seyre sahne oldu.
Hatta Türkiye’nin dahil olduğu gelişen ülkeler, ağırlıkla hafife alınmayacak oranlarda değer kayıplarına uğradı.
Borsa İstanbul’un Temmuz öncesinde alternatiflerine kıyasla aşırı iskontoda oluşu herkesin malumu ve geçen ay gerçekleşen pozitif ayrışmanın zeminiydi.
Söz konusu avantajın Temmuz ayında tabelaya yansıması bana sorarsanız Türk Lirası ile bağlantılı.
Haziran ayından itibaren turizm gelirlerinin oyuna dahil olması reel sektörün döviz ihtiyacını karşılamaya yetince Türk Lirası pozitif ayrışmaya başlamış dolar dünyada yükselirken Türkiye’de gerilemişti.
Geçen haftaya kadar bu eğilim devam etti.
Geçen hafta ise USD, FED’in varlık alımlarında kesinti için acele etmeyeceğini açıklaması ile dünya genelinde düştü.
Türkiye’de altın ve euro dahil döviz tabanlı tüm finansal seçeneklerin geçen hafta yaşadığı kayıp dış iklimle ilgili.
Öncesinde pozitif ayrışan Türk Lirası, geçen hafta da dış iklimden faydalandı ve USDTRY Cuma işlemlerinde 8,40 desteğine kadar geriledi.
İşte borsayı tetikleyen ve hafta özelinde lokal para birimleri cinsinden bakınca en iyi performansa, dolar bazında da en iyi iki performanstan birine imza atmasını sağlayan Türk Lirası’nın kaydettiği değer artışı oldu.
Çünkü Türkiye ekonomisi adına en önemli risk enflasyonun daha da yükselmesi.
Enflasyonun besin kaynağı ise döviz kurları.
Dünü burada noktalayıp, Ağustos ayına dönelim.
Yurtdışında geride kalan iki ay ülke bazında farklılık gösterse de ağırlıkla negatif bir fiyatlamaya sahne oldu.
Aşılamada kaydedilen ilerleme ile Kanada, Almanya, İngiltere, ABD gibi ülkelerde borsa endeksleri yatay seyrederken gelişen ülkelerde ortalama yüzde 7 kayıp yaşandı.
Ağustos ayında dünya borsalarının pupa yelken bir yükselişe sahne olması da kolay gözükmüyor.
Çıkar ağzındaki baklayı düşmesini mi bekliyorsun borsaların diyen okurlar yok yere endişe etmesin. Ağustos ayında borsalarda önemli bir değer kaybı yaşanmasını beklemiyorum.
Hatta göreli iskonto avantajı yakalayan Asya borsalarının Ağustos ayında değer kazanması olasılığının daha yüksek olduğunu düşünüyorum.
Ancak küresel borsalarda ailece pozitif bir seyrin kolay olmadığı görüşündeyim.
Tamam mesele yok o zaman biz zaten pozitif ayrışıyoruz diyenlere ise evet tabi ya demek güç.
Çünkü BIST her ne kadar dikkate değer bir artış kaydetmediyse de diğer borsalar düşerken yaşadığı ölçülü yükselişle görece aşırı iskontolu olmaktan uzaklaştı.
Sene başına kadar olan süreçte ilave pozitif ayrışmalara imza atması muhtemelse de Ağustos özelinde ben Türk varlıklarının dünyaya paralel veya dünya ortalamasının bir parça altında performans kaydetmesi olasılığının daha yüksek olduğu görüşündeyim.
Bu durumda hisse senedi yatırımlarının ağırlığını azaltmak doğru olur mu diye düşünenlere evet demem.
Borsa İstanbul 2020 yılını 1477 puan ile tamamlamıştı.
Temmuz 1393 puanda noktalandı.
Yılın ilk yedi ayının enflasyonu olan yaklaşık yüzde 10 da dikkate alındığında sene başının reel başabaş noktası 1624 puan eder.
Endeksin var olan değeri bu referansın yüzde 14 altında ve BIST’in Ağustos ayı içinde 1475 puanı test etmesi mümkün.
1350-1375 bandının geçici süre ile ziyaret edilmesinden öte risklerin şansı da bana sorarsanız oldukça düşük.
Önceki yazılarda paylaştığım; Şubat 2022’ye kadar olan kesitte BIST 100 endeksinin 1800-2000 bandına kadar yükseliş potansiyeli olduğu yönündeki görüşümü de koruyorum.
Özetle ben hisse senedi yatırımlarının sürdürülmesinin daha doğru olacağını düşünüyor, ay özelinde BIST 100 endeksinde ılımlı pozitif bir seyrin şansını daha yüksek buluyorum.
Hisse senedi bazında ise önemli ayrışmaların devam edeceği görüşündeyim.
Döviz cephesi ile noktalayalım.
Öncelikle dış iklimin etkisinin süreceğini ve Ağustos ayında dünya ile ahenkli bir fiyatlamanın daha muhtemel olduğunu düşünüyorum.
Kur enflasyona çok duyarlı. Salı günü açıklanacak Temmuz enflasyonunu takiben döviz cephesinde zayıf seyrin sürdüğü bir fiyatlama ile karşılaşırsak ay içinde USDTRY özelinde 8,20 EURTRY özelinde 9,77 desteklerine doğru bir geri çekilmeye şahit olmamız mümkün.
Ancak bu ifade sizlere döviz kurlarında düşüşün sürmesini beklediğimi düşündürmesin.
Aksine ben ay özelinde her iki yönde hareketin de şansı olduğu görüşündeyim. Olasılığını yüksek bulduğum favori bir senaryom yok.
Bununla birlikte çok güçlü destek ve çok güçlü direnç olarak öne çıkarılabilecek 8,00 ve 8,80 hudutlarının Ağustos ayının konusu olması ihtimalini düşük buluyor bu sınır hatlarına yaklaşan ama ulaşamayan dalgalanmaların daha muhtemel olduğunu düşünüyorum.
Bir sonraki Pusula’da buluşmak dileği ile…
Paylaş